Başlıktaki sözler, ABD Dışişleri Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza'ya ait. Seçim sonrasında ABD'de yapılan toplantılarda, Türkiye'ye ve Başbakan Erdoğan'a övgüler yağdı. Ayrıca Amerikan medyası da seçimlere büyük ilgi gösterdi.. Yapılan yorum ve haberlerde "Türkiye'de demokrasi kazandı. Hem Müslüman hem de demokrat olunabileceğini Türk halkı gösterdi" denildi. Hafta başında Washington'ın 2 önemli düşünce kuruluşunda seçim sonrası Türkiye ve Türk-Amerikan ilişkileri değerlendirildi. ABD'nin eski Ankara büyükelçilerinden Mark Parris, CSIS isimli düşünce kuruluşunda şöyle konuştu: "Türkiye bu seçimden zaferle çıkmıştır. Seçimler Türkiye'deki olgun demokrasiyi yansıttı. Türkler gurur duymalı. AK Parti'nin zaferi çok büyük. Başbakan Erdoğan, seçimlerden çok daha güçlü çıktı." CSIS'in Türkiye araştırmaları direktörü Bülent Alirıza ise, "Seçim, Türk demokrasisi açısından bir zaferdir." şeklinde değerlendirmede bulundu. Demokratik süreç çok iyi işledi Türkiye'deki 22 Temmuz seçimleri ile alakalı en ilginç değerlendirme, Washington Enstitüsü isimli (Musevi ) düşünce kuruluşunda yapıldı. Geçtiğimiz Pazartesi günü burada yapılan toplantının konuşmacıları, ABD Dışişleri Avrupa ve Avrasya'dan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Matt Bryza ile ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi başdanışmanı Alan Makovsky idi. Böylece seçim sonrasında hem Amerikan yönetiminin, hem de ABD KONGRESİ'nin seçim değerlendirmelerini ve Türk-Amerikan ilişkilerine nasıl baktıklarını görmek mümkün oldu. Matt Bryza, AK Parti'nin seçim başarısını kutlayarak başladığı konuşmasında şu değerlendirmeyi yaptı: "Türkiye'de demokratik süreç çok iyi işledi. AK Parti oylarını, ABD'nin tahmininin ötesinde artırdı. Türkiye bu seçimlerden sonra çok daha güçlü duruyor. Bölgedeki diğer ülkelere hem iyi bir model hem de örnek sergiliyor." Bryza'nın vurguladığı bir başka husus da, ABD'nin PKK'ya karşı daha atması gereken adımlar olduğunun altını çizmesi oldu. Bryza, "Çok yakında PKK'ya karşı başka somut adımlar atacağımız görülecektir!" dedi. Ayrıca Ermeni meselesi konusunda "Amerikan yönetiminin tavrı açıktır. Biz bu tip konuların politikacılar tarafından yasama organlarında ele alınmasını doğru bulmuyoruz. Türk, Ermeni ve diğer ülkelerden tarihçiler, uzmanlar ve bilim adamları tarafından tartışılması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesi yönünde atılacak adımlar faydalı olacaktır." şeklinde konuştu. Kongre ile ilişkilerde iyileşme var Aynı toplantıda konuşan ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi başdanışmanı Alan Makovsky ise AK Parti'nin seçim başarısını bir tsunamiye benzeterek, "Bu çok büyük bir başarıdır. Türkiye'deki seçim sonuçları, bir çeşit devrimdir." dedi. Türkiye'nin Amerikan KONGRESİ ile ilişkilerinin son zamanlarda iyileştiğine dikkati çeken Makovsky, 'bunda AK Parti'nin ve Başbakan Erdoğan'ın tavırlarının önemli bir rol oynadığını' söyledi. Öte yandan, ABD'de yayımlanan Christian Science Monitor gazetesi, 'Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti'nin genel seçimlerde büyük başarı kazandığını' yazdı. Gazete ayrıca Başbakan Erdoğan'ı, "21. yüzyılın Atatürk'ü" şeklinde niteleyerek şu yorumda bulundu: "Türkiye, bir 'dini hoşgörü çağına taşınma' şansına sahip. Türkiye, şimdiye kadar İslam ve demokrasinin bir arada var olabileceğini gösterdi. AK Parti'nin bu seçim başarısında, son yıllardaki önemli ekonomik ilerlemeler büyük rol oynadı. Washington, AK Parti'nin bu seçim zaferinden sonra, Türk-Amerikan ilişkilerini düzeltmek için kapsamlı bir çaba içine girmelidir. Öncelikle laik bir Müslüman ülkede verilen demokrasi örneğini takdir etmekle işe başlanabilir. Ayrıca Türkiye'nin Avrupa Birliği üyeliğine verilen destek de tazelenmeli. En önemlisi, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye yönelik terörist saldırıları önlemek için Türkiye, Irak ve bölgesel yönetimlerle birlikte somut adımlar atmaya başlamalıdır." Bu arada ABD'nin önde gelen gazeteleri New York Times, Washington Post ve USA TODAY'de de Türkiye ve Türk-Amerikan ilişkileri konularında birçok olumlu değerlendirme ve haberler yeraldı. Bizim kanaatimiz, zaten Vizyon Belgesi ile kapsam ve çeşitliliği belirlenmiş stratejik Türk-Amerikan ilişkilerinin, bu yeni dönemde daha verimli bir işbirliği yönünde gelişeceğidir. ABD'nin Irak çıkmazından asgari zararla kurtulması konusunda Türkiye'nin hayati ve ikame edilmez bir konumu var. Demokrat KONGRE bile bu durumun farkında. Genel Kurul'a inse kabul edilmesi mümkün olan sözde Ermeni soykırım tasarısını Temsilciler Meclisi Başkanı bayan Pelosi'nin, -hem de Ermeni seçmenlere angajesine rağmen- tutması, Türkiye'nin bu stratejik öneminin bir göstergesidir. Ayrıca ABD yönetiminin PKK konusunda yakında somut adımlar atacak olması da, ilişkilerin olumlu gelişmesini sağlayacak bir başka önemli hususdur. Aman nazar değmesin diyor; Türkiye'nin bu yeni dönemde yükselen yıldızlığının; örnek ve model olması rolünün daha etkili biçimde sürmesini diliyoruz.