Washington'da sıcak, çok rutubetli ve de çok hareketli bir yaz yaşanıyor. Kasım ayındaki başkanlık seçimleri değil sadece bu yaz Washington'ı bu derece hareketli kılan. Türkiye ile ilgili olağan dışı hareketlilik de var. Zaten ABD'nin Ortadoğu, Kafkaslar ve Avrasya politikalarında tam bir Türkiye kesişmesi bulunuyor. Şimdilerde buna Türkiye'deki iç çekişmeler ve AK Parti kapatılma davasının sonuçlarıyla ilgili analiz, rapor ve yorumlar da eklenmiş durumda. ABD medyasında Türkiye'deki demokratik gelişmenin tehdit altında olduğu yorumları yeralıyor. Düşünce kuruluşları, Türkiye üzerine derin analiz ve projeksiyonlarla dolu raporlar yayımlıyorlar. Türkiye'nin bu derece odak olması, öneminden ve yakaladığı siyasi ve ekonomik istikrarın bozulması endişesinden kaynaklanıyor. HANGİ AMERİKA ABD'de Türkiye ile ilgili rapor ve analizler, düşüncenin ve gönüllerden geçen yönlendirmenin her frekansını taşıyor. Dolayısı ile bu konuda dikkatli olmak gerekiyor. Zira Washington'da "binbir çeşit Amerika" var. Bunların hangisinin gerçekten ciddi analiz mi yoksa birtakım maksatlı kişilerin "olmasını istedikleri yönlendirmeler" mi olduğunu baştan görmek lazım. ABD'deki sistemi ve Türk-Amerikan ilişkilerini çok iyi tanıyan AK Parti genel başkan yardımcısı Egemen Bağış çok haklı. Egemen bey, Washington'da çöreklenmiş bazı çıkar gruplarının Türkiye'deki gerginlikten nasıl medet umduklarını doğru teşhis ediyor. ABD'nin ünlü ve etkili bazı gazetelerinde zaman zaman makalelerini yayımlatan bu çıkar sahibi karalamacı güruhu, "kiralık kalemler" olarak niteliyor. Bunların Türkiye'deki destekçilerinin bulunduğunu, hepsinin ortak amacının AK Parti ve İslamiyet karşıtlığı olduğunun altını çiziyor. ANALİZ DEĞİL KARALAMA Bu birkaç kişilik profesyonel ekibin, Türkiye'den sipariş alarak koordineli kampanya yaptığını yıllardır ifade ettiklerini belirten Egemen Bağış şu değerlendirmede bulunuyor: "Bazı düşünce kuruluşlarının ve bazı uzman kılıklı kişilerin gazetelerde yeralan senaryolarına Türkiye'den bazı siyasilerin sahip çıkması, bunların gerçek yüzlerini ortaya koyuyor. Bu siyasilerimiz, "yazılan senaryolarla bir ilgimiz yoktur" demeleri gerekirken, tasdik ve tasvip açıklamaları yapıyorlar. Tasdik ve tasvip açıklaması yaparsanız, savunduğunuz kişilerin kaleme aldığı faşist ve laik hükümet senaryolarına katkınız mı var sorusunu da cevaplamanız gerekir. Washington'da destek verip alkışladığınız birkaç kişinin çizgileri bellidir. Maksatları bellidir. Aslında Ak Parti hükümetine karşı 'yeni' bir tavırları da yoktur. Yıllardır sürdürdükleri bilinen iftiralarına devam ediyorlar. Bu birkaç kişilik profesyonel ekip, Türkiye'den sipariş alarak koordineli kampanyalar yapıyorlar. Ancak bu küçük grup, ABD değildir! ABD yönetimi ise hiç değildir. Türkiye'de demokrasi, özgürlükler, insan hakları, laiklik ve anayasanın-hukukun tarafsız ve adil uygulanması konusunda AK Parti'nin sicili sağlamdır. Ayrıca bu durum bütün dünyaca iyi bilinmekte ve takdir toplamaktadır. Uluslararası kamuoyu ile dost ve müttefik hükümetlerin destek ve ilgisinden yana bir sıkıntımız da yoktur. Dünyadaki muhataplarımız kiralık kalemler değil, devlet ve hükümet yetkilileri, parlamentolar, anayasal organlar ve özgür medyadır!" ... Egemen Bağış'a hak vermek gerekiyor. Gerçekten Washington'daki gerçek uzmanlarla, uzman kılıklı Türkiye'den geçinenleri birbirinden ayırmadan, neyin ciddi analiz, neyin sipariş verilen karalama kampanyası olduğunu söylemek imkansız. ABD'deki Türkiye senaryolarına, sonraki yazılarımızda da devam edeceğiz.