Türkiye'nin ABD'de tanıtımı

Türkiye'nin ABD'de tanıtımı konusunda, bir türlü arzuladığımız hedeflere varamıyoruz. Halbuki ABD'de yaşayan yüzbinlerce soydaşımız, 7 milyonu aşan Amerikalı Müslüman var. Ayrıca Osmanlı coğrafyasından ABD'ye gelip yerleşmiş milyonlarca Amerikalı ile tarihi ve kültürel bağlarımız bulunuyor. Bu Osmanlı Diasporası ile ortak hedef ve menfaatlerimiz sözkonusu. Böylesine zengin bir potansiyeli olan Amerika'daki Türk varlığının, sesini duyuramaması ve hatta Türklüğün, Müslümanlığın ve de kültürel değerlerimizin yanlış tanıtılmasına katkı yapacak işlerle uğraşması, ne kadar acı verici bir durum.. İnsanı kahrediyor. ğ Abes işlerle ugraşmak ve halktan kopmak Rahmetli Turgut Özal'ın büyük desteği ile, ABD'deki Türk varlığının örgütlenmesi konusunda önemli adımlar atılmıştı. Merkezi New York'ta bulunan Türk-Amerikan Dernekleri Federasyonu (FTAA) ile, merkezi Washington'da bulunan Türk-Amerikan Dernekleri Asamblesi (ATAA) gibi şemsiye örgütler oluşturulabilmişti. Ancak 80'li yıllarda başlatılan bu başarılı çalışmalar, maalesef bir türlü istenilen noktalara getirilememiştir. Üzülerek söylüyoruz ki, hem FTAA hem de ATAA, hâlâ Amerika'daki Türk varlığını gerçek anlamda temsil etmekten ve Türkiye'nin ABD'de etkili bir şekilde tanıtılmasında gerekli koordinasyonu sağlamaktan uzak durumdadır. Bunun en önemli sebeplerinden birisi, bu şemsiye örgütlerin gerçekten ABD'deki Türk topluluğunun ve Müslümanların meseleleri ile uğraşmak yerine, bir takım abes ve kendi üzerine vazife olmayan işlerle uğraşmalarıdır. Dahası, resmi borazancılığa soyunmaları, gönüllü çalışan-çalışacak insanlarımızı küstürmeleridir. Maalesef, halkımızdan-değerlerimizden kopuk faaliyet ve çalışmalara girişmeleridir. Halbuki, Türkiye'nin ABD'deki tanıtımını üstlenen lobiciler ve tanıtım şirketleri var. Ayrıca Türk-Amerikan ilişkilerinin her kademesinde görev yapan resmi temsilcileri de bulunuyor. Dolayısı ile bunların yaptıkları-yapacakları resmi işlere, Türk toplumunu temsil etmesi gereken ve sadece ABD'deki insanlarımızla haşır neşir olmaları beklenen üst derneklerimizin talip olmalarının; bu resmi işlerle uğraşmalarının, hiçbir faydası olabilir mi? Aksine böyle yaparak asli işlerden uzaklaşılınca, hem darılmalar ve daralmalar başlıyor. Hem de bu derneklerimiz, Amerika'daki insanlarımızı temsil etmekten daha da uzaklaşarak son derece "naylon-monşerler kulübü" konumuna giriyor. ğ Sevindirici gelişmeler halkçı başkanlar Ancak olumlu ve umut verici gelişmeler de var. Mesela şu dönemde FTAA'nın başkanlığını yapan Kaya Büyükataman ile ATAA'nın başkanlığına geçen sonbaharda gelen Ercüment Kılıç'ın, derneklerimizin bu şemsiye kuruluşlarını "asli vazifelerine kavuşturmak" ve "halka açmak" konusunda büyük bir gayrete girmeleri, Amerika'daki Türkler için çok sevindirici bir gelişmedir. Ayrıca FTAA ve ATAA'nın, artık birbirleriyle uğraşmayı bırakıp kolkola girmeleri ve kardeş örgütler olarak "soydaşlarımızla daha fazla nasıl ilgileniriz, onlarla daha çok nasıl kaynaşırız ortak arayışına" yönelmeleri de umut verici bir başlangıçtır. Dileriz bu yeni anlayış ve halka açılmak çabaları artarak surer. ATAA ve FTAA naylon olmaktan ve monşerler kulübü olarak damgalanmaktan artık tamamen kurtulurlar. Her iki başkanı da bu yeni anlayış ve çabalarından dolayı kutluyor; herkesi kucaklayan enerjik çalışmalarında başarılar diliyoruz. NOT: Washington'da 30-31 Ağustos tarihlerinde büyük bir Türk Festivali var. Değerli dost Fatih Çulha ve arkadaşlarının üstün gayretleri, fedakâr çalışmaları ile organize ettikleri bu etkinliğin, kültür ve musikimizin ABD'de tanıtılmasına büyük katkı yapacağından eminiz. Festival ile ilgili daha fazla bilgi için, www.turkishfestival.org ve www.ataa.org siteleri ziyaret edilebilir.