Türkiye'nin canlı dış politikası

A -
A +

Türkiye 2008 yılına özellikle dış politikada büyük bir canlanma ile girdi. Bir taraftan Başbakan Erdoğan'ın ve bakanların, diğer taraftan da Cumhurbaşkanı Gül'ün dış temasları devam ediyor. Öte yandan askerlerin yüksek seviyeli ziyaretleri var. Bunlara ekonomi bürokrasisinin olağan dış temaslarını ve Türk müteşebbisleri ile kamu ve özel sektör temsilcilerinin, sivil toplum kuruluşlarının dünyayı arşınlamalarını da eklemek lazım. Bütün bunlar Türkiye'nin, adeta bir köy haline gelen dünyamızda ne denli aranan bir global oyuncu olduğunun parıltılı işaretlerini veriyor. Gergin Orta Doğu ve Kafkaslar'la, Avrasya gibi geniş bir ooğrafyada Türkiye'nin istikrarlı bir huzur abidesi olarak durması, ülkemiz için çok büyük bir potansiyeldir. İftihar vesilesidir. Bu stratejik konumumuzun ve potansiyelimizin getirileri, Türkiye'nin müreffeh geleceğinin en önemli kaynaklarını oluşturacaktır. Hızlı ziyaretler trafiği Ortasına ancak geldiğimiz Ocak ayında gerşekleşen şu temas trafiğine bir bakın: Cumhhurbaşkanı Gül, stratejik Türk-Amerikan ilişkilerine büyük bir ivme kazandıran başarılı ABD ziyaretinin ardından, kalabalık bir iş adamı grubuyla Mısır'a gitti. Başbakan Erdoğan Türkiye'nin Avrupa Birliği yolculuğunda ve dünyadaki çatışmaları engellemede önemli bir fonksiyon icra edecek "Medeniyetler Buluşması Konferansı" için İspanya'yı ziyaret etti. Suudi Arabistan'ın kuracağı 900 milyar dolarlık dünyanın en büyük kamu yatırım fonundan ve zengin Körfez sermayesinden Türkiye'nin aslan payı alması için Bakan Mehmet Şimşek hummalı temaslarını sürdürüyor. Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun Bağdat'a günübirlik ziyarette bulundu. ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın Irak'ta bulunduğu sırada Bağdat'ta, Amerikalı komutan Orgeneral Petraeus ile görüşen Saygun Paşa, bu ay sonuna doğru da yüksek seviyeli savunma grubu toplantıları için Washington'a gelecek. Davos'a Türk çıkarması Öte yandan 23 Ocak'ta İsviçre'nin Davos kentinde yapılacak geleneksel toplantıya katılmak üzere Türkiye'den resmi-sivil-işadamlarından oluşan kalabalık bir "Türk çıkarması" bekleniyor. 88 ülkeden 2 bin 500 katılımcıyla dünyadaki ekonomik ve siyasi gelişmelerin görüşüleceği bu büyük toplantının en kalabalık katılımcı gruplarından birini Türkiye'nin oluşturması, çok büyük global anlamlar ifade ediyor. Bu göz kamaştırıcı ziyaret trafiğine bir de, rutin ve görünmeyen üst düzey asker sivil diğer temasları da eklemek lazım. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan'ın 2008'i AB yılı ilan etmelerini ve Avrupa Birliği ile her seviyede daha hızlı bir temas ve müzakere sürecinin olacağını hatırlamakta da fayda var. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın hemen hergün bir başka dünya lideri ile telefon görüşmeleri de canlı dış politika trafiğinin bir başka tabii sonucu. Türkiye fırsatlar ülkesi Türkiye, dünya barışı, ekonomisi ve güvenliği için, kilit bir ülke. Stratejik konumu, modern ve güçlü ordusu, laik demokrasisi, binlerce yıllık engin devlet tecrübesi; çeşıli ırk ve dinlerden insanları huzur ve hoşgörü ortamında asırlarca birlikte yaşatmayı başarması ile dünyaya örnek alınacak bir "model" sunuyor. Medeniyetler arasında köprü olmanın ötesinde; hem komşularına, hem de müttefiklerine ve dostlarına, çok geniş işbirliği imkanları veren "güvenilir ve istikrarlı" bir ülke konumunda. Türkiye gerçekten bir fırsatlar ülkesi.. Aman bu potansiyelimizin kıymetini bilelim! Kısır iç çekişmelerin, istikrar ve huzurumuzu bozmasına fırsat vermeyelim. Özellikle stratejik Türk-Amerikan ilişkilerinde kazanılan yeni ivmeyi iyi değerlendirelim. Türk-Amerikan Stratejik Ortaklığı'nın sadece iki ülkeye değil; Avrasya'dan Balkanlara, Kafkaslar'dan Orta Doğu'ya geniş bir coğrafyaya büyük fırsatlar ve işbirliği alanları oluşturduğunu daima dikkate alalım. Hem enerji yatırımları, hem de terörle mücadele ile kalıcı barış ve huzur için bu stratejik ortaklığın, büyük bir sigorta olduğunu unutmayalım.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.