Türkiye'nin menfaatlerinde birleşmek

A -
A +

Türkiye'nin menfaatleri bunu gerektiriyor. İster CHP, ister AK Parti'den kim gelirse gelsin, burada aynı konuşur. Zira Türkiye'nin yaklaşımını dile getiriyoruz!" Bu giriş cümleleri, CHP milletvekili emekli büyükelçi Şükrü Elekdağ'a ait. TBMM Türkiye-ABD Dostluk Grubu'nun, 21-24 Mayıs tarihleri arasındaki Washington ziyareti sonrasında yapılan basın toplantısında ifade edilen bu cümleler, sadece olması gerekeni değil, hasret kaldığımız bir birlik-beraberlik görüntüsü vermesi açısından da önem taşıyordu. Aynen, Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) toplantısına Baykal'ın, Ağar'ın ve Başbakan Erdoğan'ın el ele tutuşarak girmeleri gibi, bir başka güzel görüntünün Washington'da tekrarlanmasıydı. TBMM Türkiye-ABD Dostluk Grubu'nun üyesi vekillerimiz CHP'den Şükrü Elekdağ, Zeynep Damla Gürel ile Ak Parti'den Egemen Bağış, Reha Denemeç ve Mevlüt Çavuşoğlu geçtiğimiz günlerde Washington'da temaslarda bulundular. ABD KONGRESİ'nden muhatapları, yönetimden yetkililer ile görüştüler. Ayrıca düşünce kuruluşlarında toplantılara katıldılar. Vekillerimiz, Türk-Amerikan ilişkileri konusunda detaylı olarak görüş alışverişinde bulundular. Görüşmeler sırasında vekillerimizin sergilediği birlik beraberlik ve tek seslilik, Amerikalı muhataplarını oldukça etkiledi. Verilen sözler tutulmalı Washington Büyükelçiliği'ndeki basın toplantısı sırasında, Şükrü Elekdağ'a, "Dış politika konularında CHP ile AK Parti arasında görüş farklılıkları yok mu? Siz burada aynı görüşleri dile getiriyorusunuz." şeklinde soru yöneltildi. Emekli büyükelçi Elekdağ, bu soruyu cevaplarken, "Burada Türkiye'nin yaklaşımını anlatıyoruz. Niye fark olsun?" dedi ve değerlendirmesini şöyle sürdürdü: -İran, Kıbrıs, Ermeni meselesi, ve PKK ile mücadele konularında geniş görüşmelerimiz oldu. Özellikle PKK konusunda Türkiye'ye verilen sözleri hatırlattık. ABD bu sözlerini tutmadı. Türk halkı ABD'nin bu durumunu, sözünü tutamayışını çok olumsuz yorumluyor. PKK teröristlerinin şehid ettiği cenazelerde hem terör, hem de ABD lanetleniyor. Bu durum, ABD ile ilişkilerimizi çok zehirliyor. Buraya gelişimizin en önemli sebeplerinin başında bu konu var! Türk halkının bu haklı tepkisinin yolaçtığı gelişmeleri, yani PKK konusunda verilen sözlerin tutulmayışının ilişkilere yaptığı tahribatı anlatmak geliyor. PKK konusu ayrıca, Türkiye'nin sosyal dokusuna da çok zarar veriyor. Bu sebeple sürekli gündeme getirdik ve getiriyoruz. Kıbrıs konusunda da Türkiye'ye yardımcı olacağız dendi. Şu adımları atın, izolasyonlar kalkacak, dendi. Ama yardımcı olunmadı. Bu durumu dile getirdik. Görüşmelerimizde, Türkiye'nin ABD için ne kadar önemli olduğuna hep dikkat çekildi. 'Türkiye, El Kaide ve radikal dini teröre karşı, panzehirdir!' diyoruz. Bunlar hep Türkiye'nin yaklaşımıdır. Bunları anlatmakta bir ayrılık, gayrılık yoktur. Amerikalı yetkilinin ilginç değerlendirmesi Basın toplantısı sırasında Egemen Bağış ise ilginç bir anekdot aktardı. Görüştükleri yönetimden bir yetkili, Türkiye'nin Ortadoğu barış süreci ve İran konusunda aktif rolüne teşekkür ederken şöyle bir değerlendirme yapıyor: -İyi ki tezkere TBMM'den geçmemiş. Bu durum, Türkiye'nin Arap ve İslam Dünyası'ndaki itibarını arttırdı. Sözüne, tutum ve davranışlarına daha çok değer verilir oldu. ABD, bu durumdan olumlu etkileniyor. Birçok ortak mesajın, muhataplarınca daha iyi değerlendirilmesinde, Türkiye'nin bu saygınlığının büyük payı var!" Çok ilginç bir değerlendirme ve durum tesbiti. Türkiyemiz gerçekten dışarıdan bambaşka görünüyor. İnşallah bu büyük potansiyelimizi heba etmeyiz. İktidarı ve muhalefeti ile önce Türkiye demeyi, ülkemizin yüksek menfaatleri konusunda tek yürek ve tek ses olmayı hep sürdürürüz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.