Türk ekonomisinde yaşanan olumlu gelişmelere odaklandık. Türkiye'nin geleceğinin parlak olduğunu gördük ve yatırım kararı aldık!" Tırnak içinde verdiğimiz bu sözler, Finansbank'ın yüzde 46'lık hissesini 2 milyar 774 milyon dolara satınalmak için anlaşma imzalayan Yunanistan Ulusal Bankası (NBG) Başkanı Takis Arapoglou'na ait. Kıbrıs meselesi henüz çözülmemiş ve daha Türkiye ile Yunanistan arasında bir yığın ihtilaflı konu varken, Yunanlı bankacının Türkiye'de yaklaşık 3 milyar dolarlık yatırım yapması, müthiş "ibretlik" bir olay. Düşünün; her yolu mübah görerek, 'Türkiye'nin battığı yaygarasını' medyadaki uzantıları ile koro halinde yaymaya çalışanların etrafı kapladığı bir ortamda oluyor bu gelişme! 'Türk-Amerikan stratejik ilişkilerinin bittiğini, ABD'nin AK Parti'yi defterinden sildiğini, Türkiye'nin çok büyük krize girmek üzere olduğunu, askerlerin sabrının taştığını, ülkenin kaosa sürüklendiğini vb..' çıldırmışcasına yazan ve haykıranların arttığı bir zamanda Türkiye'ye finans sektörüne yatırım yapıyor yabancı (Yunanlı) sermaye.. Dahası, daha az fiyat verdiği için sözkonusu hisseleri Yunanlı bankere kaptıran Amerikan finans devi Citibank'ın Türkiye'ye ilgisinin sürmesi. ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, "Keşke Citibank alabilseydi. Çok üzüldüm!" diyor. Güney Koreli bankacılar ise Türkiye'de finans sektöründe yatırım yapmak için yoğun çalışma içindeler. Üzülmeyin sevinin Türk ekonomisinin 2005 rakamları açıklanmış. AK Parti iktidarında Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gösteren muhteşem rakamlar. Sanayi sektöründeki büyük yatırımlar, kişi başına milli gelirde ikiye katlanış ve 5 bin doları aşma, muazzam bir büyüme hızı herkese parmak ısırtırken, felaket tellallarının bu yaygarası, inanılmaz ama, maalesef gerçek! Keşke onlar da "once Türkiye" diyerek bu olumlu gelişmelere sevinebilseler. Keşke onlar da, Türk-Amerikan ilişkilerini Washington'dan "çok kötü" göstermeye çalışan "üçüncü ülke muhiplerinin" maksatlı çarpıtmalarını farkedebilseler.. Keşke Tom Lantos gibi Ermeni soykırım tasarılarını ABD KONGRESİ komitelerinden geçirmek için çaba sarfeden sözde dostların (!) Türkiye'yi karalama faaliyetlerinin amaçlarını görseler ve maskelerini indirseler.. Lantos'un, "Hamas'la görüştü" diyerek Başbakan Erdoğan'a tehditkar mektup yazmasına sevinmek ve çanak tutmak yerine keşke, bu küstahlıklarını teşhir ederek hadlerini bildirseler ve Türk-Amerikan ilişkilerini böylelerinin tasallutundan kurtarma gayreti gösterseler... Muhteşem gala nice 50 yıllara Felaket tellallarını çok üzen bir başka büyük gelişme de geçen hafta New York'ta yaşandı. Koç-Ford ortaklığının 50.yıl kutlama galası yapıldı. Amerikan-Türk Topluluğu'nun (ATS) güzel organizasyonu ile New York'taki St. Regis Oteli'nde gerçekleşen galaya, çok seçkin bir davetli grubu katıldı. Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy, BM Temsilcimiz Büyükelçi Baki İlkin, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, İstanbul milletvekili Egemen Bağış ile, Ahmet Ertegün başta olmak üzere Türk ve Amerikalı işadamlarının davetli olduğu gece, her Türkün göğsünü kabartacak güzellikteydi. Galanın açış konuşmasını New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg yaptı. Bloomberg konuklara Türkçe olarak "New York'a hoşgeldiniz" dedi. Mustafa Koç ve Bill Ford gibi genç işadamlarının Türk-Amerikan ticaret ilişkilerinin gelişmesine büyük katkı yaptıklarını vurguladı. Galanın diğer konuşmacıları, KOÇ Holding'ten üçüncü kuşak torun Mustafa Koç ile, Ford topluluğunun dördüncü kuşaktan yönetim kurulu başkanı olan William Ford idi. Rahmetli Vehbi Koç'un büyük vizyonu ile 1928 yılında Ford bayii olarak başlayan ilişki, 1956 yılında Ford-Otosan fabrikasının kurulması ile ortak bir yatırıma dönüşüyor. Hem Mustafa Koç, hem de Bill Ford, bu muhteşem ortaklığın ilginç öyküsünü anlatırken çok duygulandılar. Dördüncü kuşaktan Bill Ford, Türkiye'deki yatırımlarını daha da büyüteceklerinin müjdesini verirken, hem Türkiye'de gelişmeler, hem de ortağı Koç için, çok övücü ifadeler kullandı. ....... "Önce Türkiye" diyen herkesi sevindiricek gelişmeler bunlar... Bir avuç felaket tellalının gayretlerine takılarak içini karartmayanlar ve büyük Türkiye sevdalıları yolunuza açık olsun! Temennimiz, daha nice Koç-Ford gibi, ellinci ve hatta yüzüncü yıllarını kutlayacağımız ortak şirketlerimiz-yatırımlarımız olsun!