Ya tarih ya da tarih için tarih
AB'nin 12 Aralık'ta vereceği tarihi karar için geri sayma başladı. Verilecek karar hem AB, hem de Türkiye için bir dönüm noktası olacak. Eğer AB Türkiye'ye tam üyelik için müzakere tarihi verirse, herkes rahatlayacak. Kıbrıs'ta çözüm kolaylaşacak. Birbirinden kötü senaryolara dur denilmiş olacak. Daha da önemlisi, "Türkiye'de büyük yapısal değişiklikler ve tam demokrasi" için gerekli reformların ve değişimin önü açılacak. Türkiye'nin ilerlemesini, global dünyaya ve değerlere entegresini istemeyen stotükocuların etkileri azalacak. Açıkçası Türkiye, rahat bir nefes alarak, demokratik bir dünya devleti olarak, global oyunda hakettiği konumu elde edeceği istikamete girecek. Maazallah aksi olur, AB bugüne kadar gösterdiği yanlış ve basiretsiz tavrını sergileyip, Türkiye'yi yine oyalama yolunu seçerse, bundan önce kendisi sonra da bölgemiz başta olmak üzere, bütün dünya zarar görecek. Türkiye, tarih alamamanın şokuyla içe kapanacak. Statükoculara gün doğacak. Ülkemizin 3 Kasım seçimleri sonrasında girdiği umutlar bitecek. İstikrar beklentisinin yerini karamsarlıklar ve belirsizlikler alacak. ABD bütün gücüyle devrede Başkan Bush yönetimi durumun vahametinin çok iyi farkında. Bunun içindir ki ABD bütün gücüyle devrede. ABD Dışişlerinin 3 numaralı ismi bakan yardımcısı Marc Grossman bunun için birkaç hafta önce Atina'ya gitti. Yunanistan'ın ikna edilmesinde, Simitis ve Papandreu'nun Türkiye'ye tarih verilmesi için AB nezdinde etkili girişimlerde bulunmasında, Grossman'ın emeği ve katkısı büyük oldu. Ayrıca Başkan Bush, Prag'daki NATO Zirvesi sırasında Almanya başbakanı Schröder'e bu konuyla ilgili olarak bizzat "söyleyeceklerini" söyledi! ABD Dışişleri Bakanı Powell da geçen Pazar, Yaşar Yakış ile uzun bir telefon görüşmesi yaptı. Yine Grossman geçen Pazar New York'ta, Denktaş'ı ziyarete gelen Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ile 2.5 saati aşan bir sürede başbaşa görüştü. Grossman ayrıca Aralık ayının başında, savunma bakan yardımcısı Wolfowitz ile beraber Ankara'ya geliyor. ABD, hem Kıbrıs'ta bir çözüm, hem de 12 Aralık'ta Kopenhag'da Türkiye'ye müzakere tarihi verilmesi için müthiş bastırıyor. Papandreu'dan Türkiye'ye tam destek Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu hafta içinde Washington'da idi. Beyaz Saray Ulusal Güvenlik başdanışmanı Condoleezza Rice ve Dişişleri Bakanı Powell ile görüşen Papandreu'nun gündemindeki en önemli konular Kıbrıs ile, Türkiye'ye 12 Aralık'ta müzakere tarihi verilmesi için yapılacak çalışmalardı. Papandreu temasları ile alakalı olarak Beyaz Saray çıkışında şöyle konuştu: "Temaslarımız sırasında, Türkiye'nın AB'den üyelik müzakerelerinin başlaması için tarih almasının taşıyacağı önem üzerinde geniş olarak durduk. Yunanistan, Türkiye'nin Avrupa'ya yöneliminin sürmesinin ve AB'den tarih almasının çok önemli olacağına inanıyor. Çünkü, İslam dinine mensup bir ülkenin, demokrat olabileceğini, insan haklarına sahip çıkabileceğini, bölgesine barış ve istikrar getireceğini gösterecek. AK Parti, reformcu bir parti. Bizim buna destek olmamız lazım. Bu teşvik, Türkiye'nin Avrupa'daki geleceğinin açık tutulması ve bu yöndeki politikalarını desteklememizle olur. Türkiye, İslam Dünyası için iyi bir örnek oluşturabilir." ABD Dışişleri Bakanı Powell ise, Türkiye'ye desteği sürdüreceklerini belirtirken bu çabalarının, "Türkiye'ye AB'den ya müzakere için tarih, ya da tarih için bir tarih verilmesi" ile sonuçlanmasını, umduğunu söyledi. ABD ve Yunanistan'ın bu sağduyulu gayretleri dileriz netice verir. Dileriz AB bu sefer (12 Aralık'ta), Türkiye'yi dışlamayan sağduyulu bir adım atar. Bekleyelim, görelim...