ABD'nin 21. yüzyılın ilk çeyreğinde hedeflediği "Yavru Kartallar Projesi", adım adım fiiliyata geçiyor. Kaneviçe işler gibi dünyaya ince ayar yapılıyor. Süper gücün ekseninde müttefikler kuşağı oluşturmayı hedefleyen projenin, 11 Eylül süreci sonrasında daha da hızlanması bir tarafa, Bush'un ünlü deyişi "ya bizdensiniz, ya da karşı (düşman) tarafından" vecizesi ile, saflar artık daha belirginleşmeye başladı. Yavru kartallar ve yükselen piyasalar Sovyetler'in dağılması sonunda, tek süper güç ABD'nin ekseninde globalleşmesi hedeflenen dünyamızda, ABD kaynaklı 2 süper proje uygulamaya sokuldu, ta 1990'lı yıllarda. Bunlardan birisi "Yavru Kartallar", diğeri ise bunu tamamlayan "Yükselen Piyasalar" projesiydi. ABD'nin dünya hakimiyetini-menfaatlerini, müttefikler kuşağı ve ticaret ortakları ile korumayı hedefleyen bu projeler, yıllar önce Türkiye Gazetesi'nde manşetten haber olarak duyurulmuştu. ABD KONGRESİ'nde Dışişleri, Savunma, Enerji ve Ticaret Bakanlıkları uzmanları ile CIA'den temsilcilerin de katıldığı oturumlarda, geniş tartışılan ve şekillenen projelerin uygulanmaya başlaması, Başkan Clinton döneminin (8 yıl) ana stratejisi oldu. NATO'nun genişlemesi, Dünya Ticaret Örgütü'nün (WTO) 160 üyeyi geçmesi ve dünya ticaretinin global kaidelere bağlanması, bu sürecin ilk uygulamaları olarak göründü. Ayrıca müttefiklerle daha fazla ticareti ve işbirliğini hedefleyen, 'Yükselen Piyasalar' ve 'Stratejik Ortaklıklar' projeleri uygulamaya sokuldu. Bu uygulamalar, demokrasi ve insan hakları gibi evrensel değerlerin bütün dünyada geliştirilmesi hedefleri ile takip ve kontrola alındı. ABD Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl KONGRE'ye vermek zorunda olduğu 'ülkeler insan hakları' ve 'ülkeler din özgürlüğü' raporları, dış politika uygulamalarının temel kriterleri oldu. Böylece ABD, ilgi ve menfaat alanına aldığı yavru kartalları ve ülkeler ile sağlam illiyet rabıtalarına kavuştu. Artık Afrika'dan Ortadoğu'ya, Doğu Avrupa'dan Orta Asya ve Çin'e kadar bütün enerji ve ticaret yollarının kontrolünü, güvenliğini, ABD ile beraber bu müttefikler kuşağı, ya da Amerikan deyimi ile "yavru kartallar", sağlayacaktı. Böylece hem Amerika'nın ilgi ve menfaat alanı geniş bir bölge kontrol edilecek; hem de Çin ile Rusya arasında, Baltık Denizi'nden Çin Seddi'ne uzanan çeşitli müttefik ülkelerden tabii bir ayırma-tecrit bölgesi oluşturulacaktı. Şer ekseni ve daha fazla savaş Terörle mücadelenin Afganistan'la sınırlı kalmayacağını, Amerikan yönetimi her vesile ile tekrar ediyor. Son olarak Başkan Bush'un "İran, Kuzey Kore ve Irak'ı, Şer Ekseni" nitelemesi, dil sürçmesinden kullanılan gelişi güzel bir ifade değildi. Müttefikler Kuşağı'nın oluşmasını ve ABD'nin geniş bir bölgeye yerleşmesini hızlandıran stratejik ve taktik sözler bunlar... Filipinler'den sonra Gürcistan ve Yemen'e asker çıkaran ABD, yakında Irak'ın güneyinde güvenli yeni üsler de kurarsa hiç sürpriz olmayacak. Böylece Polonya'dan başlayıp Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Bulgaristan, Yunanistan, Türkiye, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan, Kazakistan, Hindistan, Pakistan, Filipinler ve Endonezya'ya, Malezya ile Güney Kore ve Japonya'ya uzanan müttefikler kuşağının ABD ile yakınlaşması daha da hızlanacak. Yavru Kartallar'ın Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki genişlemesi ise İsrail-Türkiye-ABD ekseninde olacak. Ürdün ve Mısır, bu eksenin diğer tabii üyelerini oluşturacak ve katkıları da giderek artacak. Başkan Bush'a hem bu müttefikler kuşağını oluşturmak, hem de ABD'deki konumunu kuvvetlendirmek için 'savaşlar' lazım. Ama bu savaşlar, Amerika'nın insan zayiatını asgaride tutarak yapılmalı. Bunun için ABD, yeni bölgelere yerleşip müttefik ülkeleri eğitiyor. Onları güçlendirerek, ortak müdahalelere hazırlıyor. Yani ABD'nin yavru kartalları, tamgaz eğitiliyor. Dünya, arzu edildiği gibi şekillendiriliyor. Ayrıca yüksek teknolojinin kullanıldığı, elektronik bomba ve silahlarla düşmanın karşılaşmadan yokedildiği acaip savaşlar var artık... Ama adalet, demokrasi, insan hakları ve evrensel değerlerin dikkate alınmadığı; çifte standartların, yüzsüzce uygulandığı bu yeni şekillenme, her yanı patlamaya hazır bomba durumundaki dünyamıza ne kadar "barış" ve "huzur" getirecek? Bekleyelim, görelim... ........ Tel: 1.202.737.7508 Faks: 1.202.737.7509