Geçtiğimiz 2 Kasım'daki seçimi tekrar kazanan George W. Bush, 2008 yılı sonuna kadar sürecek bu yeni dönemi için hazırlıklarına hızlı başladı. Kabinesinde ve politikalarında önemli değişikliklere gidiyor. Başkan Bush, ikinci dönemi için hem iç, hem de dünya kamuoyundaki beklentileri karşılamayı amaçlıyor. Bütün bunların yanısıra ABD ekonomisindeki zorluklar da, yeni politikaları gerekli kılıyor. ABD'nin; hem başta Kanada ve Meksika gibi komşuları, hem de Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşlarla olan ilişkilerinin yeniden düzenlenmesi gündemde. Bu sebeple şimdilerde hem Bush yönetiminde, hem de çeşitli düşünce kuruluşlarında, yeni politikalar için bir dizi araştırmalar yapılıyor. Bu çalışmalarda, "zihinleri ve gönülleri nasıl kazanırız?" konusu en başta yeralıyor.
"Doğru iletişim şart"
Hafta içinde American Enterprise Institute (www.aei.org ) isimli düşünce kuruluşunda ilginç bir toplantı yapıldı. Toplantının "Bilgi çağında zihinleri ve gönülleri nasıl kazanırız" konulu oturumunun konuşmacıları, zenci general Vincent Brooks ile gazeteci yazar Robert Kaplan idi.
General Brooks Irak Harekâtı Ordu sözcüsü görevinden, Pentagon'un basın ve halkla ilişkiler politikaları bölüm başkanlığına getirildi. Brooks, Irak Savaşı'nın enformasyon ve medya cephesiyle ilgili enteresan değerlendirmelerde bulundu. Artık savaşların herkesin gözü önünde cereyan ettiğine dikkat çekerek. "Bilgi çağında en önemli unsur, gerçeği aktarmaktır!" diyen Brooks, gerçek kadar güvenilirlilik ve uygun anlatım şeklinin de doğru iletişim için şart olduğunun altını çizdi.
Savaş cephesinde medya ile ilişkilerden ve dünya kamuoyuna bilgi aktarmaktan sorumlu general Brooks'un tecrübeleri ve tesbitleri çok önemli.
Birleştirici lider ruhu
Zaten bundan dolayı sadece savaş bölgesindeki insanların değil, Batı kamuoyunun ve Amerikan halkının da zihinlerini-gönüllerini kazanmaya çalışmak zarureti var.
Başkan Bush, kabine ve yönetim değişiklikleri için gerekçelerini sıralarken, yıpranmamış, uzlaşmacı ve birleştirici "lider ruhundan" bahsediyor. Bakalım bu yeni kadrolar ve uygulamalar, ABD'nin politikalarını ne ölçüde başarılı kılacak? Zihinleri ve gönülleri nasıl kazanacak? Bekleyelim, görelim.
