Altılı Masa bu adres değişikliğini kaldırabilir mi?..

Altılı Masa adayının kim olacağı tartışmaları sürerken HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın, "HDP olarak en kısa zamanda kendi cumhurbaşkanı adayımızı Türkiye halklarıyla paylaşacağız. HDP kendi adayını çıkaracak ve seçimlere kendi adayıyla gidecek" ifadeleri masanın gündemini değiştirdi.

 

Kendi adayını çıkarmanın sahada yeterli bir karşılığı olmadığını bilen HDP, bu söylemle destek arayışındaki Altılı Masaya hiza istikamet vermek istiyor. Demek istediği “desteğimiz pazarlık ve bir bedel karşılığıdır…” HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar'ın "Bizim ve 6'lı Masanın adayları çıktıktan sonra (6’lı Masa) gelin açık konuşalım, müzakere yapalım derse biz 'hayır' demeyiz" diye konuşmasının arkasında bu güç arayışı saklı.HDP iki başlı vurgun peşinde. İlki, seçimlerde sonuç ne olursa olsun, dışarıdan yarışa girip kapanmanın öncesinde algı yönetimi ile “meşruiyet” kazanmaktır. İkincisi, Millet İttifakı’nın kazanmaları hâlinde ortaya çıkacak kadrolaşmadan pay kapmak. Onun için ne kadar aday çıkaracaklarını söyleseler de Millet İttifakı'nı destekleme ihtimalleri çok daha yüksektir.

 

HDP desteği, seçmen tabanının itirazına rağmen dışarıdan köpürtülüyor.ABD merkezli Washington Post gazetesi, seçimlerle ilgili olarak "2023'te dünyanın en önemli seçimi Türkiye’de olacak" başlığıyla yayınladığı yazıda “Erdoğan giderse Türkiye Batı rotasına girer” diyor ve ekliyor:

 

 

İmamoğlu’nun güçlenen adaylık tehdidine karşı Kılıçdaroğlu adres değişikliği yaparak HDP desteğine sığınıyor. Nitekim başdanışmanı Nuşirevan Elçi'nin Türk bayrağını kaldırarak Rudaw'a verdiği röportaj "CHP genel merkezinde Türk bayrakları Kılıçdaroğlu'nun başdanışmanı tarafından kaldırıldı. HDP, CHP genel merkezinde Türk bayraklarını kaldırtacak kadar masayı yönetmeye başlamış" gibi ağır eleştiriler alsa da en azından “bir iş kazası yaptık” bile demiyor.

 

CHP’nin zayıf tarafını yakalayan HDP önümüzdeki süreçte bunu kullanacaktır. Ancak ortaklardan İyi Parti gelişmelerden çok da memnun değil. İyi Parti, HDP ile kendi seçmen tabanı arasında sıkıştı. Seçmen tabanındaki itirazlardan kaynaklanan aynı sıkıntılı durum CHP ile ulusalcı tabanı arasında yaşanıyor.

 

Maruz kaldıkları baskıya rağmen Millet İttifakını iştahlandıran, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş başta olmak üzere Adana, Mersin ve Hatay'daki CHP'li adayların HDP'nin desteğiyle seçim kazanmaları gösteriliyor. Benzer senaryo bir umut olarak 2023 seçiminde de sahnelenmek isteniyor.

 

 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin, önceki gün yaptığı açıklamada HDP’nin terör örgütüyle bağının bilinen bir gerçek olduğunu belirterek “85 milyon neredeyse davalı partinin PKK'dan ayrı, bağımsız olmadığını, onun güdümünde, onun bir organı olduğunu kabul ediyor" diye konuştu.

 

Davalı partililerin terör örgütü PKK'yı kınadığını kimsenin duymadığını, parti yöneticilerinin PKK'yı terör örgütü olarak görmeyip, silahlı halk hareketi olarak tanıdıklarını ifade eden Başsavcı Bekir Şahin, "Davalı parti, terör örgütünün sözde askere alma dairesi(!) gibi faaliyet göstermektedir. Bunun en önemli delili olarak yıllardır zorla ya da kandırılarak örgüte götürülen çocukların ve gençlerin annelerinin 3 yılı aşkın süredir Diyarbakır il binası ve bazı illerde tuttukları evlat nöbetleridir” dedi.

 

Bu ortaklık ile 3 Eylül 2019’dan günümüze, çocuklarının dağa kaçırılmasından sorumlu tuttukları HDP’nin il binaları önünde "HDP'den, PKK'dan çocuğumu istiyorum” diyen Diyarbakır Annelerine yeni bir “Nöbet kapısı” daha açılabilir.

 

Altılı Masa bu adres değişikliği ile makas değiştiren seçmen tercihinin “kapılarındaki ve sandıktaki” sonucunu kaldırabilir mi?..