İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “yolsuzluk” ve “terör” suçlarından başlattığı iki ayrı soruşturma kapsamında gözaltına alınmasıyla başlayan depremin artçı sarsıntıları sürüyor.
İmamoğlu hakkında “Kent Uzlaşısı ve ihaleye fesat karıştırma” iddialarıyla başlatılan iki ayrı soruşturmayı “anketlerde öne çıkan Ekrem İmamoğlu’na ve millî iradeye yapılan bir darbe girişimi” olarak değerlendiren CHP siyaseti sokaklara taşıyor.
Bir siyasi aktörün anketlerde yüksek takipçi alması takipçilerine yasaları arkaya atma hakkı vermez. Yargı süreci CHP içindeki rollerde ciddi değişimler ortaya çıkarıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturmalar sonrası izleyecekleri yol haritasını yargıda savunma yerine sokak çağrıları ile sınırlıyor.
Önceki gün düzenlenen Saraçhane mitinginde sokağa çıkılması çağrısı yapan Özel CHP’nin savunma sınırlarını "Kimse CHP'den salonlarda, binalarda siyaset beklemesin. Bundan sonra sokaklardayız, meydanlardayız. Bana 'sokak çağrısı mı yapıyorsun' diyorlar. Evet, evet, evet…" diyerek belirliyor.
"Adaleti, yargı yerine sokakta tesis(!) etmeye tercih eden” CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in izinsiz Saraçhane gösterilerinde konuşmasının ardından çıkan olaylarda 16 polis yaralandı.
CHP savunma hattını niye sokağa taşıyor?
Cumhurbaşkanı Erdoğan; İBB'ye yönelik operasyonlara dair yaptığı açıklamada muhalefetin diploma, yolsuzluk-hırsızlık konularında yargının ortaya koyduğu iddialara cevap veremediğini belirterek "Ama bunları yapmıyorlar, yapamıyorlar. Çünkü bunların gerçek olduğunu en iyi kendileri biliyor. Bu bilgi ve belgelerin çoğunun bizzat kendi partilileri tarafından yargıya aktarıldığının da farkındalar… CHP yöneticilerinin çoğu rakip eledikleri için kapalı kapılar arkasında kutlama yapıyor…” dedi.
Nitekim CHP içinde önemli bir kitle, bu operasyonu “kendileri için bir siyasi barikat” olarak gördükleri İmamoğlu’nu oyunun dışına atmak için CHP merkezli kurgulandığını söylüyor.
Gelişmeleri değerlendiren merhum Deniz Baykal'ın kızı Aslı Baykal, İmamoğlu ve ekibinde gözaltıların olacağını ön görerek apar topar tek kişilik bir ön seçimle vatandaşı adalet ile karşı karşıya getirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Baykal, "Bu soruşturmalar ülkenin zararına değil çok yararına ve temiz siyaset için büyük adımlar. Bize düşen Türk adaletine güvenmek ve soruşturmaların sonucunu beklemek, CHP'ye düşen de güzel bir takvim belirleyip tertemiz bir kurultay yapmaktır...” diyor.
Bir fuar için gittiği Tayvan’dan olaya müdahil olan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş yargı müdahalesi için itidalli bir yaklaşım göstererek gözaltına alınma şekli ve görüntülerin hoş olmadığını ifade ile;
“Bu tablo hukuk devletine yakışmıyor. Yoksa kimse yargılanamaz değil herkes yargılanabilir, mahkemeye gider suçu varsa ceza alır…” diyerek her iki kapıyı da açık tutuyor.
Bu gelişmeler artçı sarsıntıların yakın zamanda Saraçhane meydanından CHP genel merkezine taşınacağını gösteriyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP yönetiminin sol ve uç grupları sonu karanlık eylem ve emellere sevk ettiğini belirterek "Türk yargısının vereceği kararın saygıyla karşılanmasını, sokak dilinden vazgeçilmesini, iş birlikçi kargaşa ve krizseverlere akıllarını başlarına almalarını” tavsiye ederek uyarıyor.
UZUN SÖZÜN KISASI, gelişmeler; yol ayrımındaki CHP’yi kendi suçlarını örtbas etmek için sığınak olarak kullananlardan kurtulmak için fırsata dönüşebilir… Ancak, Einstein'ın dediği gibi: “İnsanların zihniyetini değiştirmek atomu parçalamaktan daha zordur.”
Hikmet Köksal'ın önceki yazıları...