Bölgelerini kalkındırmak, refaha katkıda bulunmak, istihdam sorununu çözmek adına kendine örnek ve emsal arayanlar, saha pratiği görmek isteyenler "Aşkale Çimento" örneğine yakından bakmalı. Birliğin ve dirliğin gücünün bölgemizi aşan örneğidir.
Aşkale Çimento Sanayi A.Ş, bölgenin çimento ihtiyacını karşılamak üzere 1968 yılında Aşkale ilçesinde temeli atılmış, 1971 Ekim'inde döner fırın ateşlenerek faaliyete geçmişti. 1984 yılı sonuna kadar Türkiye Çimento Toprak Sanayi T.A.Ş'ye bağlı bir fabrika olarak çalışan şirket 1991 yılında özelleştirme idaresine devredilmiş 1993 yılında da Erzurum ve bölge insanı tarafından kurulan ERÇİMSAN şirketi tarafından özelleştirme ihalesinde satın alınmıştı.
Aradan geçen 20 yıllık sürede Aşkale, Van, Trabzon, Gümüşhane ve Erzincan'daki fabrikaları, Erzurum, Ağrı, Aşkale, Trabzon, Beşikdüzü, Tirebolu ve Rize'deki hazır beton tesisleri, Erzincan'da imalat ve Tercan'da taş kırma ve öğütme tesisleri kurarak Türkiye'nin en büyük 4. çimento grubu ve 163. büyük sanayi kuruluşu hâline geldi.
Bölgemizdeki illerin kalkınmasına engelleyen en önemli sorun, karar alıcıların ortak görüşlerde buluşamaması ve buna bağlı uygulamalar yapılmaması oldu. Yerel girişimciler üzerinden, bilgi ve sermayeyi bir araya getirmeyi başaranlar yaşadıkları bölgenin de potansiyelini ortaya çıkarmayı başaranlardır.
Aşkale de, 1993 yılında Aşkale Çimento'nun Erzurum ve bölge insanı tarafından kurulan, çok ortaklı ERÇİMSAN şirketi tarafından özelleştirme yoluyla satın alınmasıyla başlayıp, Bilecik Çimento ve hazır beton tesislerinin alınmasına, yıllık 250-300 bin ton çimento üretim kapasitesini 2015 yılında yıllık 8 milyon tona taşımasına kadar uzanan başarı yolculuğunun temeli, Aşkale Çimento Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik'in şu ifadelerinde yer alıyor:
"Bu başarıyı sadece rakamlar ve teknik ifadeler anlatmaya yetmez. Başarılarımız yürekli ve cesur insanların yorulmadan ortaya koydukları mücadelenin karşılığıdır..."
Bu başarının yol haritasında ders kitaplarında rastlanmayan ciddi kavşaklar var. İş kurmayı hayal eden bölge girişimcisi için büyük fırsat sunan bu başarının hikâyesi mutlaka akademik derslere, lisans tezlerine, iş toplantılarına, seminerlere konu edilmeli ve paylaşılmalıdır.
İş dünyasında önemli olan sermaye, para ve neyi bildiğiniz değil, kimi tanıdığınızdır. Çünkü ilişki ağının gücü, iş yapma potansiyelini belirler. Sayın Yücelik "Türkiye'de genellikle batı merkezli firmalar bizim bölgemizde yatırım ve satın almalar yaparken biz, tam tersini yapıyoruz. Bu bölge insanı ve girişimcisine pozitif etki yapıyor" derken yerelde başlayan iş birliği gücünün içeride ve dışarıda nasıl fark edilip sahiplenildiğini de vurguluyor.
Şehirlerin fiziki, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda gelişmesinin ilk ve son adımı merkezî idare, yerel yönetimler, yerel girişimciler ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğidir.
Yerelde başlayan bu birliğin ve dirliğin gücü eninde sonunda paydaşlarını ödüllendirecektir.
Bizim derdimiz, ihtiyacımız, paramızın az olması, coğrafyamızın sert olması, pazarın uzak veya yakın olması değil o günün şartlarında ERÇİMSAN'ı kuran ortaklarına, paydaşlarına, çalışanlarına, şehrine, bölgesine ve insanına karşı sorumluluk duyan; bunun gereği olarak "Ben de varım" diye bölgeyi ayağa kaldıran anlayıştır.