Bugün seçim olsa kim kazanır?

Sesli Dinle
A -
A +
Neler oluyor öyle, dünya tersine mi döndü?..
 
İngiltere Savunma Bakanı Ben Wallace, geçtiğimiz hafta Türkiye’nin Suriye, Libya ve diğer bölgelerde kullanılan İnsansız Hava Araçları (İHA), SİHA Bayraktar TB2 ve hava savunma sistemlerinin yüzlerce zırhlı aracı ve hava savunma sistemlerini imha ederek sahada üstünlük sağladığını vurgulayıp, Türkiye'nin yeni nesil Silahlı İnsansız Hava Araçlarını örnek gösterirken, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan yaptığı açıklamada Baykar şirketini “Devletin hemen hemen bütün imkânları, bütün o yardımlar, devletin bütçesinden doğrudan aktarılan kaynaklar, Baykar’a veriliyor. Bu proje ‘Kutsal, dokunulmaz’ hâle getirildi. Kusura bakmayın, dokunacağız tabii ki” ifadeleri ile hedef alıyor.
 
Bunu söyleyen “Cumhurbaşkanı içeriden veya dışarıdan olsun, Genel Başkanlar her kararda doğrudan Cumhurbaşkanı gibi imza yetkisine sahip olacak” diye karar alan Altılı Masa’nın bir ayağı ve milletten yetki istiyor…
 
Babacan’ın Baykar şirketini hedef alan bu açıklaması, FETÖ destekçisi eski Pentagon yetkilisi Michael Rubin’in, "Türk insansız hava araçlarının; Afrika'nın Büyük Göller bölgesinden Kafkasya'ya ve Hindistan Keşmir'inden Libya'ya kadar güvenliği baltaladığını" öne sürerek ABD Kongresi'ni Baykar ve diğer firmalara yaptırım uygulama çağrısı ile aynı günlere rastlıyor.  Bu garabet iş birliğinin elbette ki bir karşılığı olacak.
 
DEVA Partisi liderinin “dokunuruz” tehdidine Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, sosyal medya hesabından “Ona sadece aziz milletimizin evlatları, mazlumun yedi iklim dört bucaktaki dostları dokunabilir…” notuyla karşılık verirken, en sert tepkilerden biri, AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan geldi.
 
Cumhurbaşkanı, “Ne diyorlar; yok geleceklermiş de, bunlara hesaplarını soracaklarmış. Yahu sen rekabet nedir bilir misin? Sen git çocuk bezi satmaya devam et, senin işin değil bu. Üzgünüm, 15 sene yanımdaydın ama benden bir şey alamamışsın. 15 sene...” dedi.
 
Asıl merak konusu ise, muhalefetin bu ulu orta sataşmalarının seçmendeki karşılığıdır. Açık ve net, eğer seçimlere kadar Altılı Masa ayakta kalırsa bu iş birliğine seçmenin tepkisi “sandıkta” dokunmak olacak.
 
Her gün çarşıda pazarda muhatap olduğumuz soru; güçlü bir ihtimalle 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak olan Başkanlık seçimini kim kazanır?
 
Ayaküstü konuşmaların uzayıp gitmemesi için AK Parti’nin; kurulduğu günden beri katıldığı seçimlerin tamamında birinci parti ve katıldığı altı genel seçimin beşinde de (2002, 2007, 2011, Kasım 2015 ve 2018) tek başına iktidar olduğunu hatırlatarak, aktardığım kısa bir hikâye var.
 
Bir önceki yılın şampiyonu takımın hocasına bir sonraki yıl bir eleme grubu maçı öncesi sordular: “Hocam bu maçın sonucu ne olur kim kazanır?” Hocanın cevabı basit: “Biz bu rakiple 100 maç yapsak 97’sini kazanırız geriye kalan 3 maç ortada!..”
 
Recep Tayyip Erdoğan karşısında Altılı Masa ister tek adayla ister çok adayla çıksın. Sonuç değişmez. Sayın Erdoğan’ın rakipleri ile arasındaki makas giderek daha da açılıyor. Erdoğan programını uyguluyor ve şaşırtıcı bir performansla hemen her gün bir projeyi hizmete katıyor, gençlerle yüzleşiyor. Bu son iki yılda yaşadığımız sosyal ve ekonomik gelgitler karşısında yüksek bir performans. Bu rakipleri ile arayı açmak için sürpriz bir hamleye ihtiyacı yok.
 
Muhalefet bütün olup bitenler sanki başka ülkede yaşanıyor gibi taraftarlarını bile şaşırtan beyanlar ile ters yöne koşuyor ve aradaki makası büyütüyor. Umutları, Altılı Masa ortaklarının yedinci ortakla desteklenmesi durumunda makasın muhalefet lehine değişeceği yönünde. HDP’nin Altılı Masaya verdiği “örtülü destek” için belirleyici olacağını söyleyenler var.
 
O zaman mesele şu; İktidardan pay kapmak için, HDP ister açık bakanlık pazarlığı ile masaya dâhil edilsin ister kendi adayını piyasaya sürerek örtülü destek versin PKK ile iltisakı nedeniyle kapanma davasına muhatap olmuş bir siyasi organizasyon üzerinden iktidar olmayı hayal edenler şu soruya cevap versin:
 
“İçinizde, bulunduğu il, ilçe, belde her neresiyse bir şehit cenazesine omuz vermeyen veya iştirak etmeyen var mı?..”
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.