Bunlara, nereye ait olduklarını sorun!

A -
A +
 Zor zamanlar, insanların gerçek karakterlerinin açığa çıktığı zamanlardır. Mert mertliğini, hain hainliğini yapar. Bir ülkede doğup büyümek insanı oranın evladı yapmaya yetmez. Herkesin yuvası, vatanı kendi inandığı değerleridir.
Önemli olan kişinin “Nereli olduğu değil, nereye ait olduğudur.”
Vatan hainlerinin de doğduğu, ekmeğini yiyip suyunu içtiği, havasını soluduğu bir yer vardır ama oraya ait değiller? Herkesin nereli olduğu kendisiyle birlikte gelir.
Sığındıkları Batı bu hainlerin vatanlarıdır.
Bugün de Türkiye’den kaçıp velinimetleri efendilerine yaranmak için onlarla her türlü iş birliği ve ülkesini aşağılama yarışı içindeler.
Bunun son örneği İngiliz “The Guardian”da yayınlanan yazısında “15 Temmuz gecesi kalabalıklar askerleri linç ederken 'Allahü ekber' diye bağırıyordu. Türk bayraklarının yanı sıra yeşil İslam bayraklarını da taşıyarak 'idam isteriz' diye haykırdılar...” diyen Can Dündar’ın gezdiği yerlerde gördüğü destek oldu.
Bundan önce de AP’nin “Basın Özgürlüğü Mücadelesinde Türkiye” konulu konferanstaki konuşmasında “Aslında ben buraya dünyanın en büyük gazeteci hapishanesinden geliyorum. Türkiye’nin bir cehennem olduğunu söylememe gerek yok.” ifadelerini kullanan Can Dündar’a güçlü bir tepkide Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan gelmişti. “İngiltere’de yaptığı konuşmada Türkiye’yi açık hava hapishanesine benzeten gazeteci müsveddesi, sen nasıl kaçıp gittin? Hukuk seni hapishaneye koymuyor, serbest bırakıyor sen de kaçıp gidiyorsun. Hadi kalsaydın ya niye kaçtın? Karakter meselesi bu. Batı koynunda bunları besliyor, ama bunların yaptırdıkları konuşmalarla Türkiye değişmez...” diyen Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın haklı refleksi aynı ihanetlerle mücadele eden Sultan Abdülhamid Han’ı hatırlatıyor.
Kendilerine “Genç Osmanlılar” diyen bir grup yazar-çizer de Osmanlı Devletini parçalamak isteyen Batı tarafından koruma altındaydı.
Abdülhamid Han hatıratında “Bunlar görüyorlardı ki; İngilizler, Fransızlar, Ruslar hatta Almanlar yani bütün Avrupa devletleri menfaatlerini Osmanlı mülkünün parçalanmasında bulmuşlar, fakat yıllarca Avrupa’da benim aleyhimde çalışmışlar, yazmışlar, çizmişler, söylemişlerdir...” diye yazıyor.
Bütün bu ihanetlerin kaynağı şu sorunun cevabında saklı: 
Bu adamlar “nereli değil, nereye ait?”
Aynı soruyu Kırklareli Vaizi iken İstanbul Ermeni Patriği Şinorhk Kalustyan’a 6 Mayıs 1965 tarihli mektubunda “1915 yılında Ermenilere yapılan büyük soy kırımını lanetle yâd etmeden geçemeyeceğim. Öldürülen, katledilen insanların içerisinde ne kadar büyük insanların bulunduğunu derin bir hassasiyetle okuyor, onları saygı ile anıyorum. Büyük peygamberinizin, Hazreti İsa'nın (aleyhisselam) çocuklarının Müslüman geçinen cahil insanlar tarafından katledilmesini esefle kınıyorum…” diyen FETÖ’ye de sormalı:
Siz nereye aitsiniz?
 
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.