Çıbanbaşı...

A -
A +
"Kenan Diyarı" da denilen Filistin topraklarını Roma İmparatorluğu döneminde İmparator TİTUS işgal edip, Mabed-i Süleyman'ı yıkıp Yahudileri Filistin topraklarından çıkarınca, onlar da çoğunlukla Roma hâkimiyetine girmemiş olan Rusya ve İspanya'ya göç ettiler...
Ancak, Hıristiyanlar da Yahudilere karşı olan nefret sebebiyle küçük yerleşim yerlerinde oturamayıp, insanların birbirleri ile fazlaca alakadar olamadıkları büyük şehirleri seçtiler. Sürgündeki Yahudiler büyük şehirlerde umumi nefret yüzünden devlet hizmetlerine kabul edilmediler, askerlikten muaf tutuldular. Kendilerine tahsil ve ticaretten başka iş sahası kalmayınca onlara önceleri eskicilik türünden süfli ve basit işlerle uğraşmalarına müsaade edilmişti. Onlar, önceleri yaptıkları eskicilikten antikacılığa, antikacılıktan kuyumculuğa, kuyumculuktan sarraflığa ve buradan da sanayi inkılâbı ile bankerliğe yükseldiler.
Filistin'den çıkıp dünyaya yayılmaları bölünmüş aileler şeklinde olduğundan bir Yahudi Berlin'de yaşıyorsa onun bir diğer akrabası mutlaka Paris'te veya Londra'daydı. Bu durumdan istifade ederek ithalat ve ihracatı kolaylıkla ele geçirdiler. Fabrika açıp imalatla meşgul olmayıp yerli insanların çoğu kere kendilerinden borç alarak ürettikleri malın pazarlamacısı oldular. Zamanla bir Yahudi'nin kuru bir yazıhane ile elde ettiği kazanç birçok fabrikası olan bir patrondan ziyade olmuştur.
Hemen her yerde GETTOLAŞTILAR. Pek çoğu Yahudiliklerini gizleyerek itibar kazandılar ve zamanla maddi bakımdan güçlenince söz sahibi bir hale geldiler. 19. asırda bu gelişme hızlandı, sadece iktisadi bir güç olmakla kalmayıp yaşadıkları topluluklarda paranın gücü ile küçük bir memuriyete bile kabul edilmezken en üst seviyede siyaset adamı ve asker sivil bürokrat oldular. 
Devlet taleplerini tek çatı altında toplamak için 29 Ağustos 1897 günü İsviçre'nin Basel şehrinde ilk Siyonist kongresi yapılarak başkenti Kudüs olan bir Yahudi devleti kurulması kararı alındı.
1860'larda Filistin'deki Yahudi nüfus altı bin civarında idi. Bu durumda Filistin'e Yahudi göçünü hızlandırmak gerekiyordu. Para kullanılarak yoğun bir propaganda başlatıldı. "Vadedilmiş Topraklar" sözü her türlü yayın organında vurgulandı, çöl, cennet gibi takdim edildi. Başlangıçta bir cemaat gibi çalışıp Filistin'de toprak satın almaya başladılar. Filistin'de birtakım Arapları menfaatlendirerek onlar vasıtası ile arsa ofisleri kurdular. İsteyen herkesi arazisinin bedelini peşin ve kat kat fazlası ile ödeyerek satın almaya hazır bulunduklarına dair ilanlar dağıttılar. Alıcılar Arap göründüğü için buradaki hileyi kimse sezmedi. Araplar arsalarını satmak için kuyrukta birbirleriyle kavga ediyor, arazisini satan gidip Beyrut, Mısır ve Şam'a yerleşiyordu.
Bu duruma muttali olan Sultan Abdülhamid Han oraya bir heyet gönderdi. Bu heyet oynanan oyunu halka izah etti ve bu arazilerin Yahudiler için toplandığı gerçeğini ifşa etti. Arazisini satın almak isteyenler varsa Sultan'ın şahsi servetiyle satın almak üzere oraya geldiklerini beyan ederek Yahudi istilası engellenmeye çalışıldı. Sultan Abdülhamid Han'ın FİLİSTİN ÇİFTLİKAT-I ŞAHANESİ adıyla bilinen arazi ve çiftlikler böylece ortaya çıktı...
Yahudiler bu defa Sultan II. Abdülhamid Han'a müracaat edip Osmanlı Devleti'nin tüm borçlarını ödemek ve mali yardımda bulunmak karşılığında Yahudi Devleti için yer istediler. Sultan Abdülhamid Han bu teklif karşısında öfkelenip "Dünyanın bütün devletleri ayağıma gelse ve bütün hazinelerini kucağıma dökseler size bir karış yer vermem. Ecdadımızın ve milletimizin kanıyla elde edilen bir vatan para ile satılamaz... Derhal burayı terk edin defolun..."  dedi.
Ancak, 1909'da Yahudi güdümlü ittihatçılar Abdülhamid Han'ı tahttan indirip bu emlaki millileştirip, azınlıkların toprak satın alabilecekleri yolunda kanun çıkarınca, arsa alma yoluyla işgaller yeniden başladı, sultanın kişisel arazisi de yok pahasına Yahudilere satıldı.
İngiltere Filistin'i işgal edince Osmanlıyı yıkıp, kendilerine hizmet edecek bir "Çıbanbaşı" bıraktılar!..
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.