Dünyanın çivisi çıktı, Ukrayna kimin umurunda?..

A -
A +

"Rusya-Ukrayna Savaşı’yla ilgili öngörülebilir tek nokta, öngörülemezliğidir!" sözü karşılık buldu. Dünyanın çivisi çıktı her gün her şey olabilir, Ukrayna kimin umurunda?..

 

AB ülkeleri, Trump'ın Rusya ile yakınlaşması ve Ukrayna'nın düştüğü trajik durumun kendi başlarına da gelmemesi için bir güvenlik şemsiyesi kurmanın derdine düştü...

 

Rusya'nın, Ukrayna ile NATO’nun kendi tehdit alanına girdiği gerekçesiyle başlattığı Ukrayna-Rusya savaşı, başlangıcından itibaren Ukrayna’yı mali ve askerî teçhizat dâhilinde destekleyen Trump’ın göreve gelmesiyle yön değiştirdi.

 

Trump’ın kaptanlığındaki ABD’nin yön değiştirmesi ile AB ülkelerinin arkasındaki bütün “dalga kıranlar” da kırıldı.

 

Kiev ile istihbarat paylaşımını ve tüm askerî yardımları kesme emri veren Trump, Ukrayna’nın kritik mineralleri ve nadir toprak elementlerine çökmenin hesabında.

 

İstanbul'da yapılan ara buluculuk görüşmeleri kapsamında planlanan barış anlaşmasını dönemin Başbakanı Boris Johnson tarafından engelleyen İngiltere ve AB ülkelerinin “Ukrayna’yı yalnız bırakmayacağız” söylemi inandırıcı değil.

 

Kiev’e desteğin nasıl sürdürülebileceğinden önce kendi güvenliklerini sağlamanın yol haritasını arıyorlar. Bu maksatla Brüksel’de düzenlenen olağanüstü zirveden alınacak kararlar merak konusu.

 

Rusya’nın Avrupa için bir tehdit hâline geldiğini vurgulayan Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, "Müttefikimiz ABD bu savaştaki pozisyonunu değiştirdi, Ukrayna'yı daha az destekliyorlar ve bundan sonra ne olacağı konusunda şüphe hâkim" diyerek AB’nin yeni politikalarının güven vermediğini ifade etti.

 

Rusya bu gelişmelerden öylesine memnun ki alan büyüttü. Kremlin Sözcüsü Peskov yakın müttefiki İran’ın “nükleer programı”na destek için ABD-İran arasında ara buluculuk teklif ediyor.

 

Ancak gelişmeleri arka plandan takip eden ve “Birbirimizi eşit görmeliyiz” diyen Çin’in Washington Büyükelçiliği “ABD’nin istediği şey savaşsa, ister ticaret isterse başka bir tür savaş olsun sonuna kadar savaşmaya hazırız” okumasını yapıyor.

 

Yakın coğrafyada ise rüzgâr sürekli yön değiştiriyor. Yakın geçmişte Trump’ın "Suriye’nin kendi iç meselesi. Orada yeterince karmaşa var. Biz herkesin içinde olmak zorunda değiliz" ifadeleri sonrasında Suriye’deki tüm birliklerini geri çekme planları yaptığı bildirilen ABD yön değiştirmiş görünüyor.

 

Irak ve Suriye’nin kuzeyinde İsrail’in güvenliğini garantilemeyi amaçlayan terör koridorunun paralı askerleri PKK/YPG’yi “DEAŞ’la mücadele ortağım” diyerek kollamaya devam ediyor.

 

PKK’nın silah bırakmasının “Suriye’de, İsrail çıkarları için tehdit oluşturabileceği” değerlendirmesini yapan İsrail, Suriye’de özerk yönetimlerin olduğu bir “federal yönetim” kurulması için çalışıyor.

 

Bu açıklamalar Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi’nin İmralı açıklaması için "PKK'nın silah bırakma çağrısı onları ilgilendirir, bizim Rojava'daki güçlerimizi ilgilendirmez" diyerek PKK/YPG'nin Suriye'de siyaset yolunu kapatıyor...

 

Türkiye; Suriye'de siyaset yoluyla olmazsa müdahale yoluyla PKK/YPG dosyasının kapatılmasında kararlı.

 

“Trump yönetiminin PKK/PYD ile olan ilişkiyi gözden geçireceklerini” değerlendiriyorum diyen Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın “Çünkü biz bu konuda ne kadar ciddi olduğumuzu kendilerine her fırsatta iletiyoruz. ABD bölgede kendi güvenliğimizi sağlamak için her türlü adımı atacağımızı, atmaya hazır olduğumuzu, kendilerinden bir tavır değişikliği beklediğimizi de görüyor…” açıklamaları bu kararlılığı ifade ediyor.

 

Bu ortamda zayıf halka hangisi?

 

Dünyanın çivisi çıktı, Ukrayna kimin umurunda?..

 

 

 

Hikmet Köksal'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe 8 Mart 2025 11:14

Ukrayna'dan pay alamadıklarından böyle oluyor. ABD bütünüyle Ukrayna'ya çöküyor. ABD, AB'ye pay verseydi susarlardı.