PKK’nın içerideki tahkimatını dağıtmak, örgütün içerideki operasyon gücünü elinden alacağı için Kandil’i, Gara’yı ve tüm sığınaklarını boşaltır. Sınır ötesinde üç gün süren operasyonun içerideki hengâmesi “dedi ki-demiş ki” ile on gün sürüyor. Şehitler üzerinden bile nemalanmak isteyen muhalefete çöreklenmiş fesat bir yapı var.
İçerideki ittifaka dışarıdan müttefiklerin verdiği destek HDP’ye payanda oluyor. Hepsi birbirine payandalı, birini çektiğinde hepsi meyline yıkılacak.
Derler ki; Behlûl Dânâ hazretleri, yol üzerindeki bir vîrânenin yıkılmak üzere eğilmiş duvarına bakarken duvar birden çöker. Behlûl Dânâ hazretlerini bir sürur kapladı. Onun bu sevincine mânâ veremeyen insanlar merakla sebebini sorduklarında; “Duvar meyilli olduğu tarafa yıkıldı!” dedi. “Peki bunda şaşılacak ne var?..” dediklerinde, “Bu dünyadaki her şey nihâyetinde meylettiği tarafa yıkılıyor, benim de meylim Hakk’a doğrudur, o hâlde ben de ölünce Hakk’a varırım…” dedi…
Toplumsal davranışlar, siyasi tercihler de nihayetinde sahibini meyilli olduğu tarafa yatırır. Bizim gibi çok politize olmuş toplumlarda siyaset aktörleri ve kurumlarının da geleceğini ne yana yattığına bakarak tahmin etmek zor değil.
Medya üzerinden yapılan tartışmalar yakın gelecek seçim hikâyeleri hakkında çok garantili değil. Siyasetin işaret fişekleri, toplumu yaralayan olaylar karşısında vatandaşın ne dediğidir.
Bunun son örneğinin Gara Operasyonu sonrasından nemalanmak isteyen bazı muhalefet partilerinin söylemlerinde görüyoruz. Daha seçim takvimine çok zaman varken siyaset zeminini kavileştirmek için katliamcı örgütün siyasi payandasını incitmemek adına ne numaralar çekiyorlar.
Merak edenler Kılıçdaroğlu ve takipçilerinin Gara'da rehin tutulan 13 sivil vatandaşımızı şehit eden "PKK terör örgütü" hakkındaki beyanlarına baksınlar.
Bu ülkede siyaset aklı bu kadar mı daraldı ki bu muhalefet sırtını açık devlet düşmanlığını yapan bir terör örgütünün sivil siyasetine veriyor?.. Gara’daki 13 sivil rehinenin şehadetini siyasî polemik konusu yapanlar niçin o şehitlerin Diyarbakır HDP binası önünde aylardır nöbet tutan annelerin bir gün yanında olmadılar?
Durdukları yer annelerin yanı değil, annelerin “verin evlatlarımızı geri…” diye zorladıkları kapıdır.
“Gara Olayı”, terörle mücadelede bir kırılma noktası olacaktır.
ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in; ABD-Türkiye ilişkilerinin geleceği konusunda iyimser olduğunu söyleyerek “Bence ilerleyen zamanda Biden yönetimi Türkiye’nin çıkarlarının temelde ABD ile aynı olduğunu fark edecek” demesi inandırıcı değil.
Hâlen PKK ve YPG'ye silah ve mühimmat yığmaya devam eden ABD iç siyasetteki fitneyi de köpürtmeye devam edecektir.
Dışarıdakine “silah”, içeridekine “fitne” veriyorlar. Gayretleri CHP ve İP merkezli HDP desteğini güçlendirmek için.
Biden’ın ABD Başkanı seçilmeden önceki “Bence ona (Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a) çok farklı bir yaklaşım uygulamalıyız. Muhalif liderleri desteklediğimizi açıkça göstermemiz lazım. Parlamentoya katkı sunmak isteyen Kürt toplumunu entegre etmek için. Bu iş bir süre iyi gidiyordu…” söylemini muhalefet yutmuş görünüyor.
Demokratik zemini zehirleyen ve şiddeti meşrulaştıran HDP ile iş birlikçilerine, hem ABD ile olan ilişkilerde hem iç siyasette bir maliyeti var.
Önümüzdeki günlerde HDP ile iş birliği uğruna parti politikasına gönül vermiş üyelerini bile gözden çıkaran CHP ve İP’deki çatlamaları konuşacağız…