Engelli adaylar

A -
A +
Milletvekili adayları arasında önemli ölçüde engelli aday var. İnşaat işçisi ve Yeşilçam'a artist seçmediğimize göre önemli olan ülke meseleleri hakkında fikir sahibi, yürekli olması ve toplumu temsil yeteneğidir. Memlekette Tarım Bakanlığı yapıp bizim köyleri Dallas Çiftliği sananlar da olmuştur. Hayattaki en büyük zorluğumuz kendi kendimize uydurduğumuz kurul raporu tasdikli normallik kelimesi. Peki, normal kim? Engelli, yaralanma veya fiziksel, zihinsel bir rahatsızlık nedeniyle bazı hareketleri kısıtlanan kişi olarak tanımlanır. Türkçede çürük, özürlü, sakat ve malul kelimeleri de kullanılır. Dünya Sağlık Örgütünün sınıflandırmasına göre engelli olmak için yetenek kaybı gerekli. Buna göre fiziksel, zihinsel veya duygusal bir yeteneği kullanmayan veya kullanamayan da engelli sınıfına girer. Ama bana sorarsanız ben engelli diye ahlaki yeteneklerini kaybeden anlarım. Kelle kulak yerinde ama evde şiddet uygulayan, eşinin kolunu bacağını kıran, çocukları balkondan atan mı normal? Ortalığı kırıp döken, eşi dostu inciten, kaldırımdaki yayayı ezen maganda mı normal? Ruhunda incelik taşımayan, kibir heyulası, fukarayı kollamayan cimri, hasut, tefeci mi normal? Oturduğu Belediye otobüsünün koltuğunu bıçakla dilimleyen, sokak lambasını taşlayan, yol tabelasını kurşunlayan mı normal? Yalancı, fetbaz, sahtekâr, üçkâğıtçı, dolandırıcı tipler mi normal? İnsanın en değerli kabiliyeti uyum sağlama yeteneğidir. Her insan güçlü ve özel bir yeteneğe sahiptir. Eğer birisine kendi gücünü, yeteneklerini kullanma imkânı verirseniz ona bir kapı açabilir, bir insan ruhunun mutlu olması için onu destekleyebiliriz, kendisindeki ve çevresindeki güzellikleri görmesine yardım edebiliriz. Hangi gerçekliği hayata geçirmek istiyoruz? Sınırlı bir insanı mı? Güçlü bir insanı mı? Yaptıklarımızla onların önüne fırsatlar mı açıyoruz, etraflarına mayın mı döşüyoruz?
Geçenlerde bir seminere gittim. 
Pauline Arhee adında genç bir hanımla tanıştım. O da seminere gelmişti, Pauline, Hawaii'den Los Angeles'e uçmuştu. Onu görmek benim için büyük bir ilham kaynağı oldu. İlham almamın sebebi şuydu, orada bir grup girişimciydik. Konuşmacımız da Dr. Van Putten idi. Kendi sesinizi keşfetmekten bahsediyordu. Ara sıra Pauline öne eğilip ağzıyla bir kalem alıyordu sonra da ağzıyla yazıyordu. Pauline'in kolları ve bacakları yoktu, ağzıyla yazı yazıyordu. İşte bu girişimci olmaya karar vermiş bir kişi. Kendine ait bir iş kurmaya karar vermiş. Kolu ve bacağı olmadan bir organizasyon kuruyor ve asıl bana dokunan şey, Doktor, Pauline'e "Hayatındaki büyük bir engeli bana söyler misin?" diye sordu. Pauline baktı düşündü ve "Aklıma hiçbir şey gelmiyor" dedi. Kolsuz ve bacaksız doğmasına rağmen kendini kendi içinde her şeye gücü yetecek bir kişi olarak görüyor.
Bu bana yürekten dokundu çünkü bana sorsalardı, kocaman bir liste dolusu engel sayabilirdim. Bu da bana şunu gösterdi ki: "Etrafınızda olup bitenler veya başınıza gelenlerden ziyade asıl bizim içimizde meydana gelenler önemlidir." Ona bakarken kendime dedim ki: Pauline yapabiliyorsa biliyorum ki ben de yapabilirim. (Bkz. Les Brown)
İnsanlarda acınmanın sebep olduğu duygusal şok hayatını zorlaştırır. Engelli olmanın hayatı zorlaştıran yönü bir uzvun sakat veya yokluğu değil, sosyal çevrenin insana yaklaşma biçimidir. Kullanılan çürük, özürlü, sakat ve malul kelimeler inandığımız şeyler oluyor. Eğer hak hukuk ve insanlık kurulundan rapor isteseler sonuç ne çıkar?
 
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.