Fırtına öncesi…

Esad'ın devrilmesinden sonra Suriye topraklarında, Golan Tepeleri civarındaki tampon bölgeye; ardından işgali daha ileriye taşıyarak Şam'ın 25 kilometre yakınlarına kadar sokulan İsrail’in hedefi ne?..

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan ikaz ediyor: “İsrail’in Anadolu’ya yönelik hayallerini biliyoruz… Açık ve net söylüyorum, Netanyahu ve cinayet şebekesi çok tehlikeli bir maceraya atılmaktadır. ‘Vadedilmiş Topraklar’ hezeyanının varacağı yer büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır!”

 

Suriye’nin güneyinde İsrail’in bölgesel planlarına taşeronluk yapan PKK/YPG temelli bir terör devletine müsaade edilmeyeceğini her alanda ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bölücü caniler ya bir an önce silahlarını gömecekler ya da silahlarıyla birlikte toprağa gömüleceklerdir. Bunun dışında üçüncü bir yol yok" diyerek bölgedeki yol haritasını ilan etti.

 

İsrail’in uluslararası stratejisini belirleyen “Nagel Komitesi” yayınladığı raporda Türkiye’nin Osmanlı dönemindeki nüfuzunu tesis etme niyetinde olduğu iddia edilerek Türkiye’nin bölgede yükselen nüfuzuna karşılık ABD korumasında terörü kullanmayı hedefliyor.

 

Gazetemizde yer alan haberde Suriye Millî Ordusu 2. Kolordu Komutanı Fehim İsa, Menbiç'te yaptığı görüşmelerde ABD heyetinin örgütün Karakozak ve Set Tişrin'den çıkmalarını istediğini, Ferhat Abdi Şahin durumu Cemil Bayık ile konuşarak “çekilelim” dediği buna karşılık Kandil’in “Gerekirse hepiniz ölün ama oradan çıkmayın! Talimatı ABD’den değil bizden alacaksınız, aksi durumda bedelini ödersiniz” diyerek PYD elebaşını tehdit ettiği haberi yer aldı...

 

Bu karşı çıkış için gerekçe: “Trump’ın gelmesi için oyalama…”

 

Donald Trump, 20 Ocak 2025'te Kongre’de yemin ederek görevine resmen başlayacak. Daha büyük riskler taşıyacağı söylenen “İkinci Trump Dönemi”nin risk alanlarından biri de Suriye olacaktır. “…Bizi Orta Doğu savaşlarına sürüklemeyin” diyen Trump, kesinlikle haklı.

 

Ancak, “Suriye’de sürekli Amerikan postalının dolaşmasına ihtiyacımız yok ama bir gözümüz İsrail’in sınırları ve Körfez’deki müttefiklerimizle…” diyen Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak belirlediği Mike Waltz kapıyı açık tutuyor.

 

En büyük desteği ABD’den alan PKK’nın geleceğinde “Suriye’de olan biten ABD ile ilgili değil; bu bizim savaşımız değil” diyen Trump’ın “Sakın Suriye’den asker çekme…” baskılarına karşı tutumu etkili olacak.

 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı John Kirby, “Türkler kendilerini terörist saldırılara karşı savunma hakkına tamamen sahiptirler” derken “DEAŞ’ın yeniden canlanmaması için terör örgütü PKK/YPG ile ortaklıklarının devam edeceğini” söyleyerek örgüte desteğin devam edeceğini belirtiyor.

 

Suriye’de yeşeren umutlara karşı en büyük tehdit İsrail saldırganlığına zemin hazırlayan ABD himayesindeki terör örgütleridir.

 

Terör örgütlerini kurup onları kullanmayı gelenek hâline getirmek Amerikan yönetimlerinin siyasetidir. DEAŞ’ı bulunduğu yere ABD kendi taşıdı. Ardından DEAŞ ile mücadele adına PKK/PYD’yi tahkim edip güçlendirdi.

 

Bölgede “Büyük Kürdistan” üzerinden “vadedilen topraklar”a kapı açma hayalindeki İsrail, Türkiye’nin PKK/PYD’ye karşı yürüttüğü operasyonları “Kürtlere saldırı” olarak etiketleyerek Kürtlerin korunması adına operasyonların durdurulması için uluslararası topluma çağrı yapıyor!

 

Gazze’deki ateşkes ve esir takası anlaşması üzerinden 24 saat geçmeden Gazze kasabı Netanyahu, her zamanki alışkanlığı ile Hamas’ı suçlayarak ateşkes anlaşmasını askıya aldı. İsrail saldırılarında çoğu çocuk 100 Filistinli katledildi.

 

Bu yaşananlar da Nagel’in senaryosundan bir bölüm…

 

Bazen aktörler değişir, senaryoyu farklı kalemler yazar… “Santa Ana rüzgârları” karşısında aciz kalan ABD, en zengin eyaleti Kaliforniya'daki yangınları hâlâ söndüremiyor. “Alevlerle başa çıkabilecek kapasitemiz yok” diyorlar...

 

Barış yapmamak için her yola başvuran İsrail’in “Başa çıkabilecek kapasitemiz yok” diye uluslararası topluma çağrı yapması yakın senaryonun finalidir…

 

 

 

Hikmet Köksal'ın önceki yazıları...