Gara operasyonu ve sonrası…

A -
A +
Gara harekâtında şehit olan insanlarımızla ilgili tartışmaların merkezinde “Bu katliamı yapacak cesareti nereden aldılar?” sorusu var. Verilecek cevap  iktidara zarar verebilmek için her türlü yalan haber ve manipülasyona başvuran siyasi ve medyatik muhalefetin de güç kaynaklarını ortaya koyacaktır.
Güvenlik danışmanı Mete Yarar cevabı özetledi: “Terör örgütü bu eylemi yaparken kendisinin dışarıdan ve içeriden destekçisi olduğunu hissetmektedir. Dışarıdan, ABD örgütlere bu kadar angajeyi kesmemişPKK kendisini konjonktürel olarak güçlü hissetmemiş ve önü açılmamış olsaydı bunu yapamazdı... İkincisi, Türkiye sınırları içerisinde, ne yaparsa yapsın kendisini sorgulamayan ve siyaseten kendisini güçlü hissetmemiş olmasaydı bunu yapamazdı. Türk siyasetinin içerisinde ne yaparsa yapsın bir şekilde yaptıklarının yok sayıldığı bir dönemde yaşıyoruz!.." (15.02.2021-Tarafsız Bölge)
Terörle mücadelenin ilk yıllarından beri örgütün içeriden ve dışarıdan desteklendiği biliniyor. NATO müttefikimiz ABD ve Avrupalı diğerleri de terör örgütlerine her türlü desteği verme konusunda birbirleriyle yarışıyorlar.
Orta Doğu üzerinde her bir ülkenin enerji kaynaklarından pay almak ve İsrail'in güvenlik alanını büyütmek gibi gerekçeleri var. Önlerinde engel olarak gördükleri Türkiye'nin müdahaleci yapısını kırmak için örgütleri kullanarak vekâlet savaşı yapıyorlar.
ABD’nin kurdukları radikal hareketleri nasıl kullandıklarına ait daha önce Afganistan ve Irak’taki örnekleri var. Afganistan’ı işgal için iktidardaki Sovyet yanlısı hükûmetin varlığını gerekçe olarak kullandılar. İktidarı devirmek için yaptıkları yardımın ile Afganistan'ın Rus işgaline yol açmak için gerekçe olarak kullandılar.
Kendileri bunu açıkça söyledi: “Yaptığımız işle Sovyetler’i kendi Vietnam savaşlarına çektik. 10 yıl batakta savaştılar ve dağıldılar…”
ABD’nin bir müttefik olarak Türkiye’yi kaybetme korkusu yok. Çünkü bildiğimiz soğuk savaş dönemindeki iki kutuplu eski dünya artık yok. Dünya çok kutuplu, yeni güç merkezleri oluşuyor.
Bunu kabul etmek, Türkiye’nin ABD ile ilişkilerini yeniden değerlendirmesini ve bir yüzleşmeyi zorunlu hâle getirir. Gara Operasyonu bize bu fırsatı veriyor ve Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ABD’yi muhatap alarak “Hani PKK'nın, YPG’nin, PYD’nin yanında değildiniz! Bal gibi de yanındasınız ve arkasındasınız. Maalesef bunu başından itibaren hep gördük. Kuzey Irak'a binlerce tır mühimmat getirdiler ve bunları teröristlere teslim ettiler. Bu teröristlerle bizim güvenlik güçlerimizle orada savaştılar. Şimdi artık yağma yok. Eğer biz sizinle NATO'da berabersek eğer biz sizinle NATO’da birlikteliği sürdüreceksek bize samimi davranacaksınız, teröristlerin yanında yer almayacaksınız. Eğer yer alacaksanız bizim yanımızda yer alacaksınız’’ dedi.
Hayli zorlu bir sürecin başlangıcı. ABD, PKK/PYD üzerinden Suriye’nin kuzeyinde Akdeniz’e uzanan bir koridor ile petrol ve doğalgaz boru hatlarını buradan geçirerek Türkiye'yi saf dışı bırakmak istemektedir. Bunun için Suriye'nin kuzeyi terör eğitim yuvasına dönüşmüş durumda. Binlerce tır dolusu silahla orada bir terör ordusu inşa etti.
Yapılan her başarılı operasyon sonrasında ABD, Fransa, İran ve içerideki siyasi uzantılarının rahatsız olması nasıl izah edilebilir?
Terörle mücadele zahirde PKK üzerinden yürütülüyor görünse de hakikatte ABD ve içerideki yandaşlarına karşı verilmektedir. Son beyanlar “malumun ilamı"ndan ibarettir. Özetle, "Terörle mücadele yeniden tanımlanıyor.” Hem sınır ötesinde hem içeride yeni bir yola giriliyor.
Bazılarının hoşuna gitmese de buna herkes alışacak...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.