Herkes ölene kadar beklemeli miyim?..

ABD başkanlık seçimlerinde Harris’in kaybetmesi kayıp, Trump’ın kazanması kazanç değildir. Her hâlükârda ABD’nin dünyadaki didişmeleri besleyecek politikaları devam edecek.

 

Geçmişte, Orta Doğu'ya gitmenin ülke tarihinde verilen en kötü karar olduğunu belirten Trump’ın yeni dönem için “savaşı bitireceğim” söylemi ile seçimi kazanmasını “tarihin en büyük geri dönüşü olarak” değerlendiren Netanyahu’nun beklentileri örtüşmüyor.

 

Trump’la birlikte Orta Doğu’daki çatışma ve gerilim bölgelerinde dengelerin değişeceği İsrail’in katliam ve işgallerle büyüttüğü alanı daraltmasını beklemek ne kadar doğru?

 

ABD, Suriye'de terör örgütü "DEAŞ ile mücadele" bahanesi adı altında terör örgütü YPG/PKK işgalindeki bölgeye askerî ve lojistik destek olarak yüzlerce tır sevk ettiğinde (04.10.2019) ABD Başkanı kimdi?.. 

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan "Terör örgütü PKK ve yandaşları (YPG) PYD’ye binlerce tır dolusu silah ve mühimmatı kim veriyor? Bizim stratejik müttefikimiz olarak görünenler veriyor…" ifadelerini kullanmıştı.

 

Trump’ın yeni dönemdeki icraatlarının kırılma alanı Fırat’ın doğusunda “özerk yönetim” etiketi altındaki PKK/YPG yapılanması ile İsrail’in Gazze’de artık sınır tanımaz hâle gelen insan kıyımı karşısındaki tutumu olacak.

 

ABD'nin Gazze konusundaki tutumunu değiştirmeyecekse Trump hangi savaşı bitirecek?

 

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bin 210'u çocuk, 11 bin 742'si kadın olmak üzere 43 bin 259 Filistinli şehit oldu, 102 bin 347 kişi yaralandı.

 

Trump’ın “savaşı bitireceğim” söylemini değerlendiren Kremlin sözcüsü Peskov’un “varsayımlar üzerinden muhakeme yapmak uygun değil” açıklaması daha gerçekçi ve “İsrail’in gerçek niyetini büyük medya kuruluşlarının verdiği haberlerden öğrenemezsiniz…” diyen Yahudi yazar İ. Shahak’ın beyanı ile aynı kapıya çıkar.

 

Siyonist lobinin Almanya’daki en güçlü yayını Der Spiegel, geçen yıl kasım ayında yaptığı analizde Netanyahu’nun Gazze politikasını eleştirerek(!) “İktidara sarılan Netanyahu, savaşın ortak sorumluluğu hakkında hiçbir şey duymak istemiyor. Savaşı çıkarı için mi sürdürüyor?..” diye sorgulamıştı.

 

Der Spiegel muhabirinin, bir yıl sonra Uluslararası Ceza Mahkemesi Başsavcısı Kerim Han ile röportajında UCM’nin Netanyahu hakkındaki sorgulama talebini eleştirerek “Soruşturmayı ertelemek daha iyi olmaz mıydı?” sorusuna Han “Herkes ölene kadar beklemeli miyim? Rehin alınan sizin babanız, anneniz veya büyükbabanız olsaydı beklememi ister miydiniz?..” cevabını veriyor.

 

İsrail’in hükümran olduğu “Batı medyası” Gazze’deki insan hakları ihlallerini “meşru savunma” adı altında örtbas ederken, İsrail hükûmetlerine karşı kıyısından köşesinden yapılan medyatik eleştirileri ise kendi suç ortaklıklarını gizlemek amacıyla yapıyor.

 

Brown Üniversitesi, ABD'nin Gazze'deki soykırımın başlamasından bu yana İsrail'e yaptığı askerî yardımlara ilişkin yayınladığı raporda ABD'nin 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail'e 17,9 milyar dolarlık askerî yardımda bulunduğunu açıklıyor.

 

Yardımların büyük çoğunluğunu top mermileri ve hava saldırılarında kullanılan yaklaşık bir tonluk sığınak delici ile güdümlü füzelerin yanı sıra "Demir Kubbe" gibi İsrail'in hava savunma sistemlerine 4 milyar dolarlık hibesi de yer alıyormuş.

 

Biden’ın ABD’yi Orta Doğu’daki savaşlardan uzak tutma vaatleri karşılıksız kaldı. Ve fatura seçmeni Biden'ın devamı olduğu fikrinden uzaklaştıramayan Kamala Harris’e kesildi.

 

Şimdi yeniden Trump dönemi ile dünya tekrar bekleme sürecine giriyor da ne zamana kadar? “Herkes ölene kadar mı?..”