Huylu huyundan vazgeçmez!..

A -
A +

Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın hafta içinde CHP Genel Merkezinde Genel Başkan Özgür Özel ve kurmaylarına terör örgütleri FETÖ, PKK/KCK ve DEAŞ’ın faaliyetleri ve muhtemel tehditler üzerine bir sunum yaptı.

 

Sunumun ardından Özel’in ek bilgi talepleri ve soruları Sayın Kalın ve ekibi tarafından cevaplandırıldı.

 

İbrahim Kalın 3 saat süren sunumdan memnun ayrılırken CHP Genel Başkanı Özgür Özel’de MİT Başkanı’nın ziyaretinin kıymetli olduğunu belirterek “Çok kıymetli sunumlar dinledik. Sorduğumuz sorulara ve istediğimiz bilgilere son derece açıklıkla kapsamlı cevaplar verdi. Kendisine teşekkür ediyorum” dedi.

 

Çok geçmedi, CHP farklı bir mekân ve ortamda sıkça başvurduğu “göğüs göğüse muhalefet” yolunu hatırladı. Huylu huyundan vazgeçmez. CHP’nin “eylemli siyaset alışkanlığına” geri dönmesi Özgür Özel’in nezaketine gölge düşürdü.

 

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Meclis Plan ve Bütçe Komisyonunda bütçe görüşmeleri için komisyon salonuna girişinde Esenyurt Belediyesine kayyım atanmasını protesto eden bir grup CHP milletvekillinin barikatıyla karşılaştı.  

 

Bakan Yerlikaya’nın “Bir yere girmeme duygusunu yaşamasını istedikleri” için engellemede bulunduklarını söyleyen CHP milletvekilleri "Kayyım bütçesine hayır, kayyım halk iradesine darbedir" yazılı dövizlerle salona girişi engelledi.

 

CHP'li komisyon üyeleri de Esenyurt Belediyesine kayyım atandığını hatırlatarak "AK Partili, MHP'li belediyelere farklı uygulama CHP'li belediyelere farklı uygulama. Bu milletin iradesine bir darbedir” diyorlar.

 

“Barikat hikâyesi” 31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerde Doğu ve Güneydoğu’da kendi adaylarıyla yarışma kararı alan DEM Parti ile CHP arasında CHP’nin güçlü olduğu büyükşehirler ile bazı kentler ve ilçelerde uzlaşmaları ile başlıyor.

 

Kurulan siyasi barikat ile CHP, Esenyurt’ta daha önce açıkladığı adayını çekip DEM Parti ile yaptıkları uzlaşma doğrultusunda Ahmet Özer’i aday göstermiş ve seçimi almıştı.

 

Ancak takip eden günahları Esenyurt Belediyesinin CHP'li Başkanı Ahmet Özer’i 30 Ekim'de yakaladı. "PKK/KCK terör örgütünün mensup ve faaliyetlerinin tespit edilmesine yönelik yürütülen soruşturmalar kapsamında" önce gözaltına alınan Özer daha sonra tutuklanmıştı.

 

CHP ve DEM Parti, Esenyurt Meydanı'nda düzenledikleri mitingle Ahmet Özer’in tutuklanarak yerine kayyım atanmasına tepki gösterirken Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş tutuklanmayı "Demokrasi ve hukuk devleti adına endişe verici" olarak değerlendirdi.

 

Gelişmeler üzerine Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ve İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'dan açıklamalar geldi. Bakan Tunç bağımsız yargının tehdit edildiğini savunurken "Terörün siyaseti olmaz sadece mücadele edilir" mesajı veren İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, bütçe komisyon salonuna girişinde siyaset dışı bir dirençle yüzleşti.

 

Yerlikaya, komisyon salonunun kapısında ön sıralarda kadınların olduğu CHP’li üyelerin barikatıyla karşılandı.

 

CHP ve AK Partili milletvekilleri arasında başlayan arbede kavgaya dönüştü. Yerlikaya’nın itiş kakış arasında zorlukla girdiği salonda kavga devam edince, Komisyon Başkanı Mehmet Muş uzun süre toplantıyı başlatmadı.

 

Meğer CHP milletvekilleri, Bakan Yerlikaya’nın “Bir yere girmeme duygusunu yaşamasını” istedikleri için böyle bir protestoda bulunmuşlar(!).

 

Demokrasi ve hukuk devletinde “salon kapılarında barikat kurmak” siyaset üslubunun farklı bir yolu olarak kendine yer buldu. CHP barikat kurmayı çok sevdi ve farklı ortamlarda sık kullanmakta ısrar ediyor.  

 

Ancak, seçmen de barikat kurma işini sever de seçimlerde sandıkta denerse “bir yere girememe duygusunu” CHP’ye yaşatabilir…

 

Hikmet Köksal'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe23 Kasım 2024 11:31

Kabahat onlarla insanca görüşmeye gidende...İnsanlıktan anlamayana ne anlatmaya çalışıyorsunuz?! Edepsizlik ve çirkefliğin en büyüğünü yapıp Bakan Bey'i suçlamak çok kötü...