İnsanlığı zihnen “karantinaya” aldılar…

A -
A +
Dünyada "Koronavirüs vakalarının” giderek yayılması ve artmaya devam etmesi nedeniyle hisse piyasaları 2008 krizinden beri en büyük değer kaybına uğradı.
Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'nün (OPEC) 14 üyesiyle, diğer petrol üreticileri; koronavirüsün petrol talebinde azalmaya neden olunca ne yapacakları konusunda anlaşamıyor.
Sonuç, 1991'deki Körfez Savaşı'ndan beri en büyük değer kaybına uğrayarak petrol fiyatları yüzde 30 düştü.
Çin’de yılandan veya yarasadan yapılan yemeklerden bulaştığı iddia edilen koronavirüs ile ilgili bu gelişmeler tüm dünyada yakından takip edilirken flaş bir iddia ortaya atıldı. ABD yapımı olan “Venom-zehirli öfke” filminin bir sahnesinde kadının üstündeki elbisede “corinne” yazması mevcut bir tartışmayı alevlendirdi.
Diyorlar ki: "Koronavirüs salgını Çin’in ekonomisine fren yaptırmak için laboratuvar ürünü kontrollü bir salgındır ve ileride yapılması muhtemel daha çaplı saldırılar için sınırlı bir uygulamadır.”
Çok daha önceden başlayan ve hayranlıkla izlediğimiz Hollywood filmleri bu projenin planlı bir projenin parçası olarak yapılacak operasyonlara zemin hazırlıyor. Soruyorlar; bilinçaltı mesajlar mı veriliyor? Bu filmleri hazırlayanların arkasındaki güç Amerikan Derin Devleti mi?
İnsanlığı yok edebilecek salgınları konu alan Hollywood yapımı bu filmlere birkaç örnek verelim.
Carriers (Veba) filminde salgından kurtulmanın kuralları oldukça basittir; hiç kimsenin ulaşamadığı bir kumsala yan yollardan gitmek, her ne pahasına olursa olsun diğer insanlarla temastan kaçınmak. Crazies (Salgın) şehir sularına karışan ne olduğu belirsiz zehirli bir madde, kasaba sakinlerini psikopat katillere dönüştürmüştür. Bunu fark eden yetkililer, kasabayı karantinaya almaya karar verirler. Contagion (Salgın) filminde hava ve solunum yoluyla rahatlıkla geçen ve insanları birkaç gün içinde öldüren, ölümcül bir virüs salgın şeklinde yayılmaktadır. Outbreak (Tehdit) filminde, Zaire’de ortaya çıkan çok ciddi ve ölümcül bir virüsün Amerika’ya da geldiği tespit edilir. Eğer tedbir alınmazsa birkaç hafta içinde bütün Amerika’yı yok edebilecek kadar tehlikeli bir virüstür bu. Flu (Grip) filminde de aniden baş gösteren bilinmeyen bir hastalık solunum yoluyla bulaşmaktadır ve hastalığı kaptıktan 36 saat sonra ölüm gerçekleşmektedir.
Dünya gittikçe küçülürken, dilden dine, kültürden cinsiyete kadar her şeyin satılabilir birer metaya dönüştürülmesinde en etkili silahı büyük paralar harcanarak çekilen filmler, küresel bankerlerin emrinde olan sinema sanayidir. 
“Hollywood” bütün dünyaya ulaştırdığı mesajla, korkunun bütün coğrafyalara dağılmasını sağlayan, toplumları sindirme politikası için çalışan derin bir yapıdır. “Sinemanın gösterme gücünü”  kitleleri dönüştürmek ve pasifize etmek için kullanmaktadır.
Hollywood’da hiçbir film yalnızca eğlendirme maksatlı değildir, her filmin bir gayesi vardır. Yukarıda isimleri zikredilen filmlerle zaten bütün insanlığı önce zihnen “karantinaya” aldılar.
İnsan aklı Hollywood sineması tarafından uykuya yatırılmaktadır. Karanlık bir ortamda, dev boyutlardaki ekranlarda görüntü ve yüksek sesin sarıp sarmaladığı insan şuurunu uykuya yatırmakta ve hapsetmektedir.
Kolay teslim almanın en kolay yolu işte bu psikolojik saldırı ile “kitleleri daha mücadele başlamadan mağlup ilan etmektir.”
Yaptıkları iş “şüyuu (bir şeyin abartılarak yayılması) vukuundan beterdir” dedikleri cinsten. Fakat… Son olarak İdlib operasyonları ile Türkiye bütün kabulleri, ezberleri bozdu. Herkes görecek ki yakın gelecekte bu "büyü" bozulacak...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.