Şirketler gençler için elini uzattıkları taşların altında umutla savaşan genç ruhları fark ediyor. "Küresel işbaşında eğitim ağına destek" için işbaşında eğitim uygulaması yoluyla genç istihdamının artırılmasını hedefleyen bir anlaşmaya 21 şirketin imza attığı haberi umut verici. Önceki yazımızda bahsettiğimiz "uygulamalı eğitim" daha okul sıralarında öğrencilerin işverenler tarafından etiketlenmesi, gelecek için onlara bir yol haritası verecek.
İşsizliğin sebep olduğu toplumsal tahribatlar, herkes tarafından bilinen bir konudur. Bu sebeplerden ötürü bir üniversitenin toplumsal bakımından en önemli sorumluluğunun öğrencilerine kaliteli bir öğretim sunmak ve ekonomiye nitelikli bir işgücü ordusu kazandırmak olduğu kanaatindeyiz. Mezun ettiği öğrenciler işsiz gezerken, üniversitenin yaptığı bilimsel çalışmalar bir üniversiteyi kaliteli kılmak için yeterli midir?
Bazı üniversitelerin kamu ve özel sektörün duyduğu ihtiyaçtan çok fazla mezun veren bölümlere ısrarla öğrenci alıp mezun etmesi de mevcudun alanını daraltır. Mezunları, iş bulamayıp kendini ifade edemeyip geleceği için kâbuslarla boğuştuktan sonra sonuç, öğrenciye çile, aileye kederdir.
Milli Eğitim Bakanlığı faaliyet raporunu açıklamış. Bana göre raporun tamamı ve can damarı "Daha nitelikli insan gücünü yetiştirmek amacıyla sektörlerle işbirliği yapmak, böylece daha çok talep edilen bir mesleki eğitim yapısına ulaşmaktır. Sektörlerle işbirliği içerisinde ihtiyaç duyulan iş gücünü yetiştirmek ve mezunları paydaşlarla iş birliği içinde il, bölgesel ve ulusal düzeyde ihtiyaç planlamasına uygun olarak istihdama hazırlamak" cümlelerinden ibarettir.
Şirketler ile alanlarında eğitim veren fakülteler arasında eşleştirme sağlanarak, bir yandan gençlerin istihdam edilebilirliğinin artırılması, diğer yandan da işletmelerin ihtiyaç duyduğu nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine katkıda bulunulması mümkündür.
Sayın Işıl Oral'ın konuyla ilgili ciddi bir araştırmasını tekrarlayalım. "Okul-İşletme iş birliğine dair politika önerileri" başlıklı çalışmasında soruna dikkat çekici çözüm önerileri sunarak uluslararası çözüm uygulamalarından örnekler veriyor.
ABD'de Ulusal Akademi Vakfı (NAF), işverenlerin meslek eğitimi alan öğrencilere istihdam desteği vermesinde etkili rol oynamış, işletmeler iş birliğinin gelişmesine maddi katkı, öğrencilere staj imkânları ve yerel öğretmen ve eğitim, yöneticilere müfredat geliştirme çalışmaları konularında yardımcı olmuş.
Şirketler, öğrencilere hem kendi firmalarında hem de bağlantılı oldukları firmalarda staj imkânları sağlamışlar, "öğrenciler için kariyer günleri, firma ziyaretleri, iş yerinde gözlem gibi faaliyetler düzenlemişler; okullara doğrudan mali yardımda, müfredat geliştirme ve program tasarlamada tavsiyelerinde bulunmuşlardır."
Bizde de, meslek liseleri ve meslek yüksek okulları, üniversiteler ile sektördeki firmaları bir araya getirecek toplantılar ve sosyal etkinlikler belli aralıklarla düzenlenmelidir. Böylece okullar ve firmalar birbirlerinin ihtiyaçlarını daha iyi tespit edebilecek ve iş birliklerinin ilk adımını atabileceklerdir.
Gençlerin geleceğini kadro beklentileriyle bloke edenler, istihdamın yüzde 87'sini sağlayan özel sektörle de tanışsalar daha iyi değil mi?