Medyanız kaç tonluk?

A -
A +
Eski Roma’da sokak başlarında, meydanlarda dağıtılan siyasi gelişmeler, toplumsal olaylar, gladyatör dövüşlerinin sonuçlarını duyuran “Actia Diurna” adlı gazeteler varmış. Okuma bilen Roma vatandaşları yüksek sesle okuyarak okuma bilmeyenlere duyururmuş.
Bugün de durum farklı değil. Bir kanaati yaygınlaştırmak isteyenler yazılı ve görsel medya üzerinden ürettikleri fikri hiç görmedikleri insanlara ulaştırıyor.
Nükleer silahlarla bir bölgede yaşayan insanları topyekûn imha en ilkel ve pahalı yoldur. Ama insan ve toplumsal hizmetler için kullanılmadığında medya öyle bir güç ki, çok daha fazla insanı yok edebilir.
Hepimizin çok önemli bir sorumluluğu var. Bizden sonraki nesillere mutlu yaşayacakları bir gelecek inşa etmek. Bunu temiz kent, garantili iş, sanayileşme ile sınırlamak saflıktır. Bizler önceki nesilden devraldığımız toplumsal kültürü önce korumak ve yaşatmak sonra da geliştirip bizden sonraki nesillere aktarmakla yükümlüyüz.
Bu ihmal edildiği zaman yollar, meydanlar, köprüler, fabrikalar, artan millî gelir önemini kaybeder. Kültürel varlık devam ettiği müddetçe milletler ve devletler ayakta kalabilir. Aksi takdirde yok oluş kaçınılmazdır. 
Sürekli olarak tekrarlanan görüntü ve imgeler özellikle çocukların ve gençlerin değerlerini belirleyici bir etkiye sahip. Nitelik çok önemli, çünkü bazıları iftirayı yapıştırıcı hâle getirmek için, itibarsızlaştırma ve korku hikâyelerine dayandırıyorlar.
Geçtiğimiz ay içinde sinema dünyasının en itibarlı ödülü olarak kabul edilen 88. Oscar Ödüllerinin dağılımında “en iyi erkek oyuncu ödülü” “Diriliş” filmiyle Leonardo DiCaprio’ya verildi.
ABD’li aktör DiCaprio yaklaşık bir ay önce Alman Welt am Sonntag gazetesinde Sovyetler Birliği Lideri Vladimir Putin rolünü memnuniyetle oynayacağını açıklamıştı. Daha önce de Pravda gazetesine verdiği mülakatta Josef Stalin’i oynamak istediğini söylemişti.
Böylece daha önce üç defa Oscar’a aday gösterilen fakat alamayan DiCaprio bu performansı(!) ile "en iyi erkek oyuncu" ödülünü kaptı.
Şimdi; Suriye’de sivil halk üzerine aylardır bomba yağdıran, çoluk çocuk katleden soykırımcı kasap Putin karakteri özellikle “Titanic” filmi ile sinema seyircisi milyonların gözünde sevimli bir karakter hâline gelen DiCaprio ile "sevimli" hâle gelecek!
DiCaprio’nun bu gayreti karşılıksız kalmadı, Hollywood simsarları tarafından ödüllendirildi.
Soykırım bir ırkın ya da politik, dini veya etnik bir grubun sistemli bir şekilde ve kasıtlı olarak tepesine bomba yağdırarak yok edilmesi ile sınırlı değildir.
Soykırım, insanı öldürmek olduğu kadar mülkiyetin, kültürel mirasın, nihayetinde onların varlığına dair her şeyin de yok edilmesidir. 
Bir soykırımda her zaman ölenlerden geriye onların çürüyen bedenlerinden daha dayanıklı olan bir şeyler kalır. Ama bunlar zamanla göz önünden kalkar ve hafızadan silinir. Hafızadan silinmeyen ise onlara ait hikâyelerdir. Hikâyeler kültürleri nesilden nesile taşır.
Eğer tarihî ve kültürel varlıklarımızın değeri bilinir, yenilenerek korunur ve kullanılırsa bugün sürdürülen çoğu kavga hayatımızdan çıkar.
Bir asırdır yaşananlar; mülkiyetin, kültürel mirasın, nihayetinde onların varlığına dair her şeyin sözde ülkeyi kalkındırmak adına mevcut tarih ve kültürel varlıkların yok edilmesinin sonucudur.
Kültürel mirası yok ederek milletin hafızasını kara tahta gibi sildiler, büyük yara açtılar ama yok edip, hikâyeler üzerinden nesillere aktarılmasını önleyemediler.
Bugün medyatik savaşların arka planında yabancılaştırıcı ve sömürgeci gücünü kaybetmemek için direnen Batı ile kendi medyasını kurmak için mücadele veren Türkiye’nin mücadelesi var.
Eğer medyanız yoksa yok olmaktan kurtulamazsınız.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.