Selahaddin Koridoru’ndan gelen adam…

Netanyahu hükûmetine karşı İsrailli esirlerin getirilmesi için anlaşma imzalanması çağrısının yapıldığı protestolar başkent Tel Aviv ve Batı Kudüs başta olmak üzere pek çok farklı noktada aralıksız olarak binlerce İsraillinin geniş katılımıyla devam ediyor.

 

İsrail'de ayaklanan esir yakınları da düzenledikleri gösterilerde katliam mağdurları ile aynı sloganı seslendiriyor, “Katil Netanyahu!..” ABD Kongresindeki devşirilmiş alkışlarda İsrail’in döktüğü kanı örtmüyor.

 

Netanyahu kendi geleceğini ayakta tutmak için sürekli cepheyi genişletme gayretinde. Netanyahu’nun içeride siyaset tabanı dışarıda ABD ve Batı desteği için sürekli İsrail üzerinde tehdit senaryoları kurguluyor.

 

Bu defa doğrudan Mısır’ı hedef alarak Philadelphi Koridoru’ndan silah geçişine göz yumulduğunu iddia eden Netanyahu “Mısır görevini yapmıyor, bu yüzden Gazze’den çıkmam…” diyor.

 

Netanyahu’nun Gazze Şeridi’nde ateşkesi ancak Philadelphi Koridoru’nun Hamas tarafından kullanılmayacağının garanti edilmesi hâlinde kabul edeceklerini belirtmesi inandırıcı değil. Çünkü "Philadelphi Koridoru bizim elimizde ve kontrolümüzde olmalıdır. Bunun dışındaki hiçbir düzenleme İsrail tarafından kabul edilmeyecektir" diyen Netanyahu, Philadelphi Koridoru’nda kalıcı yerleşmenin hesabı içinde.  

 

Dışişleri Bakanlığı, Netanyahu'nun açıklamalarını İsrail'in "Gazze’de işlediği suçları örtbas etmeye yönelik yalanlar" olarak değerlendirirken Ürdün, Filistin yönetimi, Katar ve Kuveyt'ten de tepki geldi

 

İşgalci İsrail askerlerinin kolunda sözde “vadedilmiş toprakları” simgeleyen bir harita mevcut. Saklama ihtiyacı duymadıkları işgal haritası, Mısır, Lübnan, Suriye, Irak, İran, Suudi Arabistan ve Türkiye'nin bazı bölgelerini kapsıyor.

 

Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki sınır boyunca uzanan 14 km uzunluğunda dar bir kara şeridi olan Philadelphi Koridoru da haritanın içinde. "Selahaddin Koridoru" olarak da bilinen koridorun amacı sınırdan insan ve malzeme geçişini kontrol etmekti. 2005’te Gazze’yi terk edinceye kadar bölgenin kontrolü İsrail’de kalmış Gazze’den çekilince bölgenin kontrolü Filistin’e devredilmişti.

 

Bu koridor üzerinde işgalin tekrar gerçekleşmesi Mısır için ciddi bir tehdittir…

 

Mısır bu iddiaları reddederken Cumhurbaşkanı Sisi Ankara’da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’la bir araya geldi.

 

Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi'nin 12 yıl aradan sonra Mısır'dan Türkiye'ye cumhurbaşkanlığı düzeyinde yaptığı ziyaret, tam da İsrail’de Philadelphi Koridoru’ndaki işgalin sürmesine ilişkin Güvenlik Kabinesinde “işgalin devam etmesinin” kabul edildiği zamana rastlıyor.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı es-Sisi ile düzenledikleri ortak basın toplantısında yaptığı açıklamada, “Türkiye ve Mısır, Filistin meselesinde ortak bir duruşa sahiptir. 11 aydır devam eden soykırımın sona ermesi, kalıcı ateşkesin bir an evvel tesisi, insani yardımların engelsiz akışı önceliğimiz olmaya devam ediyor” dedi.

 

BAE resmî haber ajansı, ziyareti Sisi’nin "Türkiye'ye ziyaretim iki ülke ilişkilerinde yeni bir aşamayı başlatıyor" sözleriyle servis ederken yeni aşamayı iki ülke arasındaki ilişkilerle sınırlıyor. Oysa yeni dönemin temelleri çok daha geniş bir alanı zorluyor. Sisi’nin ziyareti Gazze’de süren katliam için İsrail’e sükût ederek cesaret veren etrafındaki blokta önemli bir çatlaktır.

 

Katliamların başladığı günden beri beladan kurtulmak için sükût ederek zalime ikram eden ve beladan kurtulacağını zanneden çoğu ülke mahut işgal haritasında yer alıyor. Tehdit her zaman muhataplarının saflarını sıklaştırır. Sınırları Filistin’i aşan saldırganlık karşısında muhtemel mağdurlar “ortak bir duruş” inşa edebilirler.

 

Selahaddin Koridoru’ndan gelen adamın Türkiye ziyareti, işgalci barajının gövdesinde küçük bir çatlak açabilir. Ama her devasa barajın yıkılması da küçük bir çatlakla başlar…