Sömürgeciler bunu hep yapıyor?

A -
A +

TUSAŞ saldırısına nasıl geldik?.. 

 

MHP lideri Devlet Bahçeli çok kritik bir süreçte PKK terörünün siyasal zeminini altından çekecek bir hamle yaptı.

 

Bahçeli MHP grubunda yaptığı konuşmada “Şayet teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin DEM parti grup toplantısında konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini açıklasın” dedi.

 

Daha önce silahların bırakılması adına yürütülen tecrübelerde “Hendek savaşları” ile karşılık vererek demokratik siyaset kapısını kapatan PKK bu defa TUSAŞ’ın kapılarından saldırarak “silahları bırakmayacağını” ve rolünü kaptırmayacağını ilan etti.

 

Yapılması gereken, TUSAŞ baskınını yapan eylemcilerin “hangi örgüte ait olduğunun” tescili değil terör örgütlerinin arkalarındaki artık saklısı gizlisi kalmayan buna da ihtiyaç duymayan merkezlerin üzerine yoğunlaşmak.

 

Nuh Albayrak TUSAŞ baskınını yorumlarken “Şu geldiğimiz noktada eylemcilerin hangi örgüte ait olduğunun hiçbir anlamı yok. ABD bir örgüt havuzu oluşturmuş. Gereken yere DEAŞ’ı gönderiyor gereken yere PKK’lı gönderiyor…” değerlendirmesini yapmıştı.

 

ABD, kendi kurumlarının raporlarına, sahadan elde ettiği istihbarata ve Türkiye’nin itirazlarına rağmen terör örgütü PKK/YPG’yi, Suriye sahasındaki partneri olarak korumaya devam ediyor. PKK unsurlarını "özgürlük savaşçıları" olarak lanse eden başta ABD medyası olmak üzere Batı medyası kendilerinin yazdığı bu hikâyeye önce kendilerini ardından da bölge halklarını inandırmaya çalışıyor.

 

Sömürgecilikten geçinen sözde müttefik ülkelerin aynı ittifak içinde olsalar da Türkiye’nin kalkınma ve savunma hamlelerine takoz koyma gayretleri açık ve anlaşılır. Kabulü zor olan terör örgütlerinin insan kaynaklarını bu ülkenin aşındırılan İslâm kardeşliğinin boşalan alanından beslemesidir.

 

Suriye’nin kuzeyinde bir PKK devleti kurmak gayesiyle her türlü yığınağı yaparak PKK ve PYD unsurları ile kurmuş olduğu ittifakı tahkim eden ABD daha önce işgal ettiği ülkelerde denediği bir stratejiyi tekrarlıyor.

 

Sovyetler Birliği Afganistan’ı işgal ettiğinde CIA’nin başında ve ABD Başkanı Carter’ın Güvenlik Başdanışmanı olan Zbigniew Brezezinski, Afganistan’a yaptıkları yardımın Sovyet işgaline yol açtığını belirterek “Sovyetler’i kendi Vietnam savaşlarına çektik, zaten 10 yıl savaştılar ve dağıldılar…” demişti.

 

PKK ve PYD gibi terör örgütleri üzerinden Türkiye’yi sınır ötesi “büyük operasyon”a çekerek kendi Vietnam’ına sürüklemek isteyen ABD, Suriye hartasına Dürzi, Nusayri, Sünni ve Kürt bölgeleri olarak yeni bir şekil vermek istiyor.

 

Suriye Türkmen Meclisi eski Başkanı Samir Hafız; nihai hedeflerinin “Türkiye’den de bu korsan Kürt devletine toprak koparmak ve ayrıca batıda kurulacak Nusayri bölgesine İskenderun ve Hatay’ı dâhil etmek” olduğunu ifade ediyordu.

 

ABD, Rusya ve Avrupa ülkeleri, Suriye planı önünde en büyük engel gördükleri Türkiye’yi devre dışı bırakacak formüller üzerinde çalışıyorlar. BRICS toplantısı yapılırken TUSAŞ’a yapılan saldırının da Türkiye’nin Çin ve Rusya eksenindeki BRICS’e yakınlaşma olarak değerlendirmeler var.

 

Terör, sömürgecilerin kendi sömürge planlarına teslim olmayanları kendi çizdikleri alana hapsetmek isteyenlerin her zaman başvurdukları bir araçtır.

 

Ancak “yeni dünya” artık bu sömürgeci baskıyı taşıyamıyor…

 

Suriye’de bir fiilî durum kurgulanacak olursa her defasında “Suriye'nin kuzeyinde sözde bir devleti asla kurdurtmayız” diyen Türkiye’nin kapsamlı ve güçlü bir sınır ötesi operasyonu vazgeçilmez olacaktır…

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Yalınız Efe26 Ekim 2024 10:12

Bu terör olayının gerekli tedbirler alınıp, mühendisler şehit edilmeden önlenmesi gerekirdi.