Suriye bölünüyor mu?..

A -
A +

Suriye geleceği meçhul bir ülkeye dönüştü…

 

ABD'nin BM Daimî Temsilcisi Linda Thomas Greenfield hafta içinde düzenlediği basın toplantısında “Suriye’nin barış ve güvenliğini sağlamak için bir yol bulunması gerektiğini” dile getirmişti.

 

Medyada “ABD ve Rusya yeni Suriye haritası çiziyor!..” başlığıyla aktarılan Suriye için gelecek senaryosu ve yol haritası yeni değil, bize tanıdık geliyor.

 

ABD’nin Suriye’deki sınır değişikliği tasarıları ve düzmece haritası, ABD’nin silahlı kuvvetler dergisinin Haziran 2006 sayısında Amerikalı emekli Albay Ralph Peters tarafından yazılan “Blood Borders-Kan Sınırları” adlı makalede ve “Never Quit the Fight-Savaş Asla Bırakılamaz” adlı kitabında yayınlanmıştı.

 

Bu haritaya göre “Türkiye’nin doğu ve güneydoğusu tamamen koparılıyor. Türkiye-Suriye-İran-Irak’tan koparılan topraklar üzerinde ‘Özgür Kürdistan’ kuruluyor. Ancak bu sadece geçici hedeftir. Bilahare Kürdistan İsrail ve Ermenistan arasında paylaşılacaktır.

 

Suriye’de Alevi, Sünni devletler kuruluyor. Hatta Sünni devlet Halep ve Şam olarak iki küçük devlet hâline getiriliyor”(*)

 

Küresel güçlerin Suriye için çizdiği yol haritasında “Dürzi, Nusayri, Sünni ve Kürt bölgeleri olarak dört parçalı Federal Suriye” var. Kendi içerisinde özerk, kendi kanunları ve kuralları olan fakat dış işlerinde tek devlet olarak hareket eden bir Federal Suriye...

 

Suriye için hazırlanan bu siyasi tasarımda ABD-Rus yönetimlerinin kapsamlı bir rol paylaşımı var. “İsrail saldırılarına neden müdahale etmiyorsunuz?” sorusuna, “Biz Orta Doğu ile ilgili makro planın stratejik ortağıyız” cevabını veren Putin bu projenin ortağıdır.

 

Makro planın stratejik ortakları, Rusya, ABD ve Avrupa ülkelerinin Suriye haritasında Hama-Halep-Menbiç-İdlib şehirleri ile birlikte Lazkiye ve Humus kırsallarını Sünnilere, Dera, Kuneytra, Suveyda aksını da Dürzilere vermeyi planlıyorlar.

 

Lübnan-Trablus Şam-Cebel Muhsin’den başlayıp Lazkiye’yi de içerisine alan ve Hatay sınırında biten Nusayri bölgesine İskenderun ve Hatay’ı dâhil eden bu kirli planın önünde en büyük engel olarak Türkiye’yi görüyorlar.

 

Suriye'nin geleceğini belirleyecek unsurlardan biri, muhaliflerin bölgeyi tekrar kontrol altına aldıkları bölgelerde terör örgütünün yerinden ettiği insanların evlerine dönmeleri olacak.

 

Türkiye’nin Suriye politikası “Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve güneyinde bir terör devletinin kurulmaması” üzerine kuruludur.

 

Önceki gün yapılan yılın son MGK toplantısında;

 

Suriye’de yaşanan son gelişmelerin rejimin kendi halkıyla ve meşru muhalefetle uzlaşması gerektiğini bir kez daha gösterdiği belirtilerek; “Türkiye’nin Suriye’nin toprak bütünlüğü ile birliğinin korunmasına gereken tüm katkıyı sağlamaya hazır olduğu ve istikrarsızlık ortamından istifade etmeye çalışan terör örgütlerine asla geçit verilmeyeceği” tekrar ve teyiden ifade edilmişti.

 

Suriye’nin toprak bütünlüğü ile birliğinin korunması mümkün ama çağıran kim? … Astana Süreci ortakları Rusya ve İran siyasi çözüm istemiyor.

 

“Bir araya gelip Suriye-Türkiye ilişkilerini inşallah yoluna koyalım diye hâlâ umudum var" diyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrılarını karşılıksız bırakıp, sahayı terör örgütü YPG/PKK’ya terk eden, Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden İsrail’den yardım isteyen Esad’ın geri dönüşü mümkün görünmüyor.

 

İradesini Rusya’ya teslim ederek operasyon yeteneğini kaybeden Esad için en güçlü ihtimal Lahey Adalet Divanında yargılanmasıdır.

 

Halkıyla kim barışacak?.. Muhatap ve meşru bir yönetimden mahrum Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması kâğıt üzerinde kalmış. Her kuşatmacının kendi haritasını çizdiği Suriye’de mevcudu koruyarak barış inşa edilmesi zor…

 

Suriye’de geçiş dönemi çok sancılı olacak…

 

.....

 

(*) Mustafa Necati Özfatura, Filistin İsrail ekseninde Orta Doğu-19 Ağustos 2006

 

 

 

Hikmet Köksal'ın önceki yazıları...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.
Tuncay Aydın 7 Aralık 2024 12:01

Hikmet Abi, çok güzel özetlemişsin. Ellleşne sağlık