Tamam da, bataklık nasıl kurutulur?

A -
A +
“Terörle mücadele çok yönlüdür” beylik lafının hayata geçmesi zaman ve maliyet artırdı. Medya ve siyaset çok yönlü mücadelenin geçmişte zayıf yönü olarak kaldı. Oysa Başbakan Binali Yıldırım’ın ifade ettiği gibi terör örgütlerine destek verenlerin her kim olursa olsun yargıdan bağışık olmaları hiçbir hukuk devletinde mümkün değildir.
Önceki gün bazı HDP'lilerin tutuklanması ile ilgili olarak açıklamada bulunan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; Türkiye’ye düşmanca saldıran, her gün şahadetlere neden olan terör örgütü PKK’ya güzellemeler yapıp sürekli destekleyen HDP'lilerin yargı önüne çıkarılmalarının doğru, yerinde ve meşru bir karar olduğunu vurgulamıştı. "Bundan hiç kimse rahatsız olmamalı, olan varsa da öncelikle kendi niyet ve fıtratını sorgulamalıdır" diyen Bahçeli; “Anayasa'da yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, devletin bütünlüğünü bozmayı ve insan haklarına dayanan demokratik ve laik cumhuriyeti ortadan kaldırmayı amaçlayan faaliyetler biçiminde kullanılamayacaktır” açıklaması ile yargı uygulamalarına destek vermişti.
Terörle mücadele sürecinde, teröre desteğin önlenmesinde en zayıf halka dış güçleri saymazsak içeride medya ve siyaset ayağı olmuştur.
Bunda en büyük zaaf; terörün başlangıcında yaşanan olayların “üç beş çapulcu hareketi” olarak küçük görülüp mücadeleyi sadece güvenlik güçlerine havale eden anlayıştır. Zaman içinde terör alan genişletip dağ kadrosu sürekli olarak şehirden beslenmeye devam, kaynak ve insan tüketmeyi sürdürünce belanın çapı ekonomik, siyasal ve kültürel olarak daha geniş alanlara yayıldı. Yayıldıkça yukarıdan aşağıya her toplum katmanı çözüm için sorumluluk üstlenmeye ve mücadele şekli de yön değiştirip sinekleri yok etmekten önce bataklığı kurutmaya çevrildi.
Bataklık nasıl kurutulmalı? Sorusunun terörden muzdarip her ülkede kullanılabilir aynı cevabı yok ama benzer çok yönleri var.
En önemlisi örgütlerin halk desteğini kaybetmesiydi. Açılım sürecinin pahalı maliyeti olmakla beraber süreci istismar için fırsat olarak kullanan PKK’nın ihaneti sokağa dökmek istediği halk ile arasının açılmasına neden olmuştur.
Daha çok demokrasi PKK’nın zehirlenmesine halkın uyanmasına neden oldu. Teröre karşı tavır, bölgedeki kanaat önderlerinin halkın yanında yer alması ile daha geniş taban buldu.  
Bu teröre karşı tavrın büyümesi PKK kadar siyasal destekçilerini de korkutup sertleşmesine ve çizgiyi aşmalarına yol açtı. Bu defa siyaset şiddet ve katliamları demokrasinin dışına atıyor. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun HDP’lilerin tutuklanmasına ilişkin “seçimle gelenlerin seçimle gitmesi gerekir, sivrisineklerle uğraşmak yerine bataklığı kurutmak lazım” değerlendirmesinden henüz siyasetin yanlış kullanıldığında bataklığa yama olabileceğini kabullenmediği anlaşılıyor.
Teröre karşı “mecliste birlik” önümüzdeki günlerde kaçınılmazdır.
Bir zamanlar İngiliz televizyonlarında görüntüsünün bile yayımlanması yasak olan şiddet yanlısı iken bugün kriz çözücü kabul edilen İrlandalı Gerry Adams "Konuşmaktan kaçan savaşa ortak olur" demişti.
Hem terörden şikâyet edip hem de çözüm için verdikleri destekle silahın dışında bir seçenek aramayanlar artık ikna olmalı ki silahla sandık bir araya gelmez.
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.