“Rol model", hayatta başarılı olmak isteyenler tarafından davranışları örnek alınan kişiler için kullanılan bir tanımlamadır. Kişilerin başkaları tarafından örnek alınan bir rol model olması için genel geçer kurallardan bahsetmek zor. Kişinin davranışları, mesleki ya da özel hayattaki başarıları gibi faktörler diğer insanlar tarafından "rol model" olarak benimsenmesinde etkili olabilmektedir.
Genelde “rol model” olan kimselerin akademik eğitim almış, ileri yaşlardan çıktığı zannedilir. Oysa genç kuşak içinden de fark edilenler çıkar. İlber Ortaylı’nın ifadesiyle; “Bir toplumda elit insan illa iyi hukukçu, iyi filozof veya iyi hekim demek değildir. Bir cemiyetin nitelikli insanı bir yazar kadar üstün nitelikli bir marangoz da olabilir.”
Nitekim önceki gün genç bir “Rol model” ile Esenboğa Havalimanı servisiyle giderken tanıştım. Oldukça genç yaştaki bu adam emsallerinin “ne iş olsa yaparım abi…” dediği bir çağda, tecrübe olarak “hayat yolunu” yarılamış olgunluktaydı. Temiz giyimi, düzgün konuşmasıyla mesleğinin tır şoförü olduğunu söylediğinde doğrusu beni şaşırttı.
Genç yaşta uzun yollara düşmüş ardından “zamanı geldi deyip” direksiyon başında ülkeyi defalarca katetmiş. Sayısız tecrübe yaşamış, yaşadıklarından dersler çıkarmış ve kendine rehber edinmişti. Kendisiyle hem katettiği uzun yollar hem de “hayat yolu” üzerine sohbet ettik.
Seminerlerde misafirlerle paylaştığım önemli bir konu şudur. “Başarının asansörü yoktur; bazen merdivenle bazen de sürünerek çıkılır. Kimin üzerinde çizik varsa ona ödül var. Ama çıkmak istediğiniz yer için hak ettiği emek ve alın terini harcamalısınız, kestirme yollar sizi zora sokar” diye anlatmaya çalıştığım “başarı için bedel ödeme” ilkesi üzerine mükemmel bir tecrübesini paylaştı.
Tırlar ve yük araçlarının seyir sırasında girmek zorunda olduğu “kantar”lar üzerine konuşurken “yollarda 'kara delikler' var. Taşıma kapasitesinin üzerinde yük alan bazıları, yük atanın da baskısıyla bazen kantarlardan kaçmak için bu 'kara delikler'i kullanır. Kendince 30-40 kilometre fazla yol gider ve cezadan kurtarmaya çalışır. Mesela Şanlıurfa çıkışında kantardan kaçmak isteyen şoför Suruç üzerinden dolaşarak kantarın önüne çıkar. Böylece kurtulduğunu zanneder. Oysa bu kâr değildir” dedi.
Hayatımız da “kara delikler” ile doludur. Benim hemen aklıma gelen ise emek harcamadan veya kolay yoldan hedefe ulaşmak isteyenler, bunu alışkanlık hâline getirenlerin de, 'kara delikler'e saklanıp “hayatın kantarlarından” kaçarak kâr ettiğini zannetmeleri oldu. Oysa hayatın kanunu yer çekimi gibi acımasızdır ve böyle kolaycı tipleri acımasızca yere çarpar.
Nitekim kantardan kaçanlar çoğu zaman ihbar edilir ve jandarmaya düşerler. Sonuç çok daha fazla ve ağır cezayla karşılaşmalarıdır. Hayat da böyledir...
Bu genç adam ilerleyen sohbette açılan bir kadro imtihanı için geldiğini ve başarılı bir mülakattan geçtiğini söyleyince şaşırmadım. Kendisine kazanmasının güçlü bir ihtimal olduğunu ve bunu hak ettiğini söyledim. Bundan sonra da aşacağı mesafeler için zaten emek ve bedel ödemiş.
Hayatta başarı, hazırlıklı olanlar içindir…