Yeni ittifak yok! Cumhur devam edecek...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP Genel Merkezinde Özgür Özel’i ziyaret etmesi iktidar ve muhalefet arasındaki gerilimin yumuşatılması açısından önemli bir gelişme olmasına rağmen maksadı aşan farklı değerlendirmelere muhatap oldu. 

 

"siyasal gerilimin yumuşatılması ve normalleşme" derken kim neyi veya neleri kastetmektedir? Tanımlamalarda öyle bir kirlilik var ki, körlerin fil tarifi gibi…

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerel seçim sonuçlarıyla ilgili Kızılcahamam kampında yaptığı değerlendirmede “Milletimizin başta değişim ve yenilenme talebi olmak üzere sandık sonuçlarıyla bize ulaştırdığı beklentinin farkındayız" ifadelerini kullanıp gereğinin yapılacağını söylemişti.

 

Sayın Erdoğan, konuşmasında CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i Kurban Bayramı öncesi ziyaret edeceğini de açıklamıştı.

 

Özgür Özel ziyareti, farklı değerlendirmelere malzeme yapılarak Sayın Erdoğan’ın, gelecekteki iktidar ve ittifak politikalarındaki, “değişim ve yenilenme” ile ilgili pakete monte edildi. Hayal edilen; Altılı Masa ve diğer unsurların da desteği ile “AK Parti ile CHP arasında geniş tabanlı bir ittifakın vücuda gelmesi…”

 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, mezkûr ziyaretin siyasi partiler arasındaki normalleşme ve yumuşama arayışlarına temel alınması gerektiğini vurgulayarak “Sayın Cumhurbaşkanımızın yaptığı görüşmeleri, kurduğu ilişki ağlarını, icra ettiği ikili temasları saygıyla karşılıyoruz” dedi.

 

Sayın Bahçeli, görüşmelerin Cumhur İttifakı’nın geleceği açısından “Cumhur İttifakı’ndan tavizimiz, geri dönüşümüz, yarı yolda bırakmamız, ilke ve hedeflerinden cayma göstermemiz mümkün değildir” diyerek Cumhur İttifakı’nı ayrıştırmak isteyenlerin umutlarını köreltti.

 

Sayın Bahçeli’nin açıklaması paralelinde bir açıklama da AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten geldi.

 

Çelik, 'Ülkemizi karşı karşıya olduğu tehlikelerden korumak ve geleceğe güçlü bir şekilde taşımak için kurulan Cumhur İttifakı kararlılıkla yoluna devam etmektedir” ifadesini kullandı.

 

Bu operasyonda dikkat çekici olan AK Parti tam da yerel seçimlerdeki önemli oy kaybının sebepleri ve sandıktaki hasarın muhataplarını sorgularken dikkatlerin merkeze alınan ve ciddi eleştirilere muhatap olan uygulamalardan saptırılarak farklı hedeflere yönlendirilmesi.

 

Yerel seçim sonuçları ile kabaran CHP’nin hayal gücü böyle bir ittifak hayalini kurguluyor.

 

İttifak cephesinde önemli bir kesimde değişimin “demokratikleşme ve farklı toplum kesimleriyle yeniden kucaklaşma” gerektiği yönündeydi. Ancak “normalleşmenin istikameti” farklı bir yöne evrildi. Bir yanlış anlamadan ziyade bir tezgâha benzeyen bu defolu normalleşmenin sınırlarını istedikleri kadar büyütsünler “AK Parti ile CHP arasındaki bir ittifak” ne tabanda ne sandıkta karşılık bulmaz.

 

CHP’nin “yerelde bulduğu liderlik pozisyonu” kendi kazancı değil iktidarın kaybıdır. Bu fırsattan istifade alan büyütmek için sağ eğilimli politikalar benimseyebilir. Ancak AK Parti de seçmen tabanının kaymasını önlemek ve desteğini geri almak için temellerine sadakatini sorgulamalıdır.

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçim sonrası yaptığı değerlendirmelerde partinin gerekli dersleri çıkaracağı ve tespit edilen sorunları ele alacağı konusunda kamuoyuna güvence vermişti. Yerel seçim sonuçları ile iştahı kabaran muhalefetin kurguladığı “ittifak hikâyesinin” bu değişikliklere yönelik stratejide yeri yoktur…