Bölücü terörün beslendiği ortam baskıdır. Bölgedeki işsizlik ve fakirlik üzerine terör inşa edilemez zaten ambulans yakıp doktor öldürenlerin böyle bir iddiası da olmadı. Kendisi ile yapılan bir röportajda siyasi kültürün baskı ve şiddetten beslendiğini anlatan Apo'nun gözde adamlarından Selim Çürükkaya, örgütün Kürtlere yaklaşımını "Bir köye gideceksin 20 kişiyi öldüreceksin geride kalanlar sana yatar" diye ifade etmişti. Dağlıca baskınından sonra yapılan operasyonlarda örgüt önemli sayıda insan ve lojistik desteğini kaybedince, köylerden tehditle adam ve erzak temini derdine düştü.
PKK'yı tekrar dağlara ve klasik baskınlara yönelten, başladığı yere getiren, şehir ayaklanmaları için Kürtlerden aradığı desteği bulamamasıdır.
Suriye'nin kuzeyindeki yangını Türkiyenin güneyine yayma gayreti belki nihai hedef olmaktan öte daha büyük hasarlar vermek için aracı olarak kullanmaktır. Kargaşa ve iç çatışmayı yaymak ve bunun üzerinden hasarı büyütmek. Bu önümüzdeki günlerde daha iyi anlaşılacaktır.
"Uzak Ülke" filminde kasabayı silah zoruyla sömüren çiftlik sahibine karşı kasaba halkının verdiği toplu mücadelenin bir benzerini sonunda Kürtlerin örgüte karşı vermesini beklemek hayal değildir. Kendisine hayatı kolaylaştıran her yatırımı dinamitleyen, insanları öldüren, okul çağındaki çocukları dağa sürükleyen bir örgüt halkı kazanmak değil ancak onun vicdanındaki yarayı ve isyanı büyütür.
Örgüt, terörden en çok zarar gören bölge halkının desteğini kaybetmiştir. Bölgedeki kanaat önderleri, aşiret liderleri ve bölgenin ileri gelenleri örgütün eylemlerini ve terörü kınıyor.
PKK'nın arkasına almak için her türlü yolu denediği, sürekli kurtarılmayı bekleyen bölge halkı, baskı ve tehditlere rağmen barış ve huzur için" Edi bese (Artık yeter) diyerek örgütün karşısına geçiyor.
Trajik olan şu ki halkın devletten yana tavır koyması için örgütün zulmünün şu kadar sene sürmesi gerekti. Yüreğinin ateşi taşları bile ısıtan Mela Ahmed Cezire'nin beldesinde bu kadar zamandır yanıp yakılıp şehitler verilmesi ne kadar keder verici. Eğer değerler üzerine yapılan yatırımlar da, yol, su, kanal yatırımları ile birlikte götürülseydi bu kadar yüksek ve ağır bedeller ödenmeyebilirdi.
Birlikte yaşamak ruh birliğine dayanır. Milletin, fertleri arasındaki birlikte yaşama duygusunun dayandığı ortak kültür ve ruh birliği parçalanmadıkça kopma olmaz.
Onların silahla kopardığını biz İslâmiyyetin herkesi kardeş yapan inancı ile ayakta tutabiliriz.
Bizim sokağımız, mabedimiz ve marketimiz müşterektir. Aramızda duvarlar yok. Örgütün nihai hedefi kirli medya ve şer cephesinin desteği ile kargaşa çıkararak bu birlikteliği parçalamaktır.
Bugünkü bir başka tehlike kontrol edilemeyen öfke ve heyecandır.
Yakılan iş yeri, kırılan camlar ve kundaklamalar örgüte hizmet eder. Çok sinsi ve haince kışkırtma yapan bazı siyasetçi, malum medya ve şer cephesi fitne ateşine üfürürken herkesin çok dikkatli olması gerekir.
Görev elbette öncelikle devletin mülki kurumlarına düşmekle birlikte sorumluluk hepimizin ama Allah korusun bu kontrolsüz öfke toplumsal cinnet hâline gelirse hepimiz altında kalırız.