Pakistan'ın 15 Temmuz'u! Ha bıçakla ha uçakla

A -
A +

Cumhurbaşkanı Ziyâülhak, beş generali, ABD Büyükelçisi ve 29 vazifeli, patlayıcı ile düşürülen tayyarede hayatını kaybetmişti. 

 

Ziyâülhak İslamabad’da kendi inşa ettirdiği Faysal Camii’nin haziresine defnedilir ki “şehîdü’l-İslâm” olarak anılır halkar asında.

 

Sen misin Pakistan’ı 10 yıl boyunca en  hızlı büyüyen ekonomi yapan, bir üst lige taşıyan, nükleer silahlı ülkeler arasına sokan, İslam ortak pazarından söz açan?

 

 

 

Muhammed Ziyâülhak bir asır evvel (12 Ağustos 1924) Pencab eyaletinin Jalandhar şehrinde doğar. 
İlk eğitimini Simla’da, orta tahsilini Delhi St. Stephen College’ta alır. II. Cihan Harbi’nde İngiliz saflarında Japonlara karşı savaşır. Ülkesi işgal altındadır o sıra. 

 

Harp bitince orduda kalır, Dehra Dun’daki Kraliyet Akademisini bitirir, rütbe takar. 

 

Hindistan fiilen ikiye ayrılınca (1947) Pakistan tarafına geçer, Kuetta Akademisinden kurmay çıkar. ABD’de kurslara katılır, yeni silahlarla tanışır (1963-64). Sonra Hindulara karşı tank birliği ile savaşır. 1967-70 arası askerî müsteşar olarak Ürdün’e yollanır. 

 

Derken bir grup Pakistanlı subay Butto hükûmetini devirme teşebbüsünde bulunurlar, başaramazlar. Derdest edilir, Askerî mahkemede yargılanırlar. İşte o mahkemenin başkanı Ziyâülhak’tır. Zülfikar Ali memnun kalmalı ki generallik lütfeder, yetmez Genelkurmay Başkanı yapar. Önünde kendinden kıdemli beş paşa vardır oysa. 

 

Pakistan'ın 15 Temmuz'u! Ha bıçakla ha uçakla

 

 

İÇ SAVAŞ KAPIDA

 

 

Mart 1977 seçimlerini yine Butto kazanır ancak sandıklardaki usulsüzlük ayyuka çıkar. Muhalefet “Millî Cephe” adıyla teşkilatlanır, ayağa kalkar. 

 

Ülke iç savaşın eşiğine gelir. Zaten çeteleşme, yolsuzluk, yağma, adam kayırma can sıkmaktadır, üstüne bir de siyasi kavgalar...  

 

İş çığırından çıkınca Ziyâülhak kansız bir darbeyle yönetime el koyar. Başbakan Zülfikar Ali Butto da tutuklanır bu arada. 

 

Ziyâülhak sıkıyönetim komutanlığını da deruhte eder, mitingleri, gösterileri yasaklar.
Bilahare istifa eden Fazal Elahi Çaudhri’nin yerine cumhurbaşkanı olur. Bu arada Butto yargılanır, siyasi hasımlarını öldürtmekten suçlu bulunur, kalemi kırılır. 

 

Humeyni asılmasın diye çok uğraşır, Sosyalist Butto dünya görüşü farklı da olsa Şii’dir sonunda. Ziyaülhak mahkeme kararına karışmaz, lehte ya da aleyhte konuşmaz.

 

Pakistan'ın 15 Temmuz'u! Ha bıçakla ha uçakla

 

 

KABİL İŞGAL ALTINDA

 

 

Derken komşu Afganistan karışır. İhtilalci komünistler Yahya Han’ın beşikteki bebeğini bile kırar, hanedandan tek fert bırakmazlar. Keyfî tutuklamalara başlar, milletin nasırına basarlar. Aksülamel (tepki) sert olur, sıkışınca Rusları davet eder, Kızılordu’nun arkasına saklanırlar. Sovyetler güçlüdür, önceleri tek kale maç yapar, Belh, Herat ve Gazne gibi tarihî şehirleri yakar yıkar. Ardından mücahitler hâkim olur sahaya. 

 

Ziyâülhak direnişçilere hem silah mühimmat sağlar hem de milyonlarca mülteciyi yurdunda ağırlar. 
Sovyetlerin Hint Okyanusu ve Basra Körfezi’ne yaklaşması Batı’yı telaşlandırmıştır. ABD bu defa kaybetmeyi göze alamaz, Afganlara silah yollar. 

 

Dünyanın en büyük askerî gücü Kızılordu mum gibi erir, Rus gençleri zırhlıyla gelir, tabutla döner. Anneler sokağa iner, hesap sorar. Afganlar hududu yol yapmıştır, Rusya’ya rahat girer çıkarlar.  

 

Pakistan'ın 15 Temmuz'u! Ha bıçakla ha uçakla

 

 

İKTİSADİ SIÇRAMA

 

 

Ziyâülhak devrinde batakhaneler kapatılır, alkol ve uyuşturucu yasaklanır. Kanunların çoğu İngilizlerden kalmadır, bir heyet bunları değiştirmek için çalışır. Halk oyuna sunulan İslamlaştırma projesi %95 kabul alır. 
Evet siyasi partiler askıya alınmış, grevler ertelenmiş, basın sansürlenmiştir ama iktisaden toparlanırlar.

 

Faizsiz bankacılık üzerinde çalışır, zekât ve öşür ile fukaraya nefes aldırırlar. Eğitim dili olarak içinde hayli Türkçe kelime bulunan Urduca öne çıkar.

 

Ziyâülhak İslam ülkeleriyle iş birliği yapmaktan yanadır. İran-Irak savaşını bitirmek için çaba harcar. 
Bu arada Pakistan on sene boyunca yüzde 6,8’lik büyüme ile dünyanın en hızlı gelişen ülkesi olur. 

 

Demek ne paralar gitmiş yolsuzluğa? 

 

BM nükleer silah bulundurma hakkını sadece II. Cihan Harbi galiplerine (ABD, SSCB, Çin, İngiltere ve Fransa) sunar.

 

İsrail için yasak söz konusu değildir ama. Derken Hindistan da atom bombası yapar. Ciddi bir engellemeyle karşılaşmaz. 

 

Pakistan'ın 15 Temmuz'u! Ha bıçakla ha uçakla

 

 

O YAPSIN, SEN YAPMA! 

 

 

Zülfikar Ali Butto “Biz de yapmalıyız” dese de yol alamaz. Ziyâülhak ise sessiz sedasız bombayı yaptırır, tecrübe ettirir hatta. 

 

İşte o günden sonra Washington’la arası açılır, tehdit almaya başlar. 

 

O gün Amerikan M-1/A tanklarının çöl kabiliyetini izlemek için Bahawalpur’a çağırılır. Manasız bir ısrarla bunaltırlar. Telefon kayıtlarına bakılırsa sadece bir komutan 16 defa arar. Ziyâülhak alımkâr değildir, öncelikle AWACS erken uyarı sistemi vardır aklında. 

 

Pakistan'ın 15 Temmuz'u! Ha bıçakla ha uçakla

 

 

ŞAİBELİ PATLAMA

 

 

İçişleri Bakanı Aslam Hattak “gitme” diye ikaz eder, Ziyâülhak buna rağmen arkadaşlarını kıramaz, bir C-130 ile çıkarlar yola. 

 

C-130 Hercules dört motorlu koca kanatlı bir tayyaredir motorlarından biri ikisi sussa da bişi olmaz, yedeğin yedeği, ihtiyatın ihtiyatı vardır. Düşük hızlarda havada tutunur, planör gibi süzülüp inebilir çayıra, bayıra. 

 

Hem n’olur n’olmaz diye ABD Büyükelçisi Arnold Raphel’i de alır yanına.

 

Lakin suikastçiler işlerini şansa bırakmaz, akşam yorgunluğu ile dikkati dağılan pilotları sinir gazıyla (VX) felç eder uyuturlar. Ve mango kasalarına saklanan bombalar peş peşe patlar.

 

“Ülkemde İslami hükümleri hâkim kılmak için her türlü fedakârlığa hazırım” diyeli on gün olmuştur daha. 

 

 

MADE IN USA

 

 

Kim yapmış olabilir acaba? 

 

Pakistan halkına sorarsanız ilk ABD gelir akıllarına. Washington kendinden ziyade İsrail’i kayırır; “Aman bomba düşmesin Yahudi’nin başına!” Hatta kendi büyükelçisini bile harcar siyonistin uğruna! 
Ziyâülhak’ın oğlu İcazülhak “Kumpası kuranlar, hiçbir şeyi şansa bırakmadılar” der, “hem sinir gazı, hem patlayıcı kullandılar.”

 

FBI dünyanın herhangi bir yerinde hayatını kaybeden sıradan Amerikan vatandaşı için 72 saat içinde soruşturma açar mutlaka. Burada koskoca ABD Büyükelçisi ölmüştür, hadise mahalli ne zaman incelenir biliyor musunuz? 330 gün sonra!  

 

Hava Tuğgeneral Zahir Zaidi gizlice uçak enkazından parçalar alır, laboratuvarda inceletir saklıca. Yanılmamıştır patlayıcı izi çıkar yüksek oranda.

 

Amerika’nın Hindistan Büyükelçisi John Gunther Dean’a göre Mossad’ın da parmağı da vardır suikastta. 

 

 

KANADINA TAŞ DEĞENLER!

 

 

Siyasilerin uçakla ortadan kaldırılması sık başvurulan bir yoldur, halkı kazaya ikna kolaydır zira.

 

Hatırlar mısınız Rahmetli Menderes’in tayyaresi de düşmüş, değerli komutan Eşref Bitlis Paşa şehit olmuştu tatsız bir kazada. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu unutulur mu sonra? 

 

Devam edelim: Aralık 1936, İsveç Başbakanı Arvid Lidman İngiltere Croydon’dan havalandıktan kısa bir süre sonra... 

 

Eylül 1940. Paraguay Devlet Başkanı Jose Felix Estigarribia eşiyle beraber çıktıkları seyahatte...

 

Temmuz 1943. Polonya Başbakanı Wladyslaw Sikorski, Cebelitarık’tan kalktığı gibi deryaya...

 

Mart 1959, Boda. Orta Afrika Başkanı Barthelemey Boganda “Çad, Kongo, Kamerun, Ekvator Ginesi, Angola ve Gabon’u tek bayrak altında toplayalım” diye konuşunca. 

 

Eylül 1961 BM Genel Sekreteri İsveçli Dag Hammarskjöld Zambiya’da... 

 

Mayıs 1966, Irak Cumhurbaşkanı General Abdüsselam Arif, helikopter kazasında.

 

Nisan 1969 Cochabamba. Bolivya Devlet Başkanı General Rene Barrientos, helikopter kırımında.

 

Ocak 1977 Yugoslavya’nın Boşnak Başkanı Cemal Biyediç Bosna Hersek semalarında...

 

Mayıs 1979 Moritanya Başbakanı Ahmet Busseyf Dakar açıklarında...

 

Aralık 1980’de Portekiz Başbakanı Françesko Carneiro Cessna tipi uçakla Lizbon’da...

 

Mayıs 1981 Ekvador Cumhurbaşkanı Jaime Roldos Aguilera ve Savunma Bakanı General Aurelio Peru sınırında... Ağustos 1981. Panama Devlet Başkanı Omar Torrijos, kendi kullandığı uçakla...

 

Ekim 1986 Mozambik Cumhurbaşkanı Samora Machel ve bakanları Güney Afrika yakınlarında...

 

Haziran 1987, Lübnan Başbakanı Sünni asıllı Reşid Abdülhamid Kerami, helikopter koltuğunun altına konan bombayla... 

 

Nisan 1994 Burundi Cumhurbaşkanı Cyprian Ntaryamira ve Ruanda Devlet Başkanı Juvenal Habyrimana’yı taşıyan tayyare Kigali Havalimanı’ndan açılan ateş sonunda... 

 

Şubat 2004 Makedonya Cumhurbaşkanı Boris Traykovski ve beraberindeki heyeti taşıyan tayyare Mostar yakınlarında... 

 

Nisan 2010, Polonya Cumhurbaşkanı Lech Kaczynski, eşi ve 96 kişi Stalin devrinde yapılan Katyn katliamını teline giderken Rusya’da... 

 

23 Ağustos 2023 Kuzhenkino... Wagner’in patronu, kiralık katil Yevgeni Prigojin haddini aşıp Putin’e posta koyunca... 

 

Şubat 2024 eski Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera’yı taşıyan helikopter Ranco Gölü’ne batınca...
Ve İranlı İbrahim Reisi. Detayları biliyorsunuz. Çok yeni daha...

 

 

KARDEŞTEN ÖTE

 

 

Ziyâülhak bir Türk dostudur, “Pakistan, Türkiye’nin doğudaki vilayeti, ben ise Ankara’nın valisiyim” diyecek kadar. 

 

“Türkiye’ye niye gittin davet edilmedin ki” diye laf atanlara “İnsan, kardeşinin evine davetiye ile mi gider” der, samimi bir üslupla. Süleymaniye Camii’nin halılarını cebinden yeniletir hatta.

 

Garip gurebayı kollar, Kızılordu’nun hışmına uğrayan biçareleri Pakistan’da ağırlar. Kolay değil iki milyondan fazla mülteciye kucak açar.

 

Kafasında “Asya Ortak Pazarı” vardır. Türkiye, Malezya, İran, Irak, Afganistan ve Bangladeş arasında kurulacak ve hepimize yarayacaktır sonunda. Zamanında hayli üniversite açar, medreselere fen dersleri koyar. Ziyâülhak’tan sonra üç milyon gencin lise denkliği elinden alınır, kazanılmış haktır oysa.  

 

 

DOSTUN ESKİSİ

 

 

Afganistan İslam dünyasının itici güçlerinden biridir. Timuroğulları, Gazneliler, Delhi, Dekkan Sultanları ve Babürşahlar (Gürgâniye) Hindistan’da ferman okuturlar. 

 

Havali o mirasın şuurundadır hâlâ, Hintli, Peştun, Tacik, Özbek, Türkmen ve Bengalli el ele verebilse büyük bir güç çıkar ortaya. İşte bu yüzden Ziyâülhak gibiler getirilmez iktidara. 

 

Onun ardından yapılan Aralık 1988 seçimlerini Zülfikar Ali Butto’nun kızı Benazir (37) kazanır, sarar başa. 

 

Ve bir 28 Şubat da Pakistan yaşar. Sağ sol didişip durur, iki yakaları gelmez araya. 

 

Biz de Demirel-Ecevit, Çiller-Yılmaz kavgalarıyla güzelim yılları heba etmedik mi boşuna?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.