Yanıcı ve patlayıcı maddeleri bir silindire sıkıştırıp ateşlersen fırlayacaktır semaya...
Ekti tepki kanunu... Öyle ya kürre-i erd yerinden oynamayacağına göre seninki uçacak aksi cenaha.
Bunu Çinliler de düşünmüş olmalı, bilmem kaç bin sene evvel havai fişek yaptıklarına bakılırsa...
Ne buyurulmuş: “Utlubû’l ilme ve lev fi’s Sîn”
İlmi talep edin, velev ki Çin’de bile olsa.
Lagâri Hasan Çelebi talip olmakla kalmaz, geliştirir, üstüne koyar. Yaptığı roketin içine girer, uçar semaya.
Evliya Çelebi’nin anlattığına göre IV. Murad Han’ın yeni doğan kızı Kaya Sultan için düzenlenen şenlikte, yedi kollu bir saruha (rokete) biner. Kendinden emin görünür, bunu defalarca denemiştir ihtimal. Nitekim meşaleyi fitile dokundururlar alışkın edalarla.
Fiuvvyt! Sarayburnu’ndan fezaya.
Hasan Çelebi füzenin kartuşuna 50 okka barut macunu tıkmıştır, haznede yakıt bitince kapsülü terk eder, kartal kanatlarını açar, süzülerek iner aşağıya. Sinan Paşa Köşkü önünde usulca deryaya iner ki “ilk paraşüt” de diyebilirsiniz buna.
Junkers Jumo 004 motorlu Messerschmitt Me 262 Schwalbe
Şunu da yazayım içimde kalmasın, Kurtubalı astronom Abbas Kasım ibn Firnas’ın yaptığı cihazla kuşlar gibi dolaştığı vakıa. Wright Kardeşler’in gelmesine 1.023 yıl vardır daha.
Fizikçi Newton ise oturur, işin teorisini yazar (1687). Eğer A cismi, B cismine bir kuvvet tatbik ediyorsa, B de ters yönde ve aynı şiddette direnecektir ona.
Bir süre sonra John Baber gaz türbini üzerine kafa yorar (1791). Alfred Büchi ise imal ettiği türboşarjörle motorlara hız ve güç katar (1911).
İngiliz Frank Whittle Jet W1 motoruyla...
Şöyle anlatalım, egzos boşalırken türbini çevirir, türbin de yanma odasına ekstra hava basar. Sıkışan hava içine yakıt püskürtülürse bir kıvılcıma bakar. Silindir içinde tazyik fevkalade yükselir, pervanenin devri, tayyarenin hızı artar.
“Ohooo” derler, “uyan da balığa!”
Jet motorunun babası Hans von Ohain
Meğer Alman Hans von Ohain ondan önce davranmış aksülamel esasına dayanan Hes 3B jet motorunu bir Heinkel’e takmıştır. Hatta pilot Warsitz tecrübe uçuşuna bile çıkmış, raporunu yazmıştır sayfa sayfa.
Alman Messerschmitt Me 262 Schwalbe (kırlangıç) ise eksenel akışlı kompresör kullanır ki, sektörde çığır açar.
Çok hızlıdır, avını kolay yakalar, hasmından rahat kaçar. Müttefik pilotları çaresiz kalırlar.
Artyakıcılar keşfedilmemiştir henüz, bu yüzden ivmelenmesi zayıftır biraz. Kalkarken piston motorlu uçaklarla aşık atamasa da irtifa aldı mı tutamazsın bir daha..
Sadece motor değil gövde üzerinde de yenilik yapar, yandaki tekerlekleri yerinde bırakır, arkadakini öne alırlar. Kanat açıları üzerinde çalışır, mukavemeti artırırlar.
İlerleyen günlerde BMW 003 motorunu kifayetsiz bulacak, yerine Junkers Jumo 004 takacaktırlar.
Tamam bu motorlar bekleneni verir ama ömürleri kısadır. Takriben on sorti filan uçurur ıskartaya ayırırlar. Niye? Çünkü ellerinde hararete mütehammil madenler bulunmaz. İngilizler erken davranmış, Türk krom tesislerini kapatmıştır zamanında.
Hâlbuki Daimler Benz’in DB601 motorlarını kullan kullanabildiğin kadar. Bunlar 33 litre, 12 silindir, ters V, 1158 beygir gücündedir, uzun ömürleri ile tanınırlar.
Almanları işleri hakikaten zordur, kuşatılmışlardır dört bir yandan. Bırakın ısıya dayanıklı metalleri, yakıt temini bile sıkıntı olmaya başlar.
İlk Me 262 filosu 944 Nisanı’nda ünlü Alman pilot Walter Nowotny komutasında vazifeye çıkar. RAF ve USAAF güçleri ile dalaşır, 6 kayıp verir, 19 tayyare vururlar.
Dört adet 30 mm top (mk 108) vardır ki tek mermi dahi rakip uçağı paralar. B17 gibi uçan kalelere 3-5 isabet yetse de 20-30 mermi çakarlar.
Kanatlarına 12’şer tane R4m havadan havaya roket bağlanır. Bunlardan biri bile ağır bombardıman uçağını düşürür rahatlıkla.
İcabında yarım tonluk bombayı aparır, koparır, götürüp hedefe bırakırlar.
Savaşın sonlarına doğru jetlerden müteşekkil JG7 birliği kurulur, bombardıman işini KG54’lere bırakırlar.
Adolf Galland’ın komuta ettiği JV44 filosu bir çok usta pilotu bünyesinde toplar. 18 Mart, 1945’te sadece 37 uçakla kalkar. 1.221 bombardıman ve 632 eskorttan müteşekkil (50 misli fazla) müttefik armadasına saldırırlar. 3 kayba karşılık 12 bombardıman, 1 eskort uçağı avlarlar.
Bilahare yine çatışır, 4 kayıp verirler, 16 müttefik uçağı berhava!
Evet bunlar başarıdır ama savaşın gidişatına tesiri olmaz. Müttefiklerin o kadar çok uçağı vardır ki kayıpları %1’i aşmaz.
“Me 262 b” ise çift kişiliktir, radarlıdır, gece de avlanır icabında. Berlin semalarında yabancı yakaladı mı acımaz. Gelgelelim Almanlar, Romanya’daki petrol kaynaklarını kaybedince, dibe vurur, tayyareler kalakalır hangarlarda.
Naziler jetlere çok umut bağlasa da bu aletlerin parça sayısı fazladır, imalathaneler ise dağılmıştır sağa sola.
Bombardımanlar yıkıcıdır, kafalarını kaldırıp da montaj yapamazlar.
Adolf Galland
Neticede Thüringen eyaletindeki Walpersberg porselen kumu madenine sığınırlar. 30 bin köle çalıştırır mağarayı, fabrika hâline sokarlar.
Hülasa Almanlar 1.433 jet üretir, çoğu yerde imha olur, sadece 300’ü göreve çıkar. Ellerinde hava meydanı da kalmamıştır, akıbetleri aşikârdır bu saatten sonra.
Almanlar teslim olunca Müttefikler koşa koşa gelir jetleri kapışırlar. Ohhh hazır teknoloji, sınıf atlarlar bedava.
ABD F-86 Sabre, SSCB ise MIG 19 ile piyasaya çıkacak, kıran kırana bir rekabet başlayacaktır aralarında.
Dünyanın ilk jet motorlu yolcu uçağı İngiliz Comet, 27 Temmuz 1949’da perona yanaşır. Dört Ghost 50 turbojet motoru taşır, 480 mph (yaklaşık 900 km/s) hıza ulaşır.
Müthiş bir şey, hava yolculukları hayli kısalır.
Ancak Comet’lerden biri Roma-Londra seferini yaparken düşer, 29 yolcu ve 6 mürettebattan kurtulan olmaz. (10 Ocak 1954)
Teknik bir aksaklık da yoktur, neden acaba?
Araştırır soruşturur ve “metal yorgunluğu” diye bir gailenin farkına varırlar.
Yeniden çizer hesaplar, Comet 4’ü yapar, devam ederler yollarına. (1958)
Günümüzde hem muharip uçak, hem de motorunu yapan 5 ülke var. ABD, Rusya, İngiltere, Almanya ve Fransa.
Avrupa Konsorsiyumunun (İngiltere, Almanya, İtalya ve İspanya) ürettiği Eurofighter Typhoon Alman motoru taşıyor. Çin, motoru Rus patenti ile imal ediyor, İsveç ise ABD’den hazır alıp SAAB’lara yerleştiriyor. Taiwan, Japonya, Çekya, Güney Kore ve İsrail, ABD motoru kullananlar arasında.
Pakistan, Çin lisansı ile yaptığı uçakların motorunu Rusya’ya ısmarlıyor, Hindistan ise hem Rusya ile hem de Amerika’yla çalışıyor. Güney Afrika - Atlas Cheetah’ların motorunu Fransa’da yaptırıyor. Zaten tasarım da Mirage’dan kalma...
İran eski ABD uçaklarını söküp takıyor, tekniği çözmeye çalışıyor.
Hasılı uçağını ve motorunu üreten ülkeler arasına girmek zorundayız. Bu zahmetli ve masraflı bir yol ama yaşadığımız tecrübeler gösterdi ki kimseye güvenemeyiz bu