Deprem sebebiyle çalışamayanların hakları

A -
A +
Adana, Adıyaman, Hatay, Diyarbakır, Elâzığ Gaziantep, Kilis, Malatya, Osmaniye, Kahramanmaraş, Şanlıurfa illeri ve ilçelerinde büyük yıkım ve felakete sebep olan depremler aynı zamanda bu illerimizde bulunan iş yerlerinde milyonlarca çalışanı yakından etkilemiştir.
 
Hâl böyle iken tek geçim kaynağı emeği mukabili kazandığı ücret olan çok sayıda okurumuz bu durumda ücret ve sosyal güvenlik haklarıyla ilgili sualler yöneltmektedir.
 
Okurlarımızın cevap bulamadığı bu suallerine toplu cevap olacak şekilde bu yazımızda yer verilmiştir…

DEPREM: “ZORLAYICI SEBEP”

İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan 06.02.2023 ve 07.02.2023 tarihlerinde mezkûr illerde vuku bulan depremlerin zorlayıcı sebep olduğu izahtan varestedir.
 
Söz konusu depremler, iş mevzuatımız açısından zorlayıcı sebep sayıldığından bu kapsamda depremden etkilenen iş yerlerinde üretime ara verilmesi ya da üretimin azaltılması nedeniyle çalıştırılamayan işçilere bekleme süresi içinde bir haftaya kadar her gün için yarım ücret ödenmesi mecburidir.

SGK’YA BİLDİRİM VE BORDROLAMA

Belirtilen zorlayıcı sebeplerle İş Kanunu uyarınca bekleme süresince işçilere her bir gün için yarım ücret verilecektir.
 
Ancak bu sürelerin yarım günlerin birleştirilmesi şeklinde değil, her bir yarım gün, tam gün olarak SGK’ya prim ödeme gün sayısı olarak bildirilmesi gerekmektedir.
 
Günlük brüt yarım ücretin prime esas kazanç günlük alt sınırının altında olması hâlinde prime esas günlük kazanç alt sınırı üzerinden bildirim yapılması gerekmektedir.
 
Alt sınırın altında kalan brüt yarım ücret ile alt sınır arasındaki farka ait SGK primlerinin ise işveren tarafından ödenmesi gerekmektedir.
 
Aksi takdirde hem İş Kanunu hem SGK açısından idari para cezası uygulanabileceği gibi teşviklerin de riske edilmesi söz konusu olabilir.

TAZMİNAT ALARAK SÖZLEŞMENİN FESHİ

İş mevzuatımıza göre işçiyi iş yerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması hâlinde, hem işçi hem de işveren iş sözleşmesini feshetme hakkına sahip bulunmaktadır.
 
İşçiyi çalışmaktan alıkoyan nedenler, işçinin çevresinde meydana gelmelidir. İş yerinden kaynaklanan ve çalışmayı önleyen nedenler bu madde kapsamına girmez. Örneğin iş yerinin kapatılması zorlayıcı neden sayılmaz (Yargıtay 9.HD. 25.4.2008 gün 2007/16205 E, 2008/10253 K.) Ancak deprem gibi doğal olaylar zorlayıcı nedenlerdir.
 
İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle feshi hâlinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak kıdem tazminatının ödenmesi gerekmektedir. Aynı şekilde belirtilen nedenlerle işçinin iş sözleşmesini feshetmesi hâlinde bir yıldan fazla çalışmasının bulunması hâlinde kıdem tazminatına hak kazanacaktır.
 
Ayrıca işçinin kullanılmayan yıllık izni varsa fesih nedeniyle yıllık izin ücretinin de ödenmesi elzemdir.  
***
“Yüzünüzü güneşe dönerseniz, karanlık gölgeleri görmezsiniz.” H. Keller
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.