Emekliler, çalışanlar ile diğer tüm mağdurların gözü Meclis’te. Verilen vaatlerin ifası ile mağduriyetlerin giderilmesine yönelik düzenleme beklemektedirler. Bu ay içinde ilk defa hükûmet tarafından “Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” adı altında 32 Maddelik yeni Torba Kanunu TBMM’ye intikal ettirdi.
Söz konusu “Torba Kanun” ile genel olarak Anayasa Mahkemesince verilen iptal kararlarının oluşturacağı hukuki boşluğun doldurulması ve uygulamada yaşanabilecek tereddütlerin giderilmesi amacıyla Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçelerine uygun olarak iptal edilen hükümlerin kanunla düzenlemesi öngörülmektedir. Bu kapsamda; 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile getirilen düzenlemelerin önemli bir kısmı aynen bazıları ise düzenleme tarihi esas alınarak revize edilmek suretiyle yeniden düzenlenmiştir. Teklif ile ayrıca Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Teşkilatının 174 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği şeklinde değiştirilmesi nedeniyle çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde bu hususta uyum düzenlemeleri yapılması öngörülmektedir.
Mezkûr “Torba Kanun” teklifinde göze çarpan önemli düzenlemeler okuyucularımız için değerlendirilmiştir.
Bakanlıklarda özel önem ve öncelik taşıyan konularda bakana danışmanlık yapmak üzere bakanın görev süresiyle sınırlı olarak bakan müşaviri istihdam edilebilmesi ve bunların atanma şartları ile mali ve sosyal haklarına ilişkin düzenlenme yapılmaktadır.
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının merkez teşkilatında uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilmesi ve uzman ve uzman yardımcılarının mali haklarının belirlenmesi ile bunlara diğer görevlerinin yanı sıra araştırma, analiz, teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma yaptırılabilmesi düzenlenmektedir. Ayrıca, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun uzman ve uzman yardımcılarının da sınav, yeterlik, tez ve uzmanlığa atanma gibi hususlar bakımından bu maddede yer alan hükümlere tabi olarak istihdam edilmeleri amaçlanmaktadır.
Hakikaten ilginç düzenleme. Keza kamuda o kadar müfettiş varken uzmanlara teftiş, denetim, inceleme ve soruşturma görev ve yetkisi verilmesi anlaşılır gibi değil. Bu düzenleme kamu yönetim tarihimizde bir ilk.
Mesleği müfettiş olan bir yazar olarak hakikaten bu düzenlemeyi görünce çok şaşırdım. Zira müfettişlik ile uzmanlık tamamen farklı fonksiyonlar icra eden mesleklerdir.
112 Acil Çağrı Merkezlerine gelen çağrıların önemli bir kısmını oluşturan asılsız çağrı, haklı bir sebebe dayanmaksızın 112 Acil Çağrı Merkezini meşgul etmek amacıyla görevlilerle konuşan veya ısrarla çağrı bırakan kişilerce yapılan çağrıları ifade etmekte olup 2025 yılı itibarıyla söz konusu oran, 81 ilde bulunan 112 Acil Çağrı Merkezlerine gelen toplam çağrının yaklaşık %30'unu oluşturmaktadır. Bu durum personelin iş yükünü artırmakta, performansını düşürmekte ve etkin çalışmasına engel olmaktadır. Asılsız çağrıların %1'ini oluşturan asılsız ihbar ise 112 Acil Çağrı Merkezlerine yapılan ihbarın asılsız olduğunun olay yerine giden ekiplerce tespit edilmesi durumunda oluşmaktadır. Yapılan bu ihbarlar ile acil yardım hizmeti veren kurum/kuruluşların personel, ekipman, yakıt ve zaman israfı ortaya çıkmakta, acil yardım ekiplerinin asıllı acil yardım ihbarlarına müdahalesi gecikmekte ve bunun sonucunda telafisi mümkün olmayan can kayıplarına kadar varan zararlar oluşmaktadır. Bu amaçla uygulamada karşılaşılan sorunlar dikkate alınarak. Yapılan yeni düzenlemeyle, çağrının asılsız olduğunun tespit edilmesi hâlinde uygulanacak idari para cezalarında caydırıcılığın sağlanmasını teminen artırıma gidilmekte ve ayrıca uygulamada asılsız çağrıların yanı sıra asılsız ihbarlarla acil yardım hizmeti veren kurum/kuruluşların sundukları acil yardım hizmetinde aksamalara sebep olan kişilere yönelik de idari para cezası öngörülmektedir.
Bakanlıklar ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarının taşra teşkilatlarında uzman ve uzman yardımcısı istihdam edilebilmesi ve bunların atanma şartları ile mali ve sosyal haklarına ilişkin düzenlenme yapılmaktadır.
Düzenleme ile Danıştay meslek mensupları için getirilen sağlık giderlerine ilişkin düzenlemenin, kapatılan Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin askerî hâkim sınıfından olan Başkan, Başsavcı, Daire Başkanı ve üyelerinden emekliye ayrılmış olanlar ile geçici 27. maddenin 7. fıkrası kapsamına girenler ve bunların emeklilerine de uygulanmasına ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
Düzenlemede Cumhurbaşkanınca atanan personel hakkında 5434 sayılı Kanunun 40’ıncı maddesinin birinci fıkrasının uygulanmayacağı ile bunlardan emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanların aylıkları kesilmeyeceği ve ilgililerin yazılı talepte bulunmaları hâlinde ise aylıklarının kesilerek Sosyal Güvenlik Kurumu ile ilişkilendirilecekleri hüküm altına alınmıştır. Maddede ayrıca Cumhurbaşkanlığı hizmetlerinin özelliği ve güvenlik şartına uygun şekilde yerine getirilmesini sağlamak amacıyla; 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 5237 sayılı Taşıt Kanunu, 2886 sayılı Kanun, 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu, 4734 sayılı Kanun ve 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu hükümlerinin Cumhurbaşkanlığı Makamı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Cumhurbaşkanı Yardımcılıkları, Cumhurbaşkanlığı Politika Kurulları ve Devlet Denetleme Kurulu hakkında uygulanmayacağı; söz konusu kanunlarda düzenlenen hususlar ile diğer mali ve sosyal iş ve işlemlere ilişkin usul ve esasların Cumhurbaşkanlığınca belirlenmesi öngörülmektedir.
Savunma Sanayii Başkanı ile Savunma Sanayii Başkan Yardımcısı kadrolarının mali ve sosyal hak ve yardımları ile emeklilik haklarına ilişkin düzenleme yapılmaktadır.
Düzenleme ile bazı ünvanlarda bulunan kamu görevlilerinden sendika üyesi olamayacaklar sayma suretiyle belirtilmektedir.
Düzenleme ile kamu işveren heyetinin ve kamu görevlileri sendikaları heyetinin teşekkülü ile tarafların imza yetkileri belirlenmektedir.
112 Acil Çağrı Merkezlerine gelen çağrıların önemli bir kısmını oluşturan asılsız çağrıya yaptırım: 5326 sayılı Kanunda düzenleme yapılmaktadır. Düzenlemeyle, çağrının asılsız olduğunun tespit edilmesi hâlinde uygulanacak idari para cezalarında caydırıcılığın sağlanmasını teminen artırıma gidilmekte ve ayrıca uygulamada asılsız çağrıların yanı sıra asılsız ihbarlarla acil yardım hizmeti veren kurum/kuruluşların sundukları acil yardım hizmetinde aksamalara neden olan kişilere yönelik de idari para cezası öngörülmektedir.
Düzenleme ile Kamu Denetçiliği Kurumu Başdenetçisi ve denetçilerinin sigorta primine esas kazanç tutarlarının Başdenetçi için "en yüksek devlet memuru”, denetçiler için "bakanlık genel müdürleri” esas alınarak belirlenmesi amaçlanmaktadır.
İsa Karakaş'ın önceki yazıları...
3600 ek gösterge ne zaman çıkar
3600 ek gösterge ne oldu