Yapılan iş ve mesleğin riskleri ve yıpratıcılığı sebebiyle bazı işlerde çalışanlar için emeklilik bakımından yıpranma (fiilî hizmet süresi zammı) hakkı uygulanmaktadır.
SGK uygulamasında da yıpratıcı işlerde çalışanların hem primleri ve artırılarak hem de yaş düşürülerek emeklilikte avantajlı olmakta ve diğer çalışanlara göre daha erken emeklilik söz konusu olmaktadır.
En son olarak 03/08/2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan kanunla sağlık çalışanlarına verilen yıpranma hakkı ile birlikte hâlihazırda yıpranma kapsamında olan iş yerleri/işler 20’yi aşmıştır. Diğer yandan SGK öncesi dönemde SSK (4/1-a), ve Emekli Sandığı (4/1-c) kapsamında sigortalı çalışanlara yönelik çok sayıda değişik yıpranma uygulamaları bulunmaktadır.
Hâl böyle iken “yıpranma” meselesi sosyal güvenlik uygulamalarının en karmaşık konularından birini teşkil etmektedir. EYT emekliliğinin söz konusu olduğu bugünlerde okurlarımızdan gelen çok sayıda sual muvacehesinde bu yazımızda yıpranma konusu kaleme alınmıştır.
SİGORTALILIK SÜRESİNE EKLENEN SÜRELER
Özelikle SSK’lı EYT’lilerin emekli olabilmeleri için 25 yıllık sigorta süresini doldurmuş olmaları gerekmektedir. 1998 veya 1999 yıllarında işe başlamış olup ancak 25 yıllık süresini doldurmamış olanların itibari hizmet veya fiilî hizmet zammı sürelerinin bulunması hâlinde bu süreler sayesinde doldurmaları mümkün bulunmaktadır.
Buna göre SGK (5510 s.) kanunda sigortalılık süresine ilave yapılmasına ilişkin herhangi bir hüküm bulunmamakla birlikte, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce mülga kanunlara göre hak kazanılan;
> Mülga 506 sayılı Kanun’un ek 5’inci maddesi kapsamındaki itibari hizmet süreleri,
> 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar Emekli Sandığı Kanunu’nun mülga 32’nci maddesine göre verilen fiilî hizmet süresi zamları,
sigortalılık süresine ilave edilmektedir.Eski SSK (506 s.) Kanunu’nun ek 5. maddesinde sayılan itibari hizmet süresi kapsamında yer alıp SGK (5510 s. Kanun’un 40. maddesinde sayılmayan işlerde kanunun yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin itibari hizmet süresi olarak değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmamaktadır. Bu itibari hizmet süreleri aylığa hak kazanma koşullarında dikkate alınmaktadır.
2008 yılı Ekim ayı başından önce itibari hizmete tabi bu tarihten sonra fiili hizmet zammı kapsamında çalışması bulunan sigortalıların toplam itibari/fiili hizmet sürelerinin 3600 günün altında olması hâlinde de 2008 yılı Ekim ayı başına kadar 506 sayılı Kanun’un mülga ek 5. maddesi kapsamında geçen itibari hizmet süreleri, sigortalılık süresine eklenmektedir.
SGK Kanunu’nun yürürlük tarihine kadar gerek SSK Kanunu’nun ek 5. gerekse Emekli Sandığı Kanunu’nun 32. maddesine göre verilen fiilî hizmet süresi zamları sigortalılık süresine ilave edilmekte iken, Kanunun yürürlük tarihinden sonra 4/1-a sigortalıları için itibari hizmet süresi uygulaması kaldırılmıştır. SGK Kanunun 40. maddesine göre verilen fiili hizmet süresi zamları prim ödeme gün sayısına ilave edilmekte ve emeklilik yaş hadlerinden indirilmektedir.
PRİM ÖDEME GÜN SAYISINA EKLENEN SÜRELER
Fiilî hizmet süresi zammına tabi işler ile iş yerleri SGK Kanunu’nda tek tek sayılmıştır. Bahse konu iş yeri ve/veya işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için;
> 60 gün eklenecekse (FHSZ kapsamında çalışılan gün sayısı x 60/360),
> 90 gün eklenecekse (FHSZ kapsamında çalışılan gün sayısı x 90/360),
> 180 gün eklenecekse (FHSZ kapsamında çalışılan gün sayısı x 180/360),
formülü uygulanarak hesaplanmaktadır.Emeklilik (Malullük, yaşlılık ve ölüm) sigortaları uygulamasında, hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, sigortalının;
> SGK Kanunu’nun 40. maddesinin 2. fıkrasının (1) ila (9), (11), (12), (15), (16), (17) (18) ve (19)uncu bentlerine göre 5 yılı,
> Kanun’un 40. maddesinin 2. fıkrasının (13) ve (14) üncü bentlerine göre 8 yılı,
geçmemek üzere prim ödeme gün sayısına eklenmektedir. Mezkur Maddenin (10) numaralı bendinde ise prim ödeme gün sayısına yapılacak ilavede gün sınırlaması bulunmamaktadır.
AĞIR ENGELLİ ÇOCUĞU BULUNAN KADIN SİGORTALILAR
Emeklilik (yaşlılık) aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede “ağır engelli” çocuğu bulunanların, prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenmektedir.
Emeklilik aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunanların, 2008/Ekim tarihinden sonra geçen prim ödeme gün sayılarının dörtte biri, emeklilik yaş hadlerinden de indirilmektedir.
“Eğitim demek, vücutta ve ruhtaki güzelliği ve mükemmelliği son mertebesine kadar geliştirmek demektir.” PLATON