2005 gündemi

A -
A +

Sosyal bilimciler, toplumların iki zaaf ile malûl olduklarını söyler: Bir tanesi uzağı görememe, diğeri unutkanlıktır. Bizim dilimize yerleşen, "Hafıza-yı beşer, nisyan ile malûldür" sözü de aynı gerçeğin altını çizer. Medyayı yönlendirmek isteyenler, toplum mühendisliğine soyunanlar bakımından bu nokta çok önemlidir. Bazen geriye bakmak iyidir, ama sadece dikiz aynasına bakarak ilerlemek mümkün değildir. Yakın geçmişe şöyle bir göz atmaya ne dersiniz? Şubat 2001 krizinin artçı sarsıntıları dinmeden, Kasım 2002'de bir baskın seçim yaptık. Birilerinin hasretle beklediği "sosyal patlama" sandıkta gerçekleşti. Seçmen, AKP'yi iktidara getirdi. 2003, mayınlarla ve "Taş düşebilir ayı çıkabilir!" türünden uyarılarla dolu, gerçekten çok zor bir yıl olarak tarihe geçti, ama unutuverdik. 2003 yılında, Hükümete ömür biçenler de vardı. Irak, Kıbrıs, tezkere krizi, AB ile yoğun ilişkiler, İstanbul'da meydana gelen patlamalar gündeme oturdu. Bazı gazetelerin Ankara temsilcileri, 2003'ü deşifre eden yazılarını kitap haline getirdiler. 2004, tıpkı 2003 gibi, kötümserleri mahcup eden bir yıl oldu. Türkiye ile ilgili stratejik analiz üreten uzmanlara göre, 2003'ü mükemmelen analiz edebilmek için 2005'in de geçmesi gerekiyor. Keçiboynuzuna devam! 2005 yılına ilişkin yerli ve yabancı iyimser senaryolara göre, büyüme ve enflasyon hedeflerinin tutturulacağı vurgulanıyor. 2004 yılında olduğu gibi, büyümeyi desteklemesi beklenen başlıca faktörler şunlar: * Özel sektöre dayalı büyüme (ihracatta ve sanayi üretiminde artış) * Finansal piyasalarda istikrar, uzayan vadeler ve artan güven * Reel faiz oranlarında gerileme * Verimlilik artışı Ekonomi büyürken, enflasyonist baskı oluşturmamak, cari işlem açığını finanse edilemez boyutlara taşımamak son derece önemli. Bunun için yapılması gerekenlerin başında yurt içi talebi kontrol altına almak geliyor ki, bunu "Kemer sıkmaya devam!" olarak da tercüme edebiliriz. Ülkemize yönelik araştırmalarda, 2005 boyunca, kredibilitemizin ve riskimizin belirlenmesinde kullanılacak beş tane kritik değişken var: * Türkiye-ABD ilişkileri, Irak operasyonunun Türkiye'ye yönelik yansımaları ve global masada ülkemize düşen yeni rol ve misyon * Türkiye-AB ilişkilerinde ortaya çıkacak olan iniş ve çıkışlar ve Kıbrıs problemi * İmzalanacak yeni Stand-by kapsamında niyet mektuplarında yer alan hedeflerin tutturulmasına yönelik performansımız * Cari işlem açığının finansmanı, iç ve dış borç yönetimine ilişkin beklentiler * Bankacılık sektörümüzün, sosyal güvenlik sisteminin yeniden yapılandırılması ve vergi reformu *** Demek ki, 2005 boyunca, siyaset ve ekonomi medyası aynı keçiboynuzlarını kemirecek. Bir damla bal için...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.