Delikanlı, nefes nefese ve son derece mahcup bir tavırla eve gelir. Maruzatı şöyledir: -Baba, sana bir iyi ve bir de kötü haberim var. Baba, endişeyle tepki verir: -Kötü olanı söyle... Evlat, ağzındaki baklayı çıkarır: -Kaza yaptım, fakat "air-bag" çalışıyor! *** Geçenlerde bu fıkrayı hatırladım. Ekonomi söz konusu olduğunda, esas itibariyle kötü haberler alsak da, yan ürün olarak bazı tesellilerle vaziyeti idare ediyoruz. Kazayı biz yapmadık; ABD yaptı, ama entegre olduğumuz finansal sistem marifetiyle, kendimizi küresel sarsıntının içinde bulduk. Vaktiyle lehimize çalışan sistem, aleyhimize çalışmaya başladı. Finansal çalkantı, bize de bulaştı. Ne mi yaptık? Merkez Bankası'nın, YTL ve döviz likiditesine ilişkin enstrümanları, bir başka ifadeyle, "amortisör ve air-bag (hava yastığı)" denilebilecek mekanizmaları, şimdiye kadar iyi bir sınav verdi. Dalgalı kur, "şok emme" fonksiyonunu başarıyla yerine getirdi. *** Gelelim önümüzdeki yıla... 2009'da ne olur? Her şeyden önce şunu belirtelim. Dışarısı düzelmeden, içeriyi istikrara kavuşturabilmek mümkün değil. Peki dışarının düzelmesi ne demek? İyileşmeyi nasıl hissedeceğiz? Anlaşıldığı kadarıyla, dış finansmanın normalleşmesi ve kredi kanallarının açılmasından sonra iyileşmeyi hissedebileceğiz. Ne zaman mı? İyimser senaryolara göre, 2009'un sonlarına doğru. Sanayi üretiminin gerilemesi ve istihdam kayıpları, önümüzdeki yıla da damgasını vuracak gibi görünüyor. Diğer taraftan, reel kesim açısından kısıtlı olan finansman alternatiflerinin daha da daralması, sürpriz olmayacak. *** Bir kere daha soralım: -Dış şokların etkisini ve kapsamını azaltmak adına, "sermaye hareketlerini sınırlayalım, dalgalı kurdan vazgeçelim, sanayi sektörümüzü kotalarla ve gümrük duvarlarıyla koruyalım" diyebilir misiniz? -Boşuna heveslenmeyiniz! Deseniz bile, uygulayamazsınız. Özetlemek gerekirse, 2009, birçok sektör için "kâr yılı" değil, "ar yılı" olacak. *** Bize düşen nedir? İçeride sağlam durmak, sistematik hata yapmamak, ekonominin bağışıklık sistemini çökertecek saçmalıklara tevessül etmemek çok önemli. Aksi takdirde, bizi hiçbir "air-bag" kurtaramaz!