Farkında mısınız? Birçok işimiz apar topar, paldır küldür. İsterseniz bazı örnekler verelim: * Apar topar çok partili siyasi hayata geçtik, apar topar darbe yaptık. * Apar topar astık, apar topar anıt mezar inşa ettik. * Apar topar demokrasiye geçtik, apar topar sulandırdık. * Apar topar içeri attık, apar topar çıkardık. * Apar topar yasakladık, apar topar serbest bıraktık * Apar topar karar aldık, apar topar seçim yaptık. * Apar topar Kıbrıs'a çıkarma yaptık, apar topar Annan Planı'nı müzakere ettik, referandum yaptık. * Apar topar kriz çıkardık, apar topar Stand-by imzaladık. * Apar topar yasakladık, apar topar serbest bıraktık. * Apar topar özelleştirme yaptık, apar topar iptal edildi. * Apar topar bankaya el koyduk, apar topar iade ettik. * Apar topar Malî Milat ilân ettik, apar topar kaldırdık. * Apar topar vergi yasaları çıkardık, apar topar deldik. * Apar topar yasalar çıkardık, apar topar veto edildi. * Apar topar çuval geçirdiler, apar topar protesto ettik. * Apar topar gecekondu diktik, apar topar yıktık. * Apartopar, apartopar... ..... Bir de asimetrik "apar topar"lar var, biraz da onlara değinelim: * Apar topar AB'ye girelim dedik, apar topar giremezsiniz dediler. * Apar topar kriz çıkardık, apar topar krizden çıkmak istedik, çıkamadık. * Apar topar borçlandık, apar topar harcadık, fakat ödeyemedik. * Apar topar hortumladık, apar topar aklanamadık. * Apar topar uyum yasaları çıkardık, apar topar uygulayamadık. * Apar topar göz kırptık, ama tezkereyi apar topar geçiremedik. *** Yukarıda yer alan apar toparlar, inişler ve çıkışlar çok değişik açılardan yorumlanabilir. Apar topar gündem, iki renkli ve kısır bir tartışma ortamı doğuruyor. Tartışma, genellikle 'kazıklama' 'kazıklanma' ekseninde devam ediyor. Nasıl mı? "AB uyum yasaları ile ilgili olarak içimde kazıklanmış gibi bir his var!" Bir arkadaşım, böyle diyor. Bir diğeri ise, "Yıllardır ilk kez, demokrasinin zevkine vardım." diyor. İşte size iki farklı uç, iki ayrı uzlaşmaz kutup! Apar toparların bir bölümü, ülkede kök salan egemen çıkarların çöküşünü ya da yeniden yapılandırılma sancılarını deşifre ediyor; güç dengesinde ortaya çıkan savrulmaları simgeliyor. "Soğuk Savaş" yıllarında ülkemizi yönetenler, bir tehdit ya da dayatma ile karşılaştıklarında, "Yeni bir dünya kurulur; Türkiye, o dünyada yerini alır!" derlerdi. Şimdi böyle bir argümandan yoksunuz. Dolayısıyla, değişime apar topar uyum sağlamak durumundayız. Değişim rüzgârına direndiğinizde, "apar topar" ile başlayan ve "apar topar" ile noktalanan bir döngü kaçınılmaz oluyor. Apar topar kalkınmak, paldır küldür yeniden yapılanmak çok sancılı ve engebeli bir süreç. Zor dostum, zor...