Beyefendinin selamı var!

Emekli bürokrat.. Teklif almış. Teklif, tam bir siyaset klasiği. Özetle şöyle: -Beyefendinin selamı var. Biz, yeni bir siyasi oluşumun içindeyiz. Katılırsan, bize güç verirsin. Partimizin ekonomi kurmayları arasında, seni de görmek istiyoruz. Kararını bekliyorum. Yanaklarından öperim... Bürokrat düşünüyor, karar vermekte zorlanıyor gibi yapıyor, ama sonunda "peki" diyor. Öyle ya, vatana hizmet söz konusu olduğunda, gerisi teferruattır! *** Müstakbel politikacı, partisinin ekonomik programı için çalışmalara başlamış. Bakınız, neler yapıyormuş: >> Her şeyden önce, ekonomiyi Ağustos 1989'un öncesine döndürüyormuş. Sermaye hareketlerini sınırlıyor; makro dengeleri, sıcak paranın şantajından kurtarıyormuş. >> Faizi de, kuru da mükemmelen kontrol ediyormuş. Böylece, ABD ekonomisinin verileriyle uğraşmaktan kurtuluyormuşuz. >> Geniş tabanlı bir servet vergisi getiriyormuş. Böylece, rantiyenin ümüğünü sıkıyormuş. >> IMF'yi kovuyormuş. İç borçları konsolide ediyormuş. >> Gümrük Birliği'nden çıkıyormuşuz; yerli üretimi, kotalarla ve kur politikasıyla korumak için elinden ne gelirse yapıyormuş. >> Merkez Bankası'nı ve banknot matbaasını, Başbakan'a bağlıyormuş. >> İthalatı kısıtlıyormuş. Üzerinde "Made in Uzak Doğu" yazan bir sineği bile, bu sınırlardan içeriye sokmuyormuş. >> Türkiye'nin AB perspektifini, o meş'um "gri bölge"den kurtarıyormuş. AB'ye rest çekiyor, kırmızı çizgilerimizi silinmemek üzere yeniden belirliyormuş. *** Dahası... Hazırladığı programı, Türk milletini, "döviz-faiz-borsa" üçgeninde ezenlere ve özellikle Londra, Frankfurt ve New York'ta mukim, "finansal monşerlere ve yuppilere" saygıyla duyuruyormuş. Böyle bir programı niçin hazırladığını soranlara, "Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık, yok öyle yağma!" diyormuş. Bize sorarsanız, bu konuda isabet kaydetmiş. Ne diyelim? -Biz bu ülkeyi sokakta bulmadık, iyi ki yoksunuz! **** Şairin dediği gibi: Neler yapmadık şu vatan için! Kimimiz öldük Kimimiz nutuk söyledik.