Bir tuhaflık var!

A -
A +

Her nedense, biz bunu hep yapıyoruz. Yabancı basına bakışımızda, bir tuhaflık var. Farkında mısınız? Fransa ile ilişkiler gerginleştiğinde, bu rahatsızlığımız hemen nüksetti. Dış basında dişimize göre bir şey bulduğumuzda, manşeti patlatıyoruz: -Ciddiyeti ile tanınan Le Monde Diplomatique, dedi ki... -Dünyaca ünlü ekonomi gazetesi The Financial Times, şöyle yazdı.. -Siyasi yorumlarının isabetiyle bilinen The Wall Street Journal'da yer alan bir haberde.. -Ünlü The Economist dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre.. Ve daha neler, neler... *** Maalesef böyleyiz. İşimize gelirse.. -Haber kaynağımıza bol keseden iltifat yağdırıyor, haberimize itibar kazandırmak istiyoruz. Peki ya işimize gelmezse.. -İşte o zaman, "görmüyor, duymuyor, konuşmuyor" yani üç maymunu oynuyoruz. *** İsterseniz, madalyonun diğer yüzüne de bakalım. Hiç düşündünüz mü? Bize atıfta bulunan yabancılar, onlar hakkında cömertçe kullandığımız övgüleri bizim için kullanıyorlar mı? Çiftetelli medyasından söz ederken.. -"Ciddiyeti ile tanınan ..... gazetesi" ya da -"Yorumlarının isabeti ve doğruluğu ile temayüz etmiş ...... ceridesi" diyorlar mı? Bendeniz, hiç tesadüf etmedim, efendim. İyi ki, şöyle demiyorlar: -Asparagas haberleriyle ve yargısız infazlarıyla tanınan ..... gazetesi dedi ki... -Çok üst düzeyde yetkilileri haber kaynağı olarak istihdam eden yarı resmi ....... gazetesinin verdiği bilgiye göre... *** Şimdi elimizi vicdanımıza koyalım ve soralım: -Biz, böyle sıfatlarla anılmayı hak ediyor muyuz yoksa etmiyor muyuz? Bir muharrir, vaktiyle son noktayı koymuş: -Matbuatımız, tahkir ve takdir ederken yerlere kadar eğilir. Onun için, tahkiri ve takdiri mütesaviyen çamur kokar! Yalan mı?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.