ABD Merkez Bankası'nın (Fed) mevcut tahvil alım programını kademeli olarak azaltabileceğini açıklamasıyla birlikte, piyasalarda şiddetli bir türbülans yaşandı. Biz de payımıza düşeni aldık, faiz ve kur zıpladı, borsada sert düşüşler gerçekleşti.
Kısacası, bilançoların aktifinde ve pasifinde, TL ya da döviz cinsinden taşınan pozisyonların miktarına ve vadesine bağlı olarak, çalkantının sillesini ensemizde hissettik.
Bir taraftan doların değer kazanması, diğer taraftan ABD tahvillerinin faizlerinin yükselmesi, bol ve ucuz likidite döneminde alınan pozisyonların kapatılmasına yönelik atakları körükledi.
***
İsterseniz, biraz geriye bakalım. 2007'de uç veren ABD kaynaklı küresel resesyon, 2008 sonu itibariyle derinleşti. Fed, kesenin ağzını açtı, tahvil alım programlarıyla, krizin doğurduğu yaraları sarmaya, ekonomiyi canlandırmaya çalıştı. Özellikle 2010-2012 döneminde, Türkiye'nin de dahil olduğu bir dizi ülke, bu konjonktürden olumlu etkilendi.
Özetlemek gerekirse..
-Küresel likiditenin genişlemesi ve uzun dönemli faizlerin düşmesi, yüksek getirili ve riskli varlıkları cazip hale getirdi.
-Varlık fiyatlarının artması, kredilere ivme kazandırdı.
-Kaldıraçlanma, varlık fiyatlarını daha da tırmandırdı.
-Dolayısıyla, kredi destekli finansal balon, çok kapsamlı bir saadet zincirine dönüştü.
Bugünlere böyle geldik. Şimdi mi? Şimdilerde, bu zincirin daha ne kadar dayanabileceğini tartışıyoruz.
***
Peki, bu konjonktürde bizim için kritik olan nedir?
Bizim için öncelikli ve kritik olan, dış finansmanın seyridir.
Halen egemen olan "..büyüme-cari açık-büyüme.." döngüsünden, bir başka yörüngeye kolaylıkla geçemeyeceğimize göre, dış finansmanda ortaya çıkan dalgalanmaları, sürekli mercek altında tutmak zorundayız.
Merkez Bankası, cari açığımızı finanse edenlerin "portföy ve vade" tercihlerinden kaynaklanan finansal riskleri izliyor ve reflekslerini belirliyor.
Velhasıl, ne olduğunu biliyoruz, ama bundan sonra ne olacağına ilişkin rivayet muhtelif. Kabaca ifade?edersek, "gri ve siyah" denilebilecek?birtakım?kasvetli?senaryolar göz kırpıyor.
Ne diyelim?
-Seç seç al!