Siyasi partiler, kitlelerle iletişim kurmak ve algıları yönetmek amacıyla pek çok enstrüman kullanır. Herhangi bir siyasi partinin programına göz atarsanız, bol miktarda kozmetik malzemeyle tanışırsınız. Geçen hafta toplanan 34. Olağan Kurultay vesilesiyle öğrendik ki.. -CHP, bir dizi yeni "katkı ve dolgu" maddesinden yararlanmaya başlamış! Anlaşıldığı kadarıyla, "sos ve garnitür" tamam. Ancak.. Sormak durumundayız: -Esas yemek nerede? -CHP, gerçekten ne yapmak istiyor? -Senaryoyu kim yazıyor? Rolleri kim dağıtıyor? *** Eğri oturalım, doğru konuşalım. CHP, gerek oy verenler ve gerekse oy vermeyenler açısından "keşfedilmemiş bir lezzet" değil. Bu, yıllardır böyle. Geçmişe baktığımızda şunu görüyoruz. Sadece Ecevit, 1970'li yıllarda CHP'yi yeni bir yörüngeye oturtabilmiş. CHP'yi hiç keşfedilmemiş bir lezzet olarak konumlandırarak, iktidara taşıyabilmiş. Ne var ki.. CHP, Ecevit de dahil olmak üzere, kendisini değiştirmek isteyenlerin tamamını püskürtmüş. Şimdilerde, Ecevit'li yıllar özleniyor, partinin sola kaydığı söyleniyor. Acaba öyle mi? Baykal sonrası CHP'yi, test sürüşü için yollara çıkan "modifiye" otomobillere benzetmiş ve şöyle demiştim: -Sol ön lastik, bir türlü balans tutmuyor. Özellikle keskin virajlarda, sağa çekiyor. Şimdi de aynı görüşteyim. Özetlemek gerekirse.. -CHP, siyasi evrimini bir türlü tamamlayamamış, tuhaf bir yapılanmayı simgeliyor. Seçmenine güven vermiyor. *** Önümüzdeki tablo son derece net. Türkiye'de siyaset, "alternatif politikalar" ekseninde değil, hâlâ "demokrasi-otoriter rejim" ekseninde ayrışıyor. Dolayısıyla, yıllardır soruyoruz: -CHP'nin önceliği ne olmalı? - CHP, nasıl bir anayasa istediğini, açık bir biçimde ortaya koyabilecek mi? -Demokratikleşme, dış politika ve ekonomiye ilişkin birçok alanda kronikleşen kafa karışıklığını giderebilecek mi? -Ülkeyi, İttihat ve Terakki Fırkası'ndan miras kalan naftalinli evhamların pençesinden kurtarabilecek mi? Dahası.. -Zamanın ruhunu yakalayabilecek mi? *** Sayın Kılıçdaroğlu, Kurultay'da yaptığı konuşmada şöyle demiş: -Her değişim ve dönüşümde, zamanın ruhunu en iyi okuyan parti Cumhuriyet Halk Partisi'dir. Bekleyelim ve görelim.