Siyaset değişiyor. Değişmek zorunda. CHP de değişmek istiyor. Değişmek kolay mı? Daha doğrusu, CHP'yi değiştirmek kolay mı? CHP, siyasi evrimini bir türlü tamamlayamamış, tuhaf bir yapılanmayı simgeliyor. Yakın tarihe şöyle bir baktığımızda, önümüzde duran tablo son derece net. CHP, Ecevit de dahil olmak üzere, kendisini değiştirmek isteyenlerin tamamını püskürtmüş. Bakalım bu sefer ne olacak? *** Aslında, CHP'nin değişim refleksiyle halkımızın özlemleri, uyumlu hale gelebildiği ölçüde, siyaset ve dolayısıyla ülkemiz rahatlayacak. CHP'nin önceliği ne olmalı? Bize göre: - CHP, ülkeyi "laiklik mi, demokrasi mi?" diye formüle edilen, sahte ikilemden çıkarmalı. - Toplumu, İttihat ve Terakki Fırkası'ndan miras kalan naftalinli evhamların pençesinden kurtarmalı. - Nasıl bir anayasa istediğini, açık bir biçimde ortaya koymalı. İyi de, CHP böyle davranırsa, bindiği dalı kesmiş olmaz mı? Kesinlikle hayır! Küresel ve ulusal pratiğe yaslanarak soralım: - Demokrasi, laikliği garanti ediyor mu? - Evet.. - Peki.. Laiklik, demokrasiyi teminat altına alıyor mu? - Maalesef hayır! Laiklik ve laiklik eksenli kaygılar, darbelerin ve bunalımların gerekçesini oluşturabiliyor. *** Gelelim gündeme... Sosyal demokratların gündemi, yıllardır hiç değişmedi. Cevabı aranan sorular şunlar: > Toplum, CHP'nin muhalefetini, kendi muhalefeti olarak görüyor mu? > Bağdat Caddesi üzerindeki ve Çankaya'daki apartmanlardan CHP'ye oy çıkıyor da, apartmanın kapıcısı ya da onun varoşlarda oturan akrabaları, niçin diğer partilere oy veriyor? > Brezilya'da ezilenler ve mağdurlar, solu yani Lula'yı iktidara taşıdı, ama Türkiye'de AK Parti iktidara geldi. Neden? *** Daha önce de aktarmıştık. CHP eski Genel Sekreteri, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, TGRT HABER TV'de yayınlanan bir programda, siyasetin temel problemini şöyle özetlemişti: "...Toplumun bir dini, aynı zamanda bir ulusal birikimimiz var. Bu değerleri istismar etmeyeceksiniz, ama karşınıza da almayacaksınız. Toplumun içinden olacaksınız. O toplumu yukarıdan değiştirmeye çalışırsanız, Hindistan'daki İngilizlere benzersiniz..." Eğri oturalım, doğru konuşalım: - Türkiye'nin bir kısım seçkinleri, Hindistan'daki İngilizlere benziyor mu? - Hem de nasıl.. İngilizler, bizimkileri iyi benzetmiş! *** İsmail Cem, vaktiyle taşı gediğine koymuş: Filleri kuyruğundan çekerek Tepeleri aşırtmaktı görevim Günler bitti, filler tükenmedi Ben elimden geleni yaptım Gerisini siz tamamlayın...