"Creditors için Darviş çok crucial!"(*)

A -
A +

Ekonomiyi yönetmek, bir bakıma, beklentileri yönetmektir. Beklentileri yönetmek ise, palavra atmak, esip savurmak değildir; her şeyden önce tutarlı olmak demektir. Ekonomi yönetiminden tek ve net bir ses çıkması, beklentilerin yönetilmesi açısından çok önemli. Yakın geçmişten aktaracağımız bir anekdot ile konuya açıklık getirmeye çalışalım. Bankacı ne demek istedi? "Siz, niçin Kemil Darviş anlaşamıyo? Hazine web site'da iki tane lidırlar mektup var." "Lidırlar support yapıyo IMF'ye Darviş'e ve programa. IMF söyledi, Darviş var, program var. Creditors için Darviş çok crucial! ' Bir yabancı bankanın yöneticisi, önemli bir toplantıda, yanında oturan bir milletvekiline yarı İngilizce, yarı Türkçe, (yani tarzanca!) olarak şunları söylemek ister: "Hazinenin internette yer alan sitesinde, koalisyonu oluşturan partilerin liderlerinin imzaları da bulunan "Liderler Mektubu" var. Mektup, IMF'ye verilen niyet mektuplarına ve Devlet Bakanı Kemal Derviş'e destek verildiğini teyit etmek için kaleme alınmış. Buna rağmen, Derviş ile anlaşamıyorsunuz. Türkiye'ye borç verenler açısından Derviş çok önemli!" Bizimki, hiç durur mu? Alaycı bir tebessümle, taşı hemen gediğine koyar: 'Siz, Derviş'in avukatı mısınız?' Bankacı, böyle bir demagojinin şokuyla önce yutkunur, sonra susar. Koalisyonun fiilen dördüncü ortağı gibi hareket eden Derviş, programın kredibilitesini artırmayı amaçlıyordu. 57. Hükümeti oluşturan siyasi partilerin liderleri, programı desteklediklerini gösteren üç tane mektup imzaladılar. Mektupların Türkçe'sine 'Liderler Mektubu', İngilizce'sine 'Political Letter' ismi verildi. IMF Başkanı Horst Köhler'e (Horst Kohler şimdi Almanya'nın Cumhurbaşkanıdır) hitaben yazılan mektupların altında, koalisyonu oluşturan partilerin genel başkanlarının isimleri bulunuyor. .... Bankacının argümanına temel oluşturan, birinci ve ikinci mektuptan bazı paragrafları dikkatinize sunuyoruz: Sayın Bay Köhler, "Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Sayın Derviş ve Merkez Bankası Başkanı Sayın Serdengeçti tarafından size gönderilmiş bulunan niyet mektubu, Hükümetimizin, Türkiye'yi bugün etkilemekte olan finansal ve ekonomik krizi aşmak.... ....için uygulayacağı politika, program ve tedbirleri ortaya koymaktadır. Hükümetimiz bu hedeflerin gerçekleştirilmesini tamamen taahhüt etmekte olup, mektupta ayrıntılı olarak ifade edilen tüm tedbir ve politikaların arkasındadır." ( Ankara, 3 Mayıs 2001) ****************** Sayın Bay Köhler, "....Ek'te Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti imzalı yeni bir Niyet Mektubu yer almaktadır. Uluslararası Para Fonu'nun süregelen desteği bizim için çok önem taşımakta olup, ortak çabalarımızın Türkiye'nin ekonomik programda yer alan zorlu ama gerekli ekonomik ve sosyal hedefleri gerçekleştirmesini sağlayacağına inanıyoruz. (Ankara, 28 Ocak 2002) En iyi dileklerimizle," Bülent Ecevit (Başbakan), Mesut Yılmaz (Başbakan Yardımcısı) Devlet Bahçeli (Başbakan Yardımcısı) İlgililerin dikkatine... Koalisyon Hükümeti, niyet mektuplarında ve yukarıdaki mektuplarda yer alan taahhütlerle çelişen bazı tasarruflarda bulundu. Dolayısıyla, politikacının haşladığı bankacının Türkiye'ye bakışı, yabancıların bizi nasıl gördüklerini ve görmek istediklerini özetlemek açısından son derece anlamlı. Böyle bir bakışı, hoşumuza gitmese de, ciddiye almak durumundayız. Bankacı, özetle "Tutarlı olun!" demek istiyordu, çok fazla bir şey istemiyordu. Haksız mıydı? (*)Kreditörler, yani borç verenler açısından Derviş çok önemli.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.