Sen, Merkez Bankası'nın avukatı mısın?" Bir meslektaş, yargısız infaz kokan bir üslupla bizi böyle sorguluyor. Olabilir. Bendeniz de hemen cevap veriyorum: "Evet, şimdilik avukatıyım, ama vekaletnamesiz avukatıyım!" Merkez Bankası'nın (MB) dalgalı kur rejimine ilişkin açıklamalarına katıldığımı defalarca ifade etmeye çalıştım. Vekaletnamesiz bir avukat kimliğiyle, sanal müvekkilimin görüşlerini size bir kere daha özet olarak aktarmak istiyorum. Önce sorular: * MB döviz kurunu özellikle mi düşük tutuyor? * MB dalgalı kur rejiminde neden müdahale ediyor? * MB, denge döviz kurunu neden söylemiyor? * MB, istikrarlı bir döviz kuru istemiyor mu? * Kısa vadeli faiz oranları ile döviz kurları arasında nasıl bir ilişki var? * TL, aşırı değer kaybedebilir mi? Müvekkilim ile birlikte oluşturduğum cevaplar şöyle: * Irak Savaşı'nın başladığı sırada kur 1.780.000 seviyelerine tırmandığında neden müdahale edilmedi? MB'nin kuru düşük tutmak gibi bir hedefi yok. Dalgalı kur rejiminde, piyasalara açıklanan ve öngörülen bir kur hedefinden bahsedilemez. MB, kuru özellikle düşük tutmak için bir çaba içinde değildir. Dalgalı kur rejiminde, kur, bir politika aracı değil, bir sonuçtur. Döviz kurlarının düzeyini ekonominin temelleri, uygulanan program ve geleceğe yönelik beklentiler belirler. Dalgalı kur, müdahalesiz kur demek değil. Müdahale, doğrudan müdahale, uyarılar, duyurular, denetimler biçiminde olabiliyor. MB, dalgalı kur rejiminin mantığı içinde, kurda ortaya çıkabilecek aşırı dalgalanmalara, fiyat istikrarı hedefini tehlikeye attığı ölçüde her iki yönde şeffaf ve sınırlı bir şekilde müdahale edebilir. Mevcut makro ekonomik dengeler dikkate alındığında, MB'nin ekonominin temel dengeleriyle uyumlu bir hedef açıklaması mümkün ve anlamlı değildir. Döviz kuru istikrarından en fazla yararlanacak kurum, MB'dir; ama kur istikrarı, yapay tedbirlerle sağlanamaz. Kurun piyasa şartlarında bir denge değerine ulaşmasını beklemek gerçekçi değildir. Makro ekonomik istikrarın sağlanması ve vadeli işlemler piyasasının etkin çalışması ile zaman içinde kur istikrarı da sağlanabilir. Kısa vadeli faiz oranları ile döviz kuru arasındaki ilişki, karmaşık ve çok boyutludur. Ne var ki, bazı genellemeler yapılabilir: TL cinsinden varlıkların getirilerinin düşmesi ya da böyle bir beklenti, döviz kurunda yükselme yönünde bir baskı oluşturabilir. Kısa vadeli faizlerin düşmesi beklentilerin olumluya dönmesine katkıda bulunursa, ters para ikamesinin artması yani döviz tevdiat hesaplarının çözülmesi ile birlikte kur üzerinde aşağı yönlü bir baskı görülebilir. Takas kâğıtlarının vadeleri ya da erken itfalar gibi borç yönetiminde ortaya çıkan bazı gelişmeler de, kuru aşağı ya da yukarı yönlü hareket ettirebilir. Bazen de döviz likiditesinde ortaya çıkan dalgalanmalara bağlı olarak, kur, temel ekonomik dengelerden bağımsız bir seyir izleyebilir. Programda meydana gelebilecek bir aksama, beklentilerin kötüleşmesi, borç dinamiklerinin tehdit oluşturması ya da bir dış şok durumunda TL'nin değer kaybetmesi söz konusu olabilir. ..... Bir başka duruşmada görüşmek üzere. Tüm ilgililere arz olunur.