Gündem sisli, senaryolar belli: - Siyah, pembe ve gri... Tercih, sizin! 2007 için, bir dizi "felaket senaryosu" yazabilir, ya da bol miktarda "züğürt tesellisi" üretebilirsiniz. En azından, birçok yabancı yatırım bankası gibi, "Finansal çalkantı ve dalgalanma olabilir, ama kriz olmaz!" diyebilirsiniz. İsterseniz, biraz geriye bakalım. Aşağıdaki tabloda görüldüğü gibi, 2002-2006 döneminde, irili ufaklı, tam sekiz tane dalgalanma olmuş. Tablo,"Dalgalı kur rejiminde, kurun düzeyi, bir politika aracı değildir; bir sonuçtur!" diye nefes tüketen Merkez Bankası'nı (MB) teyit ediyor. Ayrıca, kurun düzeyi kadar, dalgalanmanın şiddetinin ve süresinin de önemli olduğu mesajını veriyor. Özetlemek gerekirse: * Döviz sıçramış, bir süre sonra gevşemiş. Bu dalgalanmalara rağmen, 2003-2005 itibariyle büyüme hedefleri aşılmış. Enflasyon, hedeflerin altında gerçekleşmiş. * 2003-2006 yıllarını kapsayan zaman diliminde, büyüme, cari açığı tırmandırarak, istenmeyen bir yan ürüne yol açmış. Dolayısıyla, "...büyüme-cari açık-büyüme..." döngüsü, giderek daha yoğun bir biçimde kendini hissettirmeye başlamış. Üretimin ve ihracatın ithalata olan bağımlılığı, cari açığı yapısal hale getirmiş. * 2006' ya geldiğimizde, enflasyon hedefini ıskaladık; ama üçüncü çeyrekteki sert düşüşe rağmen, büyüme hedefini tutturabileceğimizi düşünüyoruz. İyileşme tedrici... MB, faiz silahını bazen göstererek, bazen de patlatarak, beklentileri yönetmeye çalışıyor. İç ya da dış şokların getirdiği çalkantının kalıcı olma ihtimali ortaya çıktığında, orta vadeli beklentilerin bozulmasını önlemek için, kısa vadeli faiz oranlarını artırabiliyor. Ocak-Temmuz 2006 döneminde enflasyonun yükselmesi, özellikle Nisan-Mayıs aylarında, enflasyonun beklentilerin üzerinde çıkması ve küresel şoklar, faiz artışını zorunlu kıldı. 25 Mayıs 2006'da yüzde 13.25 olan faizler, 7 Haziran'da yüzde 15'e 20 Temmuz'da yüzde 17.50'ye çekildi. 16 Ocak 2007'de toplanan Para Politikası Kurulu'ndan da aynen devam kararı çıktı, faiz oranı değiştirilmedi. Enflasyon, "Büyümeden fedakârlık edilmedikçe, düşmem!" tarzında bir mesaj vermeye devam ederse, işler biraz karışabilir. Bir başka deyişle, büyümenin finansmanı, fiyat istikrarını tehdit ederse, para politikasının önünde aşılması güç kısıtlar oluşabilir. Diğer taraftan, "kur artışı-enflasyon" ilişkisinin hâlâ güçlü olduğunu biliyoruz. Önemli olan nedir? Önemli olan, ekonominin eskiden olduğu gibi, "...kur artışı-enflasyon-kur artışı..." kısır döngüsüne tutsak olmamasıdır. ? Bozulma, hızlı! Başta, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimler olmak üzere, iç siyasete ilişkin belirsizlikler ve Irak eksenli riskler, 2007 boyunca, kısa vadeli faizlerin kolay kolay gevşemeyeceğini gösteriyor. Ekonominin dış şoklara nasıl tepki vereceğini mükemmelen tahmin edebilmek mümkün değil. Ne var ki, uluslararası likiditede ortaya çıkan savrulmalar, petrol ve diğer enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar, ekonomiyi silkelemeye devam edecek. **** Özetle, zaman zaman vurguladığımız sevimsiz gerçek, bir kere daha göz kırpıyor: İyileşme tedrici, bozulma ise çok ani ve hızlı olabiliyor! > DÖVİZ KURLARINDA YAŞANAN HIZLI DEĞİŞİMLER Başlangıç tarihi - Çalkantının süresi (gün) - Başlangıç değeri - Tepe noktası - Başlangıcından bitişine % değişim 15.04.02 106 1.2928 1.6966 31.2 03.12.02 37 1.5200 1.6825 10.7 03.03.03 22 1.5962 1.7548 9.9 24.09.03 47 1.3545 1.5048 11.1 05.04.04 49 1.3076 1.5582 19.2 20.07.04 63 1.4293 1.5388 7.7 08.03.05 22 1.2601 1.3905 10.3 04.05.06 53 1.3167 1.7016 29.2 (Kaynak: www.tcmb.gov.tr)