Dikiş tutmuyor!

A -
A +

Kafalar karışık. ABD ve AB kaynaklı finansal çalkantı, piyasaların ufkunu karartmaya devam ediyor. Kriz ortamı, insanların geçmişe ve geleceğe bakışını köklü bir biçimde sarsıyor. Daha önce hiç düşünülmeyenler, göz kırpıyor. Netice itibariyle.. Ortam değiştikçe, söylem de farklılaşıyor. Peki, geçmişte kapitalizme ve krizlere bakış nasıldı? Mesela.. Soğuk Savaş yıllarında bir kriz patladığında, "Piyasa mı, devlet mi?" sorusu sık sık gündeme gelirdi. İktisatçılar bu sorunun cevabını ararken, depresyona girdiler, kurdeşen çıkardılar. Sonraları işin kolayını buldular. Bu soruya, "yanlış" dediler. Haliyle, yanlış sorunun "doğru cevabı" olamazdı. Cevabı aranan soru, "Nasıl bir piyasa, nasıl bir devlet?" şeklinde değiştirildi. *** Günümüze gelirsek.. Küresel kriz, 2008'den bu yana hep aynı soruyu tetikliyor: -Nasıl bir piyasa, nasıl bir devlet? Tartışma, iki farklı eksene yoğunlaşıyor: -Oyunun kurallarını değiştirelim -Oyunun kurallarına dokunmayalım, sistemin içinde çözüm arayalım Anlaşıldığı kadarıyla, küresel firavunlar, oyunun kurallarını değiştirmeyi hedefleyen çözümlere pek sıcak bakmıyor. Oyunun kuralları içinde, yeni arayışlar sürüyor. Bugüne kadar ne mi öğrendik? İster ulusal, ister küresel düzeyde olsun, sonuç değişmiyor: -Taşınamayacak riskleri barındıran bir finansal düzen, kriz patladığında, deprem dalgalarının şiddetini artıran gevşek bir zemini çağrıştırıyor. Kolay kolay dikiş tutmuyor. *** Ne var ki.. Kapitalizmi yücelten iktisatçılara göre: İyi işleyen bir piyasa ekonomisi.. - Çıkarları dengeleyen, çürükleri ayıklayan, etkin ve alternatifi olmayan bir sistem. Acaba, bu saadet zincirinin kopmaması için ne yapmak lâzım? Özetle: -Devletin "kamu yararı" için oyunun kurallarını belirlemesi -Oyunun kurallarına göre oynanmasını sağlaması ve denetlemesi -Oyuna dahil olmaması, şut çekmemesi, yani oyuncu değil, sadece ve sadece hakem olması gerekiyormuş. *** Ancak.. Bir küçük problem var: -Sözü edilen kamu yararını kim belirleyecek? Dahası.. -Mevcut düzenden beslenen finansal egemenler, armut mu toplayacak? Bindikleri dalı kesecekler mi? ABD ve AB'nin âkil adamları, bu ve benzeri soruların cevabını bir türlü bulamıyor. Son tahlilde.. -Altını olan, kaideyi koyuyor! Sadece kaideyi koymakla kalmıyor; görülen lüzum üzerine, kendi kurduğu düzeni değiştiriveriyor. Bir başka deyişle, çömlek patlatıyor. Galiba, zurnanın zırt dediği yer, tam da burası...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.