Duvar muhabbeti...

A -
A +

Haber şöyle: -Berlin Duvarı'nın yıkılışının yıldönümü dolayısıyla çeşitli etkinlikler düzenlenecek. Hatırlayalım.. Berlin Duvarı, son derece kapsamlı bir ideolojik projeyi temsil ediyordu. Ne var ki.. Duvar, antidemokratik vesayet rejimlerini özetleyen bir simgeye dönüştü. Yıllarca "Utanç Duvarı" (Schandmauer) diye anıldı. *** Kendi kendime soruyorum: -Kafalarımızın içine örülen duvarlardan ne zaman kurtulacağız? Bilen var mı? Hiç şüphe etmiyorum. Bizim coğrafyamızda zihnimizi tutsak eden duvarlar, Berlin Duvarı'ndan daha muhkem. Einstein, "Atomu parçalamak zor olmadı, ama ön yargıları ortadan kaldıramadım!" derken, belki de aynı şeyi dile getirmek istiyordu. Zannetmeyiniz ki, komşularımızla bizi sadece sınırlarımız ayırıyor. Kafamızdaki sınırlar ve mayınlar, ülkeleri tanımlayan sınırlardan çok daha güçlü. Duvar örmek konusunda, engin bir tecrübeye sahibiz. *** Nasıl mı? Mesela: * "Çeyrek porsiyon demokrasi" ile iktifa ediyorsanız * İnsanlarınızı, "laiklik mi, demokrasi mi?" gibi sahte ikilemlerle köşeye sıkıştırıyorsanız * Toplumsal değişim taleplerini kaynağında kurutuyor ve gelişimin önünü tıkıyorsanız * Şahsen inanmadıklarınızı halkınıza dayatıyor ve takiyeyi kurumsallaştırıyorsanız * "Türkiye'de devrimin tamamlanmamış olduğunu, devrim tamamlanana kadar, birtakım süzgeçlere ve filtrelere ihtiyaç bulunduğunu.." söyleyip, birtakım pozisyonlar alıyorsanız Ne yapmış oluyorsunuz? Zihinleri kuşatmış oluyorsunuz. Peki duvarınız ne kadar sağlam? Zurnanın zırt dediği yer, tam da burası zaten. Son günlerin gündemine oturan demokratik açılım, kafalardaki duvarları ve mayınları temizleyebildiği ölçüde başarılı olabilecek. *** Demokratik açılımın ön şartı, halkını kucaklamak ve aşağılamamak. Bertolt Brecht, halkını beğenmeyenlere şöyle diyor: -Baylar, o halde kendinize yeni bir halk bulun!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.